Merhaba Arkadaşlar...

Ağız Kokunuz kalmayacak konulu başlıkda insanlara yardımcı olmak amacıyla,( Belkide son çözüm bu) birşeyler paylaştım,ama sanki maddi bir beklenti içeriisindeymişim gibi abes tavırlarla karşı karşıya kaldım.

Bana hiç kimse yardımcı olmadı !!! Ama ben olmak istedim foruma son girişim diyerek yazssamda tüm yaşadıklarımı ve yaptıklarımı anlatmayı üzerimde borç biliyorum.

Aşağıda yaptıklarım,gittiğim doktorlar,sonuçları,başıma gelenler,hayal kırıklıkları,kavgalar hemen hemen herşey var.Üstelik tüm yaşadıklarım.

Size tavsiyem A dan Z' ye dikkatli okumanız.

Başlıyorum.

Bence Ağız kokusunun 3 Çeşidi vardır.

1-Mide Kaynaklı ( Sürekli)

2-Ağız İçi Bakımı ( Gün arası gelir)

3- Diğer Faktörler ( Bademcik vb )


Şuan Otuz yaşındayım Askerden önce aktif pazarlama ile uğraştıgımdan,sürekli insanlarla diyalog halinde olduğumdan,ağız kokum olmadan hayatımı sürdürüyordum.

Askere devre kaybı olarak gittim, 30 günlük acemi birliğimde,10.gün hastalandım revire çıktığımda doktor bana akut tonsilit dedi.

Tabi nedir bilmem ama boğazla ilgili olsa gerek.Devre kaybı olduğumdan devlette kaydımız olmadığından istikak olarak bizlere verilmesi gereken ilaçlar 15 gün boyunca gelmedi.

Yorgun,halsiz,ayakda duramıyordum,yemek dahi yiyemiyordum.Boğazımda sanki birşey beni dışarı çıkar diyordu.En son dayanamayıp 10.gün sanırım ilaçlar gelmediğinden wc de ayna karşısında var gücümle öksürüp parmağımı boğazıma sokup,bilmediğim ama hissettiğim birşeyi çıkarmaya çalışıyordum.30 dk civarı uğraşım sonunca,şuan çok iyi hatırlıyorum,boğazımdan Et,Kan,Yeşil Balgam tarzı koca bir parça çıkardım.İlaçlar 5 gün sonra gelsede artık iyileşmiş evime gitmiştim.

Usta birliği olarak kıbrısa gittiğimde,7 ay geçmişti.Bir gece sabaha kadar aldığım nefes ciğerlerimden geçerken araba motoru gibi ses çıkardığını farkettim.Koğuştaki arkadaşlarım bile kalkmış yanıma gelmişti.Bu normal değil revire çık diye.

Revire çıktığımda ilaç verdiler ancak hiç ilaç kullanmamış biri olarak çöpe attım.

Sonrasında her zamanki gibi sağlıklı hayatıma döndüm.Aradan 3-4 ay geçtikten sonra bazı nedenlerden dolayı beni beni sürgün ettiler başka birliğe.....

Stres sıkıntı,problemler beni aşırı derecede zayıflatmaya başlatmıştı,işte ozaman ağız kokusu başladı bende.Askerde çok fazla tatlı yediğimi hatırlıyorum not olarak belirtim.

Kalan 3-5 ayım ağız kokusuyla geçti.Şunu bilmenizi istiyorum.

Taburda 5.000 e yakın asker vardı.En az 3.500'ü beni ismen olarak biliyor.bulunduğum konum ve yaptığım iş dolayısı ile herkez beni ismen tanıyordu.

Kıbrısı bilen bilir..içme suyu sıkıntısı vardı.Alaya 2 gün su gelmeyince tüm askerler tavuk gibi kırılmıştı.Herkez kantin kantin içme suyu arıyor ancak bulamayanlar çaktırmadan alaydan kaçıyor suyu marketten alınca tekrar geliyordu.

İşte o vakit,komutanlar için ayrılmış olan tüm damacana suları askerlere ben dağıttımdan herkez beni tanıyordu.Şansım yaver gittiki ertesi gün alaya su geldi...Neden çeşme suyu yokmu diyen zekiler olabilir aranızda,evet var ama çeşmeden gelen su deniz suyuydu.Tuzlu,taşlı ve içilemez...

Sonuç olarak askerliğim bitti.Artık ağız kokusuyla başbaşa kalmıştım..Düşünsenizse işe girmek için mülakat olacak,verdiğiniz nefes 5 mt den hissediliyor :))....

Bir çözüm bulmalıydım.Önce İzmir Yeşilova ağız ve diş sağlığı merkezine gittim,dişlerime baktı birşey yok,ama tartarlardan dolayı olabilir dedi,o an temizlettik.1 gün boyunca ağız kokusu olmadı,hissediyordum..ama ertesi gün sabah uyandığımda durmak yok kokuya devam mesajı ile karşılaştım :))..

Bende durmak yok çözüm bulmaya devam misali aynı yerin kapısını aynı şikayetle çaldım.Görünüşte bişi yok flim çekelim dediklerinde bir dişimin çürük olduğunu ama önemli olmadığını söyledi...Bende dolgu yaptırmak yerine,o an çekin dedim.

1.ci dişim gitmişti ama o kokudan kurtulmak için 36 dişimden bile vazgeçmeye hazırdım....Bitti kurtulduk derken,ağzımdaki kan kokusu pığtılık gittikten sonra tekrar kokunun olduğunu farkettim.Farketmemek mümkün değil sabah uyandığımda ağız kokum beni izmir yeşildere kenarında oturuyormuşum imajı veriyordu :))..

Bu arada halkapınardan yeşildere kenarında birgün yürürken herkez,dereden gelen koku yüzünden,ay iğrenç diye burnunu kapatırken,ben hergün yaşıyorum diye derin derin içime çekiyordum.Ağzımmı daha kötü kokuyor deredeki kokumu diye :))...

Hatta derenin kenarında işportacılıkmı yapsam diye düşündüğüm oldu,ben konuşurken derenin kokusumu ağzımın kokusumu diye insanlar anlayamaz diye :)....

Neyse sorasında malumunuz halsizlik,isteksizlik,göz altlarımda morarma,arada mide bulantısı,baş dönmesi gözlerde kararma,şekerli ve yağlı yediğimde ayakda duramıcak karşıyı göremicek kadar bir rahatsızlığım vardı.Burnum sürekli olarak tıkalıydı.

Koku devam ettiğinden,ağızda aramaya devam ettim.Ağzımdaki iki dişimde aralık olduğunu,ve buraya yemekden sonra birşeylerin kaçtığını ve koku yaptığını farkettim.Umut işte ya 5 doktor gezdikten sonra o dişi çekecek birini buldum.

Neymiş efendim dişin sağlammış,arada bir cep var diye o dişmi çekilir.Evet çekilmez haklısın ama,ben konuşurkende insanlar beni çekemiyor o nasıl olcak :))).

Sonunda sağlam olan bir dişi daha çektirdim.İki dişin arasındaki cep kayboldu ama hala koku kaybolmad,ama yılmadım :))...

Düşünün ağzımdan 2 diş çektirdim hala lapa vardı..Birgün iş için ankaraya gittim. Biriyle görüşmem gerekiyordu ama ağzım kokuyordu.

Aynanın karşısına geçtim oğlum nedir sorunun söyle çözeyim,heyyy bedenim dile gel konuş benle diyordum :)))...Ağzımı iyice açtım tüm dişlerimi tek tek üşenmeden 30 dk boyunca inceledim.Köklerine üstlerine altlarına heryerine. 1 diş dikkatimi çekti.

Alt arka taraflarda olan bir diş.Dişlerim gerçekten beyazdı ama o dişin yarısı sarıydı :))...Buldukmu diye düşünürken gerçekten dişin yarısı beyaz yarısınında sarımtırak olduğunu gördüm.

Hemen Ankara'da 30 dk içinde diş hekimine gittim.doktora gösterdim.bana o dişin çürük olabileceğini ama bilemediğini,yarın gel dişin içini temizliyelim varsa birşey gider dedi.

Kabul etmedim.Yoğun ısrarlarıma ve baskılarıma dayanamayan bayan doktor.bak boşu boşuna çekicez o dişde bişi yok gibi duruyor derken,dişimi çekme esnasında elindeki pense tarzı birşey,çekmeye çalıştığı dişimi kırdı.Kocaman olan dişimi çıkardığında ne görüm,Dişin 3 te 2 si çürüktü.Zaten kırıldığından çürüklük resmen ortadaydı,doktor olan bayanda şaşırmıştı.


Flim çektirince gözükmeyen çürük dişim.Çekince gözüktü.Artık ağız kokumu hissetmiyordum.Ağzım eskisi kadar kokmuyordu.Lapalıkda bitti bitecek gibiydi.

Ancak 1 kaç hafta sonra çekilen dişim iyileştikten sonra,benle insanlar konuşurken burnunu hala kapattıklarını farkettim.Psikolojik olduğunu düşünsemde evde kendimi test ettiğimde,derinden nefes verdiğimde ağzımın hala koktuğunu hissettim...

Bunada şükür,eskiden lağam gibi kokan ağzım artık,sadece iğrenç kokuyordu :))......

3.cü dişim çekilmişti ağzımda lapa azcık vardı.lağam kokusu gitmiş,iğrenç bir koku vardı sadece.

Lağam kokusuyla,iğrenç koku arasındaki fark ne derseniz.Önceden ağız kokumu çok aşırı derecede hissediyordum,Midem bulanıyordu,ama o dişden sonra artık zorlamayınca hissetmiyordum....

Tamam artık dişle işim bitti dediğimde,İzmir özel hastanesine kbb ye gittim.Keşke hiç gitmeseydim.O kokuyu çekeydimde gitmeyeydim :)))).

Doktor beni önce muayene etti,Muayeneyi bilirsiniz,sizden 100 TL alırlar.şikayetin ne derler anlatırsın 2 dakkada teşhisi koyar :))).

Muayene sırasında bana sende şiddetli baş ağrısı var dimi dedi,hayır dedim.

Yemek yerken yutkunmakda aşırı derecede zorlanıyorsun dedi.Hayır dedim.

Sünizit var sende dedi,ama ezbere konuşmayalım git şunları çektir dedi.

O vakit bulunduğum rahatsızlıklar şunlardı.

Halsizlik,isteksizlik,şekerli,yağlı yiyeceklerde aşırı derecede halsizlik,gözlerde kararma,burun tıkanıklığı,ağız kokusu,kilo almada zorlanma,çabuk zayıflama,tuvalete sık gitme. ( Özellikle sigaradan sonra )..

Bunlarıda yazıyorumki,durumumdaki iyileşmeyi ve değişimleri anlayın diye.

Kbb uzmanı kan alma,ve burun için flim çektirdikten sonra,bana kronik sünizit olduğunu,bu ilaçları kullanmam gerektiğini,eğer iyileşme olmassa ameliyat olmam gerektiğini,kokunun sinüslerden olabileceğini söyledi.

Tabi sinüslerden olabilirmi diye emin olmadığımdan peki ilaçları kullanayım dedim.Emin olsam ondan dolayı koku olduğunu ameliyat hane nerde hadi gidek :)) bugunun işini yarına bırakmayak derdim :)..


O doktorun verdiği ilaçlar hayatımda kullanacağım ilk ilaçlardı arkadaşlar.Küçükken ameliyat olmuştum bir kere sonrasında doktor yüzünü askerde gördüm.ilk okulda bir iki iğne,birde askerde yediğim iğneler vardı....O kadar.

İlaçları o günün akşamında kullanmaya başladım,ertesi gün de kullandım,sonraki gün sabah uyandığımda,Aşırı derecede baş ağrım vardı,aynı doktorun dediği gibi, :=)).

Kahvaltı yapıcam,ekmeği doğruyorum,yağı peyniri katıyorum.ağzımda çiğniyorum,ama bir türlü boğazımdan gitmiyor...ittiyorum ama yutamıyorum..Aynı doktorun dediği gibi :))))...

Ulen dedim o kadar sorun varken birde bunla uğraşacam.Ama bir mide bulantısı başladı anlatamam kusasım geliyor ...Bu arada koluma iğne yapmışladı kan almak için.damardan dışarı taşmış kan,tüm sol kolum örümcek ağı gibiydi bir sonraki gün.gece uyurken bağ ağrısı,kol ağrısı kabus gibiydi.tabi ben o sıra istanbula gitmiştim.İzmir'e tel açtım 5 gün önce orda muayene oldum şuan istanbuldayım durum böle böle,dediler kan damardan taşmış geçer merak etmeyin.e dedim başım ağrıor midem bulanıyor,yemek yiyemiyorum.

Onun için gelin doktorunuza görünün dedi.Ulen zaten gider başkasına gözükürmüyüm..

İzmir'e inince ilk işim izmir özel kbb ye gitmek oldu,önce kan alma bölümüne gittim.Kolu gösterdim.

Pamuğu atmışsınız.O yüzden kan ordan akı vermiş geçer dedi.Bakdım doktor laçka konuşuyor.

Ne demek pamuğu atmışsınız ee napacaktım ya hatıra olarak saklayacakmıydım,derken hayır 10 dk tutmanız gerekiyor felan diyince,

iğne yapan söylemedi bende hiç damardan iğne yaptırmadım bilmem,pamuğu kapıda direk attım dedim.

Hadi ben tatlıya bağladım derken,iğne yapan çocuk ben herkeze söylerim sizin yanlışınız var diyerek uzatınca....sinirlendim çarkına başladım.

Dövmedim tabi,zayıf,yakışıklı,sempatik,ve pazarlama tecrübemden dolayı ağzım iyi laf yapar,küfretmekten dövmekten beter ettim.

Hızımı alamayıp KBB ye geçtim,doktor odasındaydı,ne fiş aldım ne sıra varmı diye baktım direk içeri daldım :))).

Siz nası doktorsunuz yahu dedim.

Adam Şaşkın : Kimsiniz noldu ?.

Dedim geçen buraya muayene olmaya geldim

Şiddetli baş ağrın varmı dedin yok dedim.

Yemek yemekde zorlanıormusun dedin..Hyır dedim.

Sünizitsin diyerek ilaç verdin.kullandım söylediklerini yaşıyorum,ağız kokusu diye geldim çekmediğim dert kalmadı ne biçim hekimsiniz siz dedim.

Şuan nasılsın diyince.Aşırı derecede midem bulanıyor diyince,bana gastrolojiye,mi norolojiyemi artık bir yere gönderdi.

İzmir özelde o bölüm yokmuş basmane deki şifa hastanesine gittim.

Bana endoskopi olda gel dedi.tmm diyip endoskopi yapılan yere çıktım....

Aç karına olması gerekiyormuş,10 saat aç kalmam gerekiyormuş.Peki deyip ertesi gün gittim.

Ama akşamleyin aklımdan geçen şu,Ulen flimi çekerken midedeki yemekleridemi görüyorlar.Diye düşündüm,bu arkada iğne konusunda dişimi cektirirkende iğne yapıyorlardı.Onu unutmuşum söylemeyi.

Ertesi gün gittiğimde bana bişiler yutturdular sedye tarzı bişiye yan yatırdılar.


Doktor yan yat diyp ayaklarımı karnıma doğru çektirip,elinde bulunan ve bana anlamsız gelen hortumu sallayıp,bunu sana sokucaz derken,Ne oluyor burda düşünerek kalçama baktım.

Yokk yok ordan değil ağzından sokucaz dedikten sonra,devamını anlatmıyorum :)))..Endoskopi hikayemi anlatırsam,karnınız ağrıya ağrıya gülersiniz :)).


O 15 dk benim için çok zor geçti,sonuçda herşey gibi oda geçti.Ama 1 ay sonra ağız kokum hala devam etmekteydi.

2 yıl içinde,3 diş çekilmiş kbb ye gitmiş,endoskopi olmuş,sağdan soldan internetten,ve çevremdekilerin tavsiyeleri ile,lahana suyu,çiğ patates,oksijenli su ile ağız çalkalama,gargara,değişik diş macunları,çinkolu sakız,birde ağaç sakızı kullanan biri olarak hala bu kokudan kurtulamamıştım :))).

Bu arada ağaz sakınızını çok güzel,ender sakızlardan diyerek,arkadaşlarıma vererek surat ifadelerini görmek bana haz veriyordu.Benim denediğim iğrenç şeylerden onlarda tat alsın istiyordum :)).

İzmir özeldeki kbb den tatmin olmadığımdan,Çiğlide bulunan Ekol Kbb ye gittim.Tek işi kbb ymiş onların.

Her zamanki gibi gene özel bakıldığımdan parayı gene bayıldım.Her zamanki gibi 2 dk lık muayenede birşey yok diyince sinirlerim tepeme çıktı.

izmir Özel bana ameliyat olmalısın diyor.Ekol ameliyatlık hiç birşey yok,sende sinüzit dahi yok diyor çıldırdım.

Doktora,bak benim gniz akıntım var ve ben bunu hissediyorum,süreklide yutuyorum.Ben buraya parayla geliyorum ssk ile değil diyince,senin ağız kokun psikolik cevabını alınca tüm dosyalarımı alıp,Hasta kayıt a gittim.Bir güzel hepsine saydıktan sonra ( Saygı sevgi çerçevesinde,) bana başka bir doktor önerdiler.

Otururken sırada beklediğimde,kimse olmasada birtürlü adım yanmıyordu.Sıra,sırada kimse olmamasına rağmen bana gelmiyordu :))).

Sonunda bana seslendiler içeri girdiğimde 3 doktor,4 hemşire vardı :)).Sanki beni bekliyor gibiydiler.

Sorunlu hasta muamelesi görücekken,bana söz hakkı verdiklerinde,onların bilinç altlarına beceriksiz doktarlarsınız imajını verdim....

Doktorların 3 üde flimlerimi incelediklerini,bende hiçbir sorun olmadığını,ameliyata gerek olmadığını,sinüzit olmadığımı,geniz akıntım olmadığını,varsada normal derecede olduğunu söylediler...

Bende onlara buraya para kazandıktan sonra,muayene olmak için geldiğimi,izmir özelin böle söylediğini,ameliyatlık olmasada,geniz akıntımı şuan bile hissettiğimi,1 dk lık muayene ile bunu anlayamayacağınızı söyledim.

Ağza bak buruna dışardan bak kulağa bak,sende bişi yokde ,böle muayenemi olur dedim.

Ardından bir doktor benim söylediklerimin asılsız olduğunu meydana çıkarmak için sedyeye yatırdı.3-4 tane makine ve camera çalıştırdı,Eline aldığı uzun bir çubuğu burnuma derinlere kadar soktu.Ben bakış pozisyonumu kameraya doğru çevirmiştim.çubuk derinlere girerken,doktorun diğer doktorlara kafasıyla onay işareti verdiğini gördüm.

Çubukla nereye bastırsa dokunsa akıntı vardı.Derken doktorlar özür diledi.Ama cerrahilik bişi olmadığını buna yapabilecekleri hiç birşey olmadığını,bu akıntıyla yaşamam gerektiğini söylediler.

Hayal kırıklığı ile çıkdım ama vazgeçmedim.Her insan kendi kendinin doktoru olması gerektiği sözünü hatırlayınca,O gün akşam herşeyi,tüm yaşadıklarımı göz önüne getirdim.

İşte Burası benim dönüm noktam olmuştur.

Evet şimdi ele alalım dedim.

1- 3 diş çekildin ağzında herhangi bir sorun yok.

2- Burnun tıkalı geniz akıntın var .

3- Endoskoip oldun bişi çıkmadı.

4- Ağzında herkezde olduğu kadar lapa var...

Sonuç : Sabah uyanırken ağzından ara ara bazı günler sıvı akıor,8 saatten fazla uyuyorsun,Uyanma güçlüğü çekiyorsun,gündüz ara ara başın dönüyor,halsiz,isteksizsin.Ağız kokun var ama derinden geliyor sanki mideden gelir gibi.

Uzun araştırmalar sonucu bakteri konusunda hem fikir oldum.Gargara kullansam bile ağzı temizlesem bile 10 dk sonra gene koku oluyordu.

Burun için birşey aldım ama aklıma gelmiyor.Onu sıkıyorsun tuzlu su bir tarafdan giriyor bir tarafdan çıkıyor.geniz akıntısını gün boyu azaltıyor ama koku gene oluşuyor.

Bu durumda Tek seçeneğim bakteri dedim.

Ama ağzımda ara ara oluşan akıntıyı bakterilerin yapması imkansızdı.Ağzımı tekrar ele aldım.( Ağzıma tükürim :)) )..

Diş etlerim açık pembemsiydi ama alt arkada dişlerimden birinin örümcek ağı misali kızarıklık olduğunu gördüm.

Doktora gittim gösterdim,akıntıdan bahsettim,ağız kokusundan bahsettim.Öyle böyle 3-4 doktor gezip birçok kez kavga ettikten sonra :) o dişimide çektirdim.

Artık ağzımda lapa yok dencek kadar azdı.pürüzsüz :))).

Ağız bakımı konusunu kapattıktan sonra.

Buruna geçtim....

Burnuma ne yapsam o tıkanıklığı geçiremiyordum.Geniz akıntısını durduramıyordum.

Ama ne zaman propolis tarzı karışım,antibiyotik kullansam,akıntı her ne hikmetse azalıyordu.Ulen ne alakası var bunun diye düşünmeye başladım.

Akıntımın olmasının bakterilerle bir ilgisi olduğunu düşündüm...

Sonra bakterilerin vücuttaki görevleri,etkileri,sonuçları,hayatta tutan sebeplerini araştırdım.

Mantık olarak : Bakterileri antibiyotikler yok ediyorsa ve kokuyu azaltıyorsa !!...Onlara birşekilde nasıl hükmedebilirim diye düşündüm.

Tabi artık yorulmuştum,bıkmıştım,daral gelmişti hayattan,bir gece böyle hayatın ta içine edim diye düşünürken evden dışarıya çıktım..

Yağmurun altında allahım benim sucum günahım neydı,ne zaman azad ediceksin,artık ben bunu kaldıramıyorum derken,yağmurda yürümek istemiştim.

Bazen biri yağmur altında neden aylak aylak yürüyor ne sallak insan ya diye düşünürken,o an kendim farkında olmadan onu yapıyordum.Meğer sebepleri çıkmaz sokak içerisinde olmakmış....

Yürürken markete gittim kendime sigara aldım..sonra ulen şimdi sırıl sıklam olduk evdekiler görürse ne dicez diye düşünürken..

Şurdan meyve alim poşet yırtıldı toplarken ıslandık felan deriz diye akıl ettim..

Bende Elma,Armut,Muz,Portakal,Mandalin aldım :)).

Çocukluk arkadaşım bana hep meyve salatasından bahsederdi.Eve gidince meyve salatası yapıyorum felan diye.Len dedim bende yapım şu salatadan...

Elmayı,Armutu,Muzu,Portakalı, dilimledim flim izlerken yavaş yavaş yedim...

Sabah uyandığımda ağız kokumun olmadığını hissettim.çay içerken attığım şeker nedense bana çok tatlı gelmişti,Ulen akşam o kadar meyve yedin hep şekerli bu şeker yeme zehirlenme dedim kendi kendime...

O gün çaydan uzak durdum.Şekersiz içeceğime hiç içmem daha iyi dimi :))....Yağlı yemek vardı tabldotta,nedense oda bana itici geldi,sanki biri bana bunu yeme der gibi......

Pilav ve salata yedim akşam eve giderken kokukun gelmediğini kendimi zorladığımda geldiğini hissettim...

Akşam gene meyve salatası yaptım..

Sabah uyandığımda hafifden öksürdüğümü,her ökksürğümdede ağzımdan balgam attımı farkettim.Sanki boğazlarımın içi sökülüyor,biri vücuduma genel temizlik yapıyor gibiydi...

Boğazımdan çıkanlar yüzünden koku oluşuyordu ama aldırmıyordum.sonuçda o pislik temiz kokcak değildiya.Ara ara koku geliyordu öksürür ve balgamı atarken...

3 ve 4 üncü günde katman katman atmaya başladığımı,ve normal yollardan sürekli gaz çıkardığımı farkettim..ama kokusuzdu.


Kendimi test ettiğimde,Ağzımda sıfır lapa,burnumun her iki deliğide açık,geniz akıntısı olmadığını farkettim..

Aynı zamanda hiç birşekilde halsizlik olmadığını,kendimi süper hisettiğimi,ve gözlerim ve bakışlarımın harika olduğunu farkettim...

Tabi göz altlarım hep morarık olduğundan,bununda göz altındaki sünislerin tıkanıklığından dolayı düşündümden,akşamları meyveyi yedikden sonra yapmadan önce göz altı elmacık kemiklerime ve kaşlarımın altına sabunla masaj yapıyordum..

.........

Bir seneden fazladır ağız kokum yok.

İki günde bir meyve salatası yapıyorum.Göz çevrem bembeyaz,lapalık sıfır,koku sıfır,anlatamam yanı şuanki durumumu....

Sonuç olarak düşüncem Ağız kokunuz kalmayacak kokusundaki gibidir.

Bu meyveler bakterileri besliyor.Bakteriler vücudu besliyor.Ortaya koku çıkması için sebep kalmıyor.

Tüm yaşadıklarımı anlattım.umarum hepsini okur ve ona göre kendinizi test edersiniz.

Hoşcakalın.

Bilginog kardrsim ben senin yazdiklarini ciddi bi srkilde okuyorum bak kardesim ben bu durum icin universitemden vazfecicektim annemle konustum biraz moral verdi brn unive 2.sinifim yaza bu agiz kokusu uzerine daha cok yogunlusucam malum okul zamani zaman olmuo yoksa tamamen bu durumu cozmeye odaklyim neysr yazdiklarini iyice okuyorum baskalarinin yaptigi bi avuc bos muhabbete aldirma kardesim sen emek vermisin yazmisin bak bu kadar yaziyi ..tesekkurler bilgilerin icin mailinide yazarmisin sana kendimden bahsediim bana belki bi faydan olur

Orjinalini yazan: xauke7 murat hocam meyvelerin bu kokuyu yok edebilicek kadar etkili olduğunu söyleyebilirmisiniz ?

Fikrimi sorduğunuz için teşekkür ederim. Fakat sizin sorunuz yüzünden yukarıdaki uzun ve bireysel yorumlarla dolu olan yazıyı okumak zorunda kaldım :-)

Penisilinden önce insanlar iltihaplı yaraya portakal yaprağı ve şarap sürüyordu. Belki faydalıydı ama sürdürülebilir, doğrulanabilir, tekrarlanabilir, güvenilebilir bir çözüm değildi. Bu gün bunu yapan insanları kınamıyoruz.

Viagra'dan önce insanlar hayvan boynuzu, yumurta kabuğu yiyordu. Güvenilebilir, Sürdürülebilir ve bilimsel bir çözüm değildi. Bu gün bu insanları yaptıkları için kınamıyoruz.

Meyvelerin, ağız kokusu üzerine etkilerini bu anlamda değerlendiriyorum.
-M

Bir roman gibi okudum yasadıklarınızı!
Bazen uzuldum bazen guldum ama final beni epey mutlu etti sizin adınıza.
Kendi adıma,yasadıklarınızı paylastıgınız icin tşk ederim.
Ne mutlu size kurtulmussunuz.

Bilginnog bence sende ciddi bir vitamin eksikliği vardı , vitamin eksikliği bir sürü soruna neden oluyor. Sende de zincirleme reaksiyon halinde gelişmiş bence, yediklerine dikkat etmediğin yağlı, şekerli yediğin için sindirim sistemi ve mide düzeni bozulmuş (ki bu durumlar koku yapar).. Nacizane yorumlarım ..

Keşke benim de meyvelerle düzelse. Ah keşke.

Meyve mi yani bütün sorunu çözen ? İlginç.. Eğer çözüm meyve ise sorunda vitamin eksikliği idi.. Ne yani vitamin eksikliği mi koku yapıyordu hemde dere kokusu kadar :)çok geçmiş olsun sizin adınıza çok sevindim İnşaAllah bir daha yasamazsiniz.. lakin ben su aralar gaita naklinde denek olmayı bile düşünürken sizin bir meyve ile kurtulmaniz mucize.. Ama belirli periyotlarla kontrok edin ve yazın.. insai geri gelmez de geri gelirse yine bekleriz ;)