|
|
Bunları biliyor muydunuz? | |
Ağız Kokusu | AĞIZ KOKUSU Soru ve cevapları | Bunları biliyor muydunuz? |
Konu: Ağız kokusu gazı (H2S) hakkında bilinmeyenler | |
Yazar | Mesaj |
aydinmur
Yönetici Kayıt Tarihi: 25-Haziran-2007 Konum: Adana Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 2395 |
Konu: Ağız kokusu gazı (H2S) hakkında bilinmeyenler Gönderim Zamanı: 08-Eylül-2016 Saat 16:53 |
Hep şikayet edilen H2S gazı kötü kokar ama aslında Allah'ın lütfettiği bir mucizedir.
====================================================== Ağız kokusunun büyük bir bölümü Tip 1 dir. Bunun büyük bir bölümünün sorumlusu dil sırtıdır. Sorumlu Kötü kokulu gazların liste başında H2S (hidrojen sülfit) gazı gelir. Zehirli gazdır. Peki bu zehirli gazın düşük konsantrasyonlarda vücudumuza olan etkisi nedir? Memeli dokularında, santral sinir sisteminden kardiyo vasküler kaslara kadar hemen her dokuda H2S sentezlenir (Yoo SH,2008). Torasik aort, portal ven ve diğer damarların kaslarında da sentezlenir. Oksijen radikallerinin ortadan kaldırılması, aterom plaklarının engellenmesi, anjiyogenez (yeni damar oluşması), hasarlı damarlarda yara iyileşmesi sırasında endotel proliferasyonunu temin etmek, kemik dansitesini ve osteojeniteyi sağlamak, vazodilatasyon sağlamak gibi sayısız olayda mediyatör olarak rol alır. Memeli beyninde fizyolojik olarak 50-160 umol H2S bulunmalıdır. Bu konsantrasyon Parkinson’a karşı korur. H2S diğer gazotransmiter gazlar ile de sinerji sağlar ve etkisini potansiyelize eder. Antihipertansiftir, tansiyonun düşmesini sağlar. H2S sentezlettiren cystathionine β-synthetase (CBS) enzim eksikliği kemik rezorpsiyonuna sebep olmaktadır. Yani H2S kemik dansitesine katkı sağlamaktadır. Mekanizması ise kalsiyum kanallarından hücre içine Ca alınmasına yardım etmesidir. (Moore PK, 2015) Sistein beyinde bir nöromodülatör olarak görev alır. Kolon mukozası ülseratif kolit, iritabıl kolon benzeri hastalıklardan H2S yardımı ile korunur. (Levit MD, et al., 1999) Kolon gazlarının %10 unu oluşturur. Farelerde beyin dokusunda 50-160 umol/l, ilyumda ise 1 umol/l H2S sentezlenir. Penisin sertleşmesine katkıda bulunur. Corpus cavernosum çevresinde H2S sentezlettien enzimler salınır. Periferal sinüsler içinde venöz kan dönüşünü kapatarak cavernos cisimde 100 mmHg kan basıncını sağlayarak (NO ile birlikte) ereksiyonu gerçekleştirir. Primat ve fare penisine H2S veren bir madde olan NaHS (sodyum hidrojen sülfit) injeksiyonu yapıldığında penis büyüklüğü ve iç basıncı artmaktadır. Bu sadece nöral uyarı değil ayni zamanda NO inhibisyonu ile gerçekleşmektedir. NO açığa çıkınca NOS bileşiğine dönüşerek etkisizleşmektedir. Kadın genital organlarında da vazodilatasyon etkisi gösterilmiştir. Testislerde sperm hücre üretimini artırır. İdrar torbasının kan dolaşımının düzenlenmesi üzerine olumlu etkileri vardır. Pıhtılaşmayı trombozu geciktirir. Felce karşı koruyucu olduğu söylenebilir. H2S oksidatif strese karşı koruyucudur, böylece yaşlanmayı geciktirir. Pankreas inflamasyonlarında kanda H2S seviyesi yüksek bulunması bize H2S ile inflamasyon arasında bir ilişki bulunduğunu gösterir. Fareler üzerinde yapılan deneylerde yavaş H2S serbestleyen diklofenak uygulaması pankreatit ve akciğer hasarından engellemiştir, ayrıca endotoksik şoktan da korumuştur. Yanık yaralarında H2S sentezi yanığa bağlı inflamasyonu engellemiştir. Ödem çözücüdür. P maddesinin salınmasını artırır, böylece nöroinflamasyonu artırır. Apoptozu (hücre intiharı) engeller. Ağrıya karşı eşik değeri düşürür. CBS nin engellenmesi ovaryan kanserli dokuda oksidatif stresin artmasına sebep olmaktadır, böylece kanserli hücre artışına neden olmaktadır. Benzer özellik kolon kanserli dokuda da mevcuttur. O halde H2S sentezi kanserleşmeye firen yapmaktadır diye düşünmek gerekir. Melanom şeklinde deri kanserlerinde H2S için benzer özellikler tespit edilememiştir. Prostatın androjen kaynaklı kanserleşmelerinde H2S varlığı gösterilmiştir. Öte yandan glioma cinsi tümörleri hızlandırdığı görülmüştür. H2S-kanser ilişkisinde bir kaos vardır. Bazı yayınlar sistein varlığında kanserleşmenin hızlandığını , diğer yayınlar CBS ve CSE yokluğunda hızlandığını yazmıştır. (Moore PK, 2015) -M |
|
aydinmur
Yönetici Kayıt Tarihi: 25-Haziran-2007 Konum: Adana Aktif Durum: Aktif Değil Gönderilenler: 2395 |
Gönderim Zamanı: 03-Temmuz-2017 Saat 11:32 |
Yeni bir makale yayınlandı. Ana hatlarıyla şunu diyor :
1- Ağızda kükürtlü gazların bulunmuyor olması ağız kokusu hastalığını ekarte etmez. Ağız kokusu yok demek değildir. 2- kükürtlü olmayan gazlar ihmal edilmektedir. Bunlar %15 oranında bulunur ve sistemik bir hastalığı işaret ediyor olabilir (Nakhleh MK, 2017) -M |
|
Forum Atla |
Kapalı Foruma Yeni Konu Gönderme Kapalı Forumdaki Konulara Cevap Yazma Kapalı Forumda Cevapları Silme Kapalı Forumdaki Cevapları Düzenleme Kapalı Forumda Anket Açma Kapalı Forumda Anketlerde Oy Kullanma |
Buradaki yazılar, fikir, görüş ve tavsiyeler muayene ve tedavi yerine geçmez. Fikir vermek içindir.
Bu forumda yazılanlardan bir kısmı isim ve kimlik bilgileri silinerek tıbbi istatistik veya eğitim amacı ile kullanılabilir, üçüncü parti yazılarda veya internet ortamında (isimsiz olarak) yayınlanabilir.
İletişim için Tıklayınız.
Agiz
kokusu hakkında herşey
Ağız kokusu
tedavisi hakkında
|
|