Hocam karaciğer kısmında size katılıyorum yani karaciğer de nasıl bir kirlilik olabilir ki onu temizliyoruz kesinlikle haklısınız bu konuda, ancak bu temizlikle asıl bağırsaklar temizleniyor ben yaptım ve gerçekten bağırsaklarımın temizlendigini gördüm ve buna nasıl ikna edebilirim sizi ama koku üzerinde kesinlikle azaltma yaptı.Ben hemen sonucumu yazmadım bu temizlikten sonraki ilk 2 gün bende de arkadaşların ki gibi hiç koku yoktu , ama sonrasında yine ağzımda yoğunluk oluşmaya başladı ama eskisi gibi degildi yani bu kesinlikle bağırsağımın temizlenmesiyle alakalıydı hatta ben bu temizlikten sonra bendeki kokunun kesinlikle bağırsakla alakalı oldugu sonucuna vardım.

Yani ben dahil olmak üzere buradaki çoğu arkadaşımızın sorunu eminim ki bağırsak ve bunun üzerine yoğunlaşıp tedaviyi de bu yönde aramalıyız.

Ben şahsım adıma tamamlayıcı tıp'a inanıyorum, hacamat,sülük,beden temizliği vs. yani burada uzun süreli açlıktan bahsedilmiyor bunun kişiye zarar verebileceğini düşünmüyorum yani bağırsak temizliği için aç kalmak gerekiyorsa söylenen süre zarfında ben şahsım adıma kalırım tabi bunu desteklemeyenlere de saygı duyarım.

Hocam benim size belki sizi daha memnun edecek başka bir sorum olacak, ben dedigim gibi sorunun bağırsakla alakalı oldugunu düsünüyorum ve kolon temizliği araştırmalarım sonucunda ozon gazıyla kolon temizliği yapıldığı gördüm hatta ozon gazıyla ağız temizliği de yapılıyor yani aç kalmak herkesin destekleyeceği bir konu olmayabilir bu ozon gazıyla temizlik hakkında bilginiz var mı tedaviyi bu sekilde denesek bir de?

Ben 2007 yılından beri bu forumu kullandım bugüne kadar forumda ne bir arkadaşıma ne de size bir saygisizligim olmamıştır. Eğer ' hocam lütfen hurafe demeyin ' demek oluyorsa evet saygısızim. 7 yaşından 25 yaşıma bu hastalık ile yaşamak ne demek ben çok iyi biliyorum hocam, biz hiç bir zaman sizler gibi diledigimiz gibi gulemedik, konusamadik, sevdiklerimize sarilamadik. .İnanın şu an yaşadıklarimi şuraya yazmaya çalışsam sayfalar sürer..
Evet 7 yaşında arkadaşımın ' ağzın çok kokuyor dişlerini fircalamiyor musun ? ' demesiyle başladı benim maceram. .o günden bugüne denemedigim şey kalmadı. Ağız Diş KBB iç hastalıkları tüm bölümlere gittim. .onlarca tedavi tetkik yapıldı yüzlerce ilaç yazıldı endoskopiler yapıldı bu 18 senelik hayatımda her gece iyilestigim günü hayal ettim, hatta çoğu kez umudumu yitirdim.forumu çok aktif kullanan bir kullaniciyim 15 16 yaşından beri sürekli araştıran ve olur olmadık hastaliklarla karşınıza çıktım ' hocam acaba bundan mi , bu hastalıktan olabilir mi ? vs. ' sizinle her zaman çok güzel bir iletisimimiz oldu size özelden ulaşıp ' hocam bir çözüm yok mu artık dayanamıyorum her şey çok ağır geliyor ' dediğim zamanlar da oldu. Yani ben hastaydim hocam.
Egoist bir insan değilim hocam beni sadece burda yazdıklarım kadar tanır fikir yürütür ve ' .... bir insansiniz ' diyip boşluğu dilediğiniz gibi doldurabilirsiniz. Sosyal medya hesabı bile olmayan bir insanım bu forumda elde edeceğim prestij ne olabilir ki ? Cevap hakkı doğduğu için söylüyorum kesinlikle kabul etmiyorum.
Tedavi hakkında sürekli kokuyu guncelliyorum zaten. Evet başta bana da çok tuhaf gelmişti ama iyiki yapmışım. Yapmasaydim şu 3 hafta da 18 senedir hayalini kurduğum hiç bir şeyi yasayamazdim.36 saatlik açlık başta çok ürkütücü durabilir ama ben hiç bir sağlık sorunu yaşamadım ayrıca doğuştan bir böbreğim de sorun var ona rağmen hiç bir şey yaşamadım hocam.
Evet arkadaslarimla da konuştum, toplantiya da girdim, sevdiğim yakın arkadaslarima da hohladim koku yok arkadaşlar.
Konuya katılımı artırmak istememin sebebi belki o arkadaşlarım da iyileşir düşüncesi, forumda kalmamin tek amacı da bu düşünce idi zaten. Birileri daha iyilesebilir ve iyilesen arkadaşlarımın bir duası bana dünyaları verirdi. Forumda bir çok başlık ve konuyu 2007 den bu yana ben açtım ilk karbonat konusunu ben açtım ilk elma sirkesini ben açtım sikayetlerimizi ana başlıklar altında belirleyelim dedim tane tane şikayetlerimi yazdım benden sonra çoğu arkadaşımız da yazmıştı hepimizde sorunlar % 95 ortakti ' sizde deneyin' dememdeki tek amaç ortak sorunlarımız ile onların da bu yöntem ile iyilesebilecegiydi.
2007 den bu yana ne foruma ne size bir saygisizligim olmadı hocam. Ben kötü bir insan değilim. Keşke beni normal hayatta da tanisaniz. Yazdiklariniz çok ağrima gitti 25 yaşında genç bir hanımefendi olarak cok kirildigimi belirtmek de isterim. Tedaviyi siz arkadaşlarım yaparsınız ya da yapmazsiniz hiç önemli değil benim için ama bu kadar riskliymis yapmayın o zaman.Insallah bir gün hepiniz iyileşir kurtulursunuz bu hastalıktan tek temennim bu. Sağlıcakla kalın.
(Lütfen yayinlayin hocam)

Magdurum,
senden ve iyilesen diger arkadaslardan bir tek ricam var:
Lütfen (!!!) bu forumdan uzaklasmayim ve bizi yalniz birakmayin.
Bizim her pozitif sonuc veren bilgiye ihtiyacimiz var.
Sahsen yazdiklarini okuyunca cok duygulandim. Her satirda samimiyetin ve iyi niyetin acikca ortada.
Lüzfen gitme ve gitmeyin..Uzun bir süre ara ara dönüs yapin ve güncellemr yapin lütfen.

Ben de bu teknigi yapmaya kararliyim..lakin haftanin 6 günü calisiyorum. Nisanda tatilim var. Ilk isim bunu denemek olacak.
Bitlikte güncelleyelim durumu. Belki bende etkisi olmaz, belki de tümüyle bitirir..
Deneyecegim. Yeter ki gitmeyin!

Effect 3 günlük yapmak zorunda değilsin,36 saatlik oruçlardan 2 gün arayla 5 kez yapman daha kolay olur..

Orjinalini yazan: asdf Burada anlatılan yöntemin saçma olduğuna inansam da uzun süreli aç kalmak aslında düşünüldüğü kadar zararlı değil. Tam tersine 2016 Nobel tıp ödülü bu konuda çalışma yapan doktora verildi. "otofaji" adı verilen bu olayda vücut üç gün aç kaldığı zaman enerji ihtiyacını karşılamak için eski, yıpranmış hücreleri yemeye başlıyor(sindiriyor). Bu sayede vücut yenileniyor, kanser alzheimer gibi hastalıklara çözüm bulunacağı düşünülüyor. Bunlar benim okuduklarımdan çıkardığım sonuçlar. Ayrıntılı bilgi isteyen "otofaji " veya "2016 Nobel tıp ödülü" yazarak geniş bilgiye ulaşabilir.

Hımm. Gogıl tıklyarak doktorculuk oynamaya ısrarla devam ediyoruz ?

Peki haydi söyleyin bakalım Ohsumi yaptığı çalışmada otofaji hakkında neler söylüyor? Çalışmanın başlığı nedir? Materyal metot ve conclusion bölümünde ne söylemiş.

Defter ktap açık. Size 2 gün müsaade ediyorum.
-M

Arkadaşlar Nobel ödülü alan bilim adamı 36 sat aç kalın demedi.

Veya 36 saat aç kalmayı tavsiye ve telkin edecek her hangi bir düşünceye kapı açmadı.

Nobel ödülü verilen bilim adamı kendi adını kullanarak böyle garip bir oruç tutulduğunu bilse üzülürdü heralde.

İnternet kirliliğine kapılıp sağlığınızı tehdit edecek uygulamalara girmeyin. Gogıl tıklayarak doktor olunmaz. Gogıl kirli bir ortamdır, Gogıl ile hiç bir bilim öğesi tam olarak araştırılamaz.

Burada yayınlanan asılsız bir uygulamayı yaparken tek bir tanenizin sağlığına zarar gelse kendimi de sorumlu tutarım. Yanlış bilginin yayılmasına yardım ettiğim için kendimi affetmem. Sağlığınızla oynamayın 36 saat oruç tutmayın. Bu forumu bana kapattırmayın.

-M

Boş boş tartışıyoruz buradan da soğudum artık.

%90 nimizin agizinin diski gibi kokmasinin sebebi bagirsaklar arkadaslar bunun farkinda bile degil cogumuz malesef :( hepimizin doktora gidip ayri ayri bilgiler elde etmesi gerekiyor,sali gunu randevu aldim tek tek dolasicam doktorlari cozene kadar bu olayi, bugune kadar hep mide veyahut kbb uzerine odaklandim ama deyil hic biri deyil 3 senedir burada uygulamadigimiz yontem kalmadi bircogumuzda yorulduk artik farkindayim ama pes etmek yok!!! bagirsaklara odaklanmamiz gerekiyor,en basitinden birkac gun hayatinizdan sekeri,hamur islerini,gazli icecekleri cikartin gunde 2 litre su icmeye calisin haftada 3 gun gun yuruyus yapin, , kokunun azaldigini goruceksiniz gecmesede,arkadasimiz aclik yontemiyle kurtulmus onun adina cok sevindim saygi duyuyorum,ama bu isin ilimi yontemi tedavisi mutlak olmali,ulkemizdeki doktorlarin bircogunun bilgisiz oldugunu bilsemde pes etmicem,olayi cozersem bu forumdaki bir cok arkdasimizin yuzunu guldurucem insallah pes etmeyin arkadaslar.
bazilarimizin kokusu 1 metreden hissedilir,bazilarimizinki 20 30 cm mesafeden,kokunun 1 2 metreye ulasdigini soyleyen arkadaslar sigara cay,kahve,nescafe kunefe baklava yogun serbetli tatlilar beyaz ekmek,hamur isi seyleri surekli yiyerek var olan kokularini getirebilecekleri en son noktaya ulastiriyor ve malesef bunun farkinda bile deyil bir cogumuz,kafanizi cok yormayin arkadaslar ozellikle !!!!!!!! agizinin diski gibi!!!! koktugunu size soyleyen varsa lutfen bir araya gelelim ve bilgilerimizi paylasalim burada kimsenin masal dinlemeye gucu kalmadi...

tam olarak ne uygulasınız karacıger ıcın

bende ogrenmek ıstıyorum yontemı ltf mesaj atın

karaciger temizligi nasıl yapılr anlatırmısınız

Ağız kokusu ile alakalı değil ama yaptığımız diyetin nasil büyüdüğünü ve sadece koku için degilde bir çok hastalığa iyi geldiğini toksinlerden arınmanin ve selasyonun olması gerektiğini anlatan bir yazı.. Gördüm paylaşıyorum araştırmadim benim bildiğim şeyler old için. Ama siz de okuyun alginiz değişsin istiyorum.. faydalı bir yazı olarak gördüğüm için paylaşıyorum. Bir sayfa da gördüm kopyala yapistir yapıyorum. Hepsi bu.

MS HASTALIĞINI BESLENME İLE TEDAVİ EDEN DOKTOR
DR. EMİN MİNDAN
Türkiye, Dr. Emin Mindan’ı beynin görme, konuşma, yürüme gibi fonksiyonlar üzerindeki kontrol kabiliyetini bozan MS hastalığını tedavi eden doktor olarak tanıdı. Uzmanlığı çocuk hekimliği olan Mindan ‘Çocuklar nasıl daha az hastalanır’ üzerine yıllardır sürdürdüğü çalışmaları sırasında MS’li hastalarla tanıştı.

MS’in diğer yaygın ve ölümcül birçok hastalık gibi büyük oranda yanlış beslenmeyle ortaya çıktığını tespit eden Mindan, bu hastalar üzerine uygulanan doğru bir beslenme tedavisinin hastalığı gerilettiğini gördü. Ancak Mindan’ın beslenmeyle ilgili tespitleri sadece MS hastalarıyla sınırlı değil. Sağlıklı yaşamak isteyen herkesin Mindan’ın söylediklerini dikkate almasında fayda var. 60 yaşındaki Mindan kendi yaşamında da tavsiye ettiği beslenme şeklini uyguluyor ve son derece sağlıklı bir hayat sürüyor. İşte MS’le savaşta büyük zaferler kazanan Dr. Emin Mindan’ın hem hastalar hem de sağlıklı yaşamak isteyenlere önerileri.

Ağır metallerden arınmanın yolu soğandan geçiyor

HASTALIKLARA sebep olan ağır metalleri aşılarla, saç boyalarıyla, sıkılaştırıcı krem ve rujlarla, egzoz dumanının havaya, meyve ve sebzelere karışmasıyla bir şekilde vücudumuzda biriktiriyoruz. Vücutta ağır metal olup olmadığını bir ilaç vererek idrarda tespit ediyoruz. Saçta ve vücut kılında da tespit edilebiliyor. Ağır metal birikimi vücutta halsizlik, sık sık enfeksiyonlara yakalanma, unutkanlık, yorgunluk, beyinde biriktiği için panik atak ve depresyona yol açabilir. Cem Kınacı adlı bir hekim arkadaşımız ile vücudu ağır metalden arındırmaya çalışıyoruz. Çok ilginç sonuçlarla karşılaştık. Yıllarca afttan kurtulamayan çocuklarda kurşun zehirlenmesi olduğunu gördük. Vücudun bu ağır metallerden arındırılmasına şelasyon diyoruz. Sarımsak, soğan, yeşil gıdalar ve yosunlar ağır metallerin vücuttan atılmasını sağlıyor. Özellikle tek hücreli yosun spirulina, Arapların bitkilerin atası dediği alfalfa, kelp dediğimiz deniz yosunları vücuttan ağır metalleri atan doğal bitkiler...

Baharat olarak zerdeçalı içecekte kefiri tercih edin

Beyaz ekmek tıpkı şeker gibi çok zararlı. Kepek ekmeğinin de beyaz unla yapılan ekmekten pek farkı yok. Ekmek olarak tam buğday ekmeği az miktarda tüketilebilir.

Kefir dünyanın en büyük buluşu. Kansere, sinir sistemine, alerjik hastalıklara karşı koruyor. Kefiri taze sütle ya da günlük pastörize sütle mayalamak lazım. Sağlığına önem verenlere günde 1-2 bardak kefir içmelerini öneriyorum.

Et olarak sadece kuzuyu tercih edin. Çünkü kuzuyla çok oynanmıyor. Tavuklar da artık faydasız hale geldi. Tavuk yerine hindi tüketebilirsiniz.

Her gün yumurta, peynir, kefir ve kefirle mayalanmış ev yoğurdu, az miktarda tereyağı ve zeytinyağı, patates hariç tüm sebzeleri tüketmekte fayda var. Yeşil sebzeler ve filizler, soğan ve sarımsak da vücudu arındırmada çok önemli. Meyvelerden az şekerli olanları ve özellikle böğürtlen ve yabanmersinini tercih edin.

Yemek pişirirken güveç, cam ve toprak kaplar kullanın. Buharda pişirmeyi veya ızgarayı tercih edin. İlle de kızartma yapılacaksa sarımsaklı yoğurtla tüketerek yan etkilerini ortadan kaldırmak lazım.

Kebabı az ekmekle, şalgam ve yeşillikle tüketirseniz zararı daha az olur.

Baharatlar birçok gıda takviyesinden daha iyi. Mesela köri ve zerdeçal mutlaka kullanılmalı. Üzüm çekirdeği ekstresinin de göz damarlarını ve kılcal damarları koruma özelliğiyle gıda takviyesinde özel bir yeri var.

Küçük balıklar daha az ağır metal topluyor. Bu nedenle küçük balıkları ve omega 3 bakımından zengin olan sardalye, somon, uskumru ve alabalığı yiyebilirsiniz.

Belirtileri ciddiye almamak MS teşhisini güçleştiriyor

BİR sinir sistemi hastalığı olan Multipl Skleroz (MS) sinirleri koruyan ve sinirsel iletimi sağlayan miyelin kılıfının zarar görmesiyle ortaya çıkıyor. Bu hastalıkta vücut kendi dokularını yabancı gibi algılayarak zarar vermeye başlıyor. MS’li hastaların çoğu 20 ile 40 yaş arasında. Son yıllarda çocuklarda görülme sıklığı artmış durumda. MS, kadınlarda 2- 3 kat fazla görülüyor ve Türkiye’de yaklaşık 40 bin MS hastası bulunuyor.

Hastalığın belirtileri arasında ise uyuşma, karıncalanma, ağrı, yanma ve kaşıntı, görme bulanıklığı, göz ağrısı, çift görme, baş dönmesi, yürüme ve denge bozuklukları, titreme, eklem tutulması, yorgunluk, felçler, idrar ve dışkı kaçırma, sürekli huy değişiklikleri, depresyon, manik davranışlar görülüyor. MS bulguları başlangıçta sinsi olabiliyor ve keçelenme ve uyuşma gibi bulgular vesvese olarak kabul edilebiliyor, bu nedenle kesin tanı konulması uzun zaman alabiliyor.

Vücuda toksinlerin girmesinin nedeni şekerli ve unlu gıdalar

Gerek ağır metaller, ozon tabakasının delinmesi ve rafine un, şekerin tüketiminin artması gerekse omega 6 bakımından zengin ayçiçeği, mısırözü, margarin gibi ürünlerin kullanılması insanların sağlıksız bir ortamda yaşamasına neden oluyor. MS’de yaş ortalaması gittikçe düşüyor ve hastalık çok daha sık görülüyor. Çünkü MS’i oluşturan sebepler gün geçtikçe artıyor. MS’in oluşumunda birinci sebep bağırsak florasının bozulması. Sindirim sistemimizde probiyotikler asker gibi toksinleri, sindirilmemiş proteinleri, zararlı maddeleri hatta kanser hücrelerini içeri sokmuyor. Ancak şekerli, unlu gıdalar, ağır metaller, antibiyotikler bağırsak geçirgenliğini artırıyor. Böyle olunca bağırsaktan içeriye sindirilmemiş gıdalar ve toksinler giriyor. Vücut ürettiği antikorlarla kendi beynini vuruyor. Yaptığımız tedavide bunları ortadan kaldırmaya çalıştık. ABD’de bizimkine benzer bir tedavi olarak Schwank Diyeti var. Bir sene kadar et ve sindirimi zor gıdaları yasaklayıp sebze türü gıdaları veriyorlar. Akupunktur yapıyorlar ki; akupunktur doğru yapıldığı zaman bünyeyi kuvvetlendiriyor. Bir de doğal takviyeler veriyorlar. İngiltere’de ise hiperbarik oksijen tedavisi ve diyet bir arada kullanılıyor.

Güneş kremi D vitaminini engelliyor

YARDIM ettiğimiz hastalarda öncelikle rafine un, şeker ve tatlı gıdaları kaldırdık. Bünyeyi güçlendiren özel gıdaları listeye ekledik. Birçoğunda D vitamini eksikliği var. Aslında güneşlenmeyi bilmiyoruz. Tatile gittiğimizde kısa zamanda uzun süre güneşte kalıyoruz ama koruyucu kullanıyoruz. Bunlar bizim D vitamini almamızı engelliyor. Aslında yazın saat 11.00-14.00 dışında düzenli güneşe çkmak birçok hastalığa karşı güçlen-memizi sağlar. Biz de D vitamini veri-yoruz. Omega 6’yı ayçiçeği, margarin ve diğer gıdalardan çok fazla alıyoruz. Omega 3’ü sadece balık ve birazcık da semizotundan aldığımız için vücut dengemiz bozuluyor.

Bebeği kaşığa alıştırmak için meyve yedirmeyin

DÖRT milyon yıldan beri bu dünyada varlığımızı sürdürüyoruz ve insanlar bu sürenin yüzde 99.98’inde sebze, av eti ve böğürtlen gibi az şekerli meyvelerle beslendi. Ortalama 3 bin 500-4 bin kalori alıyorlardı ama çok hareketlilerdi. Bugün de bilim adamları Güney Amerika’da benzer şekilde yaşayan kabileleri incelediğinde şeker ve tuzla tanışmadıklarını görüyorlar. Bu insanlarda tansiyon sorunu hiç yok, bir sürü hastalık hiç görülmemiş hatta yüzlerinde sivilce bile yok. Ama artık çocuk hekimleri bebek daha 4-6 aylıkken kaşığa alışsın diye meyve öneriyor. Meyveyle kaşığa alışan çocuklar tatlıya düşkün oluyor. Okula giderken sütün içine mısır gevreği karıştırıyorlar sonrasında da iyice fastfood’a alışıyorlar. Çocuğa meyveden önce sebze sonra kefirle mayalanmış yoğurt, ardından da köy yumurtası ya da organik yumurta, geleneksel çorbalar, kuruyemiş, kuru meyve ve az şekerli meyveler verilmeli.

Murat hocaya gidip koku var teşhisi konmuş birisi bu diyeti denedikten sonra tekrar muayene gidip koku yok teşhisi duya
Rsa kesin denerim var mi duyan

pazar18 00 itibariyle basladım orucuma fakat baslamadakı barsak bosaltmak ıcın herhangı bır sey kulllanmadım salı sabah10 00 gıbı taze sıkılmış meyva suy portakal bır bardak ıctım oglen marul salatası bu sekılde 72 saatı tammamlamayı dusunuyorum acaba ekstra bısey yapmalımıyım

@bezginbetul olayı cozmussun bir kaç ince nüans eksikliği var. Gluten süt ve süt ürünleri kesinlikle olmamali ve yağ bize zararlı değil bilakis çok faydalı doğal soğuk sıkım zeytinyağı her sabah bir yemek kaşığı içebilirsin mesela bağırsağı temizliyor safra temizliğinde de zeytinyağı limon sarımsak üçlüsü kullanilir genelde. Bu yüzden yağlı beslenmek lazım. Bilindiginin aksine ldl kolesterolü artıran şey yağ değildir şeker ve un ve ünlü mamullerdir sigara alkol aynı zamanda.. Bunlar damar tıkanikligi yapar. Ama yag yapmaz.(medicana da annemin doktorundan bizzat teyit ettim hatta kendisi omega 3 ve magnezyumun damarları açtığını ve mutlaka kullanmamız gerektiği söyledi) Elbette margarin ve mısır yağı hariç.. hir de bu açlık orucunu denemeden önce bir süre diyet yapmani öneririm günde iki ogün besleneberek glutensiz süt ve süt uru leri olmadan (enflamasyonu çok artiriyormus bilginize ) un ve mamulleri olmadan.. vücut zaten açlığa alışıyor zaten günde 2.5 litre su içinde acikmiyorsunuzda. Akabinde karaciğer ce safra temizliği ağır gelmeyecektir bünyeye. Başarılar :)

Hocam. Bu cihazın varlığını bize söyleyen sizdiniz. Ayrıca cihaz da kokuyu dogrulamak için olcuyoruz zaten koku var mi yok mu ? Ya da varsa hastalık derecesinde mi yoksa her insanda olan düzeyde mi? İlginç geldi bu yaklaşımınız.. neyse etrafımız da ki lere de sorarız. Sorun yok.

Burda bahsedilenler bana çok ağır geldi ben açlığıma bu kadar süre dayananmama o nedenle daha hafif bir diyetle geciren varsa onu merakla bekleyeceğim. Detayli anlatim onemli mutlaka haberdar edin.

Doktor bana sende sinuzot yok dedi. Flagly mide kaynakli sorunu olanlar icin sanirim kitlerde kbb sorunu icin. Acikcasi ben sorunumun nerden kaynaklandigini bilmiyorum ve bunu bulmam icin ne yapmam gerektiginide bilmiyorum

Selamünaleyküm arkadaşlar yarın başlıyorum ALLAH izin verirse.Zaten başlayıp bırakmıştım 4 de kalmışım.Size her gün yazıcam.

bugun 36 saatlık aclıkta 4 deyım sıkıntım agız ve vucut kokusuydu degısmeyı cevremden takıp ettıgım kadarıyla fazla yok umarım karacıger detoksu fayda verır olmassa 72 saatlıklere baslıcam bı zorluk cekkmıyo ınsan alısıyo sadece magnesı bagırsaktemızleme ısı bıraz zor oda iki dk bakalımhayırlısı