Yakınımda konuşan birisinin nefesi bana geldiğinde kokuyu belirgin şekilde ben de duyuyorum. Aynı kokuyu başka kişilerin yanında da belirginleşiyor, nefesimi tutup bir süre bekledikten sonra koku kayboluyor, nefes alıp vermeye başlayınca ağzımı açmadığım halde koku belirginleşiyor.

Mide-bağırsak kaynaklı bir koku oluştuğuna inanmaya başladım artık, ben de şekeri tamamen bıraktım, tahıl ürünlerinden uzak durmaya çalışıyorum. Etkileri psikolojik mi bilmiyorum ama vücut biraz daha dinçleşmeye başladı, burun boşlukları biraz daha açıldı, dil kaplamasında azalma yok. Yoğurt,kefir ve turşu yemeye başladım, elma sirkesini içmeye de başlayacağım bakalim ilerleyen günlerde nasıl olacak.

Faydalı bakterilerin miktarı arttıkça mantarları kontrol altına alıp yok etmeye başlıyor, mantarların besin kaynağı kesilince üreyip çoğalması da azalıyor. Bakteri mantar maya dengesinin sağlanması biraz zahmetli ve zaman alıyor tabii ki. Yaklaşık bir hafta oldu şekerli ve unlu gıdaları bırakalı, bunun yanında evde doğal süt ile yapılan yoğurt ve özellikle yoğurt suyu, lahana turşusu desteği ile vücut rahatlamaya başladı, bağırsaklar rahat çalışmaya başladı. Gaz sancısı, şişkinlik, yorgunluk devam etse de önceki kadar yok. Arkadaşların söylediği gibi bol su içerek bu mantarların çıkardığı toksinleri vücuttan atılmasını sağlayıp bu toksinleri temizlemeye çalışarak yorulan karaciğeri de rahatlatmak gerekiyor.

Aşağıda bağırsaklarda koloni şekilde artan mantarların vücuda etkisi ile ilgili yazıyı okuyabilirsiniz.

http://epochtimestr.com/index.php/41425

Geçmiş olsun mağdur42. İnşallah daha iyi olur. Bende diyetime devam ediyorum ama kesinlikle ekmek yok. Tam buğday unlu ekmeğin bir farkı yok diğer ekmeklerden ikisi de rafine ediliyor. Başlarda alışamam zannediyordum ama alıştım. Oruçlu olduğum halde çok zindeyim. Gün içerisinde uzanmıyorum. Pirinç pilavı yok. Şeker yok. Vücudun şeker isteği azaldı. Glisemik indeksi yüksek besinlerden uzak kalmaya gayret etmek lazım. Bunun yanında göbek eritmek için ideal bir yol. Yani bel çevresi yağı eriyor tabi günlük süt iki bardak içersek daha faydalı oluyor.

Arkadaslar bende yaklaşık bir aydır bahsi gecen ekmek ve sekeri kestim tamamen ve bol su icince resmen benim koku da azalmaya basladı!
Bundan bir ay once,birsey deniyorum bakalım sonuc ne olacak,deyip yazmıstım siteye.Sizin yazdıklarınızı okuyunca,bende denedigim diyeti yazayım dedim.
Bu arada unutmayın butun işlenmiş ekmekler aynı etkiyi yapıyor.Aslında bugday olayını kesinlikle almıyorum.
Ve gercekten bol su bircok seyi hallediyor.Şimdilik durum bu yonde.

Neyin ph 6.5? Su mu idrar mı? Su ise, suyunun markasını kesinlikle değiştir. 7.5 ve üstü su al. Hatta 8 üstü su var onu al.

Daha fazla su tüket ve bu suya biraz karbonat ekleyerek ph ı yükseltebilirsin

Ben bu diyeti 2 yildir yapiyorum nerdeyse,ama kokuya etkisi 0 bende ise yaramadi

Mehmet sen şeker ve karbonhidratı kesince enerjik oldun öylemi valla ben önceden spor yapardım kaslı vücudum vardı bu ağız Kokusu halsizlik moralimi bozdu 63 kg dan 54 e düştüm iştah azaldı zaten bide karbonhidrat deyince ben eskiden çok fazla makarna yerdim günlük yani ayrıca çok fazla pastörize süt içerdim günde 1 litre(paket) sizede varmıydı böyle beslenme Tarzı? Ben bunlardan olduğunu düşünüyorum

Mehmet kardes haklısındır sana inanıyorum ben gece yatarken dilime ve çok gerılere kadar bu karbonatı ıyıce sıvardım bıle ama olmadı sadece kokuda bi değiş oldu azalma değıl sadece kokukun karakteri değışdı senın adıan sevındım nence tıp 1 icin olabılır nedersın

Mehmet, Xyzal ilaci kac gunde kokuyu tamamen kesti senin?

Xyzal ile de kokuda hafifleme hissetmiştim. Azalma kesinlikle oldu diyebiliirm.

@asdf Ben karbonatlı su içiyorum ve ağız kokum gidiyor, ne yapabilirim ki geçiyor işte? :) O öyle dedi, bu böyle dedi çok da umrumda değil, önemli olan etkileri nelerdir ve neden işe yarıyor bunu incelemek.

Arkadaşım, isimler önemli değil. Bak burda adam sana bilimsel açıklamasını yapmış. İçeriği pek anlamadım ama son cümlede "alkali ortamda ağız kokusu kolaylaşır." diyor. Buna bilimsel bir cevabın varsa ver biz de aydınlanma yaşayalım bu dertten kurtulalım.

Buraya üye olmayan ama okuyan birçok kişi var. Böyle kesin yargıyla konuşursanız onlar da etkisi olmayınca umutsuzluk yaşarlar. Hemen her şeyi her öneriyi denemiş biri olarak söylüyorum: Doktor önerisi olmayan bir şeyi asla kullanmayın. İki üç gün koku belki geçer ama üç gün sonra hem koku geri gelir hem sağlığınıza zarar vermiş olursunuz.

Orjinalini yazan: aydinmur Orjinalini yazan: Mehmet Benim bunlara cevabım; karbonat suyun PH derecesini değiştirerek, bu bakterilerin yaşamsal ekolojilerini bozup, oksijensiz ortamdan oksijenli ortama yani alkali ortama geçişidir. Sizce neden? Bu sorunuz ayrı bir başlık hak ediyordu. Bir ortamdaki hidrojen (H) iyon konsantrasyonunun kologaritmasına o ortamın pH derecesi adı verilir. Kologaritma, logaritmanın çarpma işlemine göre tersidir yani 1/log şeklinde düşünün. Nötür ortamların pH derecesi 7 'dir. Eğer pH=7 ise ortamın 1 litresinde 100 nmol hidrojen iyonu vardır. Ölçülen pH derecesindeki 1 birimlik artış, ortamdaki H+ iyonu konsantrasyonunda 10 katı azalma demektir. pH=8 olunca H iyonları 10 katı azaldı demektir. H+ iyonları ile hdiroksil (OH) iyonları arasında bir tahterevalli bulunur. H+ artarsa OH- azalır. tersi de doğrudur. Bir ortamın asitliğinin artması H iyonlarının artmasıdır. pH derecesi 7 nin altına iner. OH- iyonları azalır. Bir ortamın alkaliliğinin artması H iyonlarının artmasıdır. pH derecesi 7 nin altına iner. OH- iyonları artar. --- Buraya kadar anlaıysak bir sonraki basamağa geçelim böylece Tip 1 ağız kokusu kavrayın. OH- yükselince, yani pH yükselince, yani H+ azalınca, yani sizin ifadenizle alkali ortam oluşunca, beklenen felaket olur ve Oksijen ortamı terk eder. Aslında oksijen ortamı terk etmez, ortamdaki oksijen gaz halinde iken H+ ile birleşir ve OH- şeklinde dönüştüğü için mevcut H+ azalmış gibi olur. Mekanizmasını bir kenara koyarsak alkali ortamda oksijenin bağlanarak dokuyu terk ettiğini gözlerinizin önünde canlandırınız, bir kenara yaznız, tespit ediniz. Bunu aklınızda tutunuz. Biraz sonra lazım olacak. - Mukoza yüzeyinde gelişen bir kaç redoks reaksiyonu daha vardır. redoks hücrelerinin elektron vermeye istekliliğini ifade eden envanter voltajına redüksiyon potansiyeli adı verilir. pH ile Eh tahterevalli yaparlar. Bir ortamda birisi yükselirken diğeri düşer. Yani bir doku, ortam veya sıvı kütlesi elektron vermeye ne kadar istekli ise voltajı o kadar negatiftir ve pH yüksektir. (Sistein, sistin, Vitamin K3, lisin, methionin ve diğer aminoasitler vs) Elektron almaya ne kadar istekli ise voltajı o kadar pozitiftir. (ozon, oksijen, metallerin hepsi, kan vs..) Redüksiyon potansiyeli düşük olanların anaerop bakterileri desteklediğine, redüksiyon potansiyeli yüksek olanların anaerobizmi engellediğine dikkat ediniz. Şimdi yukarıdaki satırlarda aklınızda tutunuz dediğim bilgi ile son verdiğim bilgiyi birleştirelim. Alkali ortamda ağız kokusunun kolaylaştığını kolayca görmeye başladık mı? -M

Böyle insanlar derken beni kastetmediniz umarım mağdur42. Zira Murat hocaya herhangi bir saygısızlık içeren bir cümlem yoktur. Diğer arkadaş biraz üslubunu düzeltebilir bu konuda.

Karbonat ile sadece ağız kokusu değil bir çok hastalığın tedavi edildiğini okuyorum. Bilimsel olmasa da insanlar fayda bulduklarını söylüyorlar. Sonra kanser hastalarının havuç suyu, kenevir yağı gibi doğal yöntemler ile kanserlerini tedavi ettikleri bir çok bilgi var. Allah o duruma düşürmesin ama bilimsel diye tanıtılan kemoterapi değil de bu şekilde anlatılan tecrübe ile sabit şeyleri denerdim.

Benim uslubumda ne varmis? Murat hocanin insan oldugunu soyledim. O da birseyleri yanlis bilebilir. Koru korune bir insana %100 inanmam gider arastirmami yaparim. Burada saygisizlik yok yani.

Ayrica sadece muayenesi icin bile avuc dolusu para odedigimiz doktorlarla dahi ( genel olarak ) en fazla iki kere konusabildigimizi bidaha soru dahi soramadigimizi gozonunde bulundurursak Murat hocamizin ve bizim icin yaptigi seylerin karsiligini nasil odeyecegiz bence bunu dusunmemiz lazim...

Ya siz okudugunuzu anliyor musunuz? Adam demis murat hoca karbonat ise yaramaz diye ee iste adamda ise yaramis. Tepki buna zaten. Ilah yerine koymayin kimseyi. O da bi insan o da hata yapar. Hala murat hocayi savunuyorsun sanki ben murat hocayi elestiriyorum.

Asil konuya dönelim karbonatlı suyu eritip içtim ilkkez ilk 2 yudumda ağız kokumu yoğun bir şekilde aldım ondan sonra alamadım bakalım ileriki zamanda ne olacak birde parmağımı bademciklerime doğru sokunca ayni koku geliyor. Sorun boğazdaysa formülün faydası olurmu acaba

Hayır bademcik tasi gelmiyor

Murat hoca zaten kendini beğenmiş ve bencil birisi olsaydı Ncort arkadaşımızın ilahlaştırmayın diyen yazısını onaylamazdı.
Ayrıca arkadaşlar burda bizim sorunumuz birbirimizle değil bu Ağız kokusu denen hasatalıkla birbirimiz kırmaya gerek yok.

merhaba arkadaşlar,ben bu forumu ağız kokusu araştırması yaparken buldum.bende 1 senedir kr farenjit var.en son bir ay önce farenksi koter ile yaktırdım.bir kaç seans daha lazım dedi doktor.burundan damlatılan içinde gümüş sülüsyondan olan bir damla da verdi.benim koterden önce ağız kokum olmazdı.koterden sonra azda olsa koku olmaya başladı.verdiği damla farenjitimi biraz daha fazlalaştırdı.ama kısmende iyiyim.doktorun demesine göre bir kaç seans sonra bu iş olacak.

şimdi koku kısmına gelince bunun nedeni genelde bakteriler.bu bakteriler boğaz ve bademcikler dışında nerelerde olur bilmiyorum.yani dilin arkasında filan kaynaklımı bilmiyorum.ama bildiğim şu ki büyük bir çoğunlukla bakterilerden dolayı koku ve halsizlik oluyor.

bazı arkadaşlar forumda candida diyetine başlamış.en iyisini yapıyorlar.bu beslenme düzenini bir diyet olarak algılamanın dışında bir yaşan tarzı olarak benimsenmesi gerekiyor.bende aynı zamanda prostat iltihabıda var.bizimde forumumuz var,candida diyeti hakkında çok kapsamlı bir araştırmamız mevcut. www.kronikprostatit.org da çözüm başlığında bu candida diyeti konuşuluyor.

ben bazı özel nedenlerden dolayı bu diyeti uygulamıyorum.ama şekerde tüketmiyorum.ekmek,prinç vs.tüketmek sorunda kalıyorum.

bu arada candidaya doktorlar inanmıyorlar.