Bravo.
Sizin durumunuzda olan çok sayıda Tip5 vaka var.
Ben deli değilim deyip psikiyatriye gitmiyorlar. Sizin yazınız umarım onları cesaretlendirir.

İyileşenler genellikle grupta yazı yazmazlar, geri dönmezler, eski günlerini hatırlamak bile istemezler. Siz geri dönüp yadığınız için teşekkür ederim.

Arkadaşlarınızın sorularını yanıtlayın teması kesmeyin lütfen.
-M

Merhaba,

Psikiyatri uzmanı Dr.Murat Eren ÖZEN ben. Bu yazınızı okuyunca tıp dünyası ve bilimi adına çok umutlandım. Bu deneyiminiz beni şaşırtmadı değil, harikulade.

Bu tip durumlar için bizler bu konuda muzdarip olanlara çare bulmaya gayret gösteriyoruz.

Takip ettiklerimiz arasında çok olumlu sonuçlar alanlar oldu, sabretmek en önemlisi; sizin yaptığınız gibi. Önce kendinin doktoru olacaksın demek tam sizin için uygun, ama diğer kendi başına iyileşmesini beklemek gerek diyenler için değil.

Her ne kadar bu konuda muzdarip geniş bir topluluk olsa bile bu sorunun (hastalık/bozukluk/veya adına ne derseniz deyin) doğası gereği, kişiler bunun psikolojik olduğunu düşünmemekte veya inanmamaktadırlar. Ya da inanası gelmemektedir.

Kişilerin bu burundan, ağızdan veya ağızdan-burundan koku yayma sorununun psikiyatrik/psikojenik olduğunu kabul etmeleri, psikiyatrik yardımlara motive olmaları, verilen tedavi ne ise (gereken tedaviyi) kabul edip sabır göstererek iyileşeceklerine inanmaları önemli basamaklardır.

Çok önemli bir nokta var ki, bunu göz ardı etmemek gerekir. Şöyle ki; kişiler muhakkak ki sorunlarına çare bulmak için araştırmalıdırlar, okumalıdırlar, gerekirse iletişime geçebilirler. Ancak, bu paylaşımlar kişilerin tedavi amaçlı girişimlere yönlenmesini sağlamıyorsa, sadece olumsuzluklar üzerinde odaklanmasını sağlayıp tedaviye engel oluyorsa internet üzerinde binlerce sayfa okumak, deneyim veya şikayet okumak boşa geçirilmiş hayatlar olacak ve ruh sağlığımızın başı bu "koku" ile dertte olacaktır.

Tedaviler konusunda cesaretli olalım, kesin hükümlü olmayalım.

Burada paylaşılan ilaç bir başkasına iyi gelmeyebilir.

Bir psikiyatri uzmanı ile tedavinizi sürdürmenizi öneririm.

Bana bir hipnoz yapılsın ve bu koku bitsin demenin çare üretmeyeceğini bilelim.

İlaçsa ilaç, terapiyse terapi, veya her ikisi ise öyle olmalı ama buna gideceğiniz psikiyatri uzmanı karar versin.

Psikiyatri ilaçları bağımlılık yapmıyor; bırakmada sorun yaşatan ilaçlar bağımlılık yapıyor aslında, bu bağımlılık değildir.

Psikiyatri ilaçları kilo aldırıyor veya uyku yapıyor denir hep. Kişiye göre ilaç seçimi yapılmaz veya takip edilmezse, veya ilaç verilen kişi bunu ilaç veren doktoruna söylemezse sorun düzeltilemez.

Ancak, bu paylaşımı yapan kişi de görüyor ve onu paylaşıyor ki, gerçekte de böyledir, psikojenik koku sorunu olanların psikiyatri uzmanı olmadan bir Diş Hekimi tarafından tedavi olması da çok mümkün görünmüyor.


Sevgi, saygı ve hürmetlerimi Sunarım.

Dr.Murat Eren ÖZEN, Ruh Sağ ve Hast Uzmanı, ADANA
www.stres112.com (soru sorabileceğiniz bir adrestir)

Düzenleyen aydinmur - 10-Eylül-2015 Saat 12:39

Ataff benim anlamadığım geçmeyen ağız kokusu bakteri kaynaklı olur sen Psikoloji ilaçları kullanmışsın nasıl fayda sağladı anlamadım başkalarıda alıyodu heralde senin ağız kokunu sadece sen alsan neyse Psikolojik deriz eyw ama şimdi başkalarınında aldğı koku nasıl geçer bilemedim ben şimdi solüsyonada baktım oda Psikoloji ilacı Tuhaf :)

aleho inan bu sorunun cvbını ben de bilmiyorum ben de iyileşmeden önce bakteri kaynaklı olduğuna yüzde yüz emin gibiydim çünkü antibiyotikler geçici de olsa işe yarıyordu ama bu ilacın işe yaramasını ben kendimce şöyle açıklıyorum bu ilaç benim vücudumda ters giden birşeyleri düzene soktu bence bu ters giden şeyleri bir bakteri de tetikliyor olabilir başka bir şey de tetikliyor olabilir ama dediğim gibi bu ilaç o ters giden durumu düzeltti bende

ayrıca psikiyatr-ozen in kokuyla ilgili yazdığı şeyler çok mantıklı ve bu durumu açıklıyor olabilir

Orjinalini yazan: psikiyatr-ozen Merhaba, Kullandığınız ve sizi iyileştirdiğini düşündüğünüz ilacın etki mekanizması konusunda aklınıza bir soru geldi mi? Dr.Murat Eren ÖZEN, Ruh Sağ ve Hast Uzm., ADANA www.stres112.com (soru sorabileceğiniz sayfadır)

evt nasıl etki ettiğini merak ediyorum gerçekten açıklarsanız sevinirim

Merhaba,
Serotonin aslında vücudun ahenk içinde çalışmasını birtakım işlevleri sağlar ve aracılık eder. Serotonin bir nöromodülatördür, düzenleyicidir. Bir hormon değildir. Serotonin sinirlerin iletiminde yer alan bir maddedir. Vücudun "bütün işlevlerini" düşünmeliyiz. Yukarıda saydığım ilk mesajlarımdaki gibi birçok vücut fonksiyonunu da sağlar, düzenler ama tabii ki tek başına bunu yapmaz. Sinir (nöron) hücreleri yoluyla vücuda sinyaller gittiğine göre serotonin de neredeyse tüm sinir hücrelerinin iletiminde rol alır. Ağrı algısı, iştah (acıkmak, tok hissetmek), sevinç-üzüntü, uyku düzeni, kan şekeri dengesi, koku algısı, tansiyon dengesi (dengesizliği/asabi tansiyon), barsak hareketleri (kabızlık, ishal) vs. gibi vücut fonksiyonları da sinir sinir sistemi ile düzenlenir. Doğal olarak "koku" da bu düzenleme içindedir. (Önemli not: Serotonin olmazsa hayat olmaz). Serotonin ahenkli (düzensiz) çalışmazsa vücut fonksiyonları da düzenli olmaz. En önemli örneklerden birisi de asabi tansiyon yüksekliğidir (Sinirsel hipertansiyon diye de anılan). Tansiyonu birkaç tansiyon ilaç kombinasyonuna (birlikteliğine) rağmen düzenlenemeyen kişilerde asabi tansiyon olduğu düşünülür ve psikiyatrik yardım istenir. Bir şekilde altta yatan ruhsal süreç/sebep bulunur veya bulunmaz ama psikiyatri tarafından bir düzenleyici verilir. Bu düzenleyicinin amacı vücutta düzenli gitmeyen tansiyonun düzene girmesi ve yüksek veye oynak seyreden tansiyonun düşürülüp belirli (normal) sevieyede tutulmasının sağlanmasıdır. Serotonin de yine sinir sistemi yoluyla tanssiyonu düzenlediği için "serotonin düzenleyici" verilmelidir. Bu, şu anlama gelir; vücudun kendi başına yapamadığını veya düzenleyemediğini dışrıdan vermek gerekir. Tansiyon kendi başına düzene girememekte, hatta tansiyon düzenleyiciler dahi etkili olamamaktadır. Serotonin psikiyatride şu an en çıkan ilaçların içinde bulunan ve tedavide çok etkili maddedir. Yani dışarıdan bir düzenleyici olarak belli süreler (bazen iyileşmeyen psikiyatrik bozukluklarda aralıklı veya sürekli) verilmelidir. Ancak, gereken süre ve dozda verilmediği (gereken süre ve doz= tedavi edici) sürece de etkisini göstermeyecektir. Serotonin düzenleyiciler belli süre kullanılmadığında ise etkili olmayacaktır, yani iyileşme görüldüğünde ve iyileştikten sonra da bir süre kullanılmalıdır. Asabi tansiyonu olan kişilerin serotonin düzenleyicilerini almaları ile tansiyonlarının düzene girdiği görülür. Sinir sistemi ahengini bun düzeneyiciler (ilaçlar) sayesinde kazanır. Fonksiyonlar olması gerektiği gibi işlemeye başlar.

Serotonin tansiyon örneğinde olduğu gibi saydığım ve sayamadığım birçok vücut işlevi için gereklidir.

Serotonin ayrıca birçok vücut bölgesinde ayrı işlevleri yerine getirmede araclık eder.

Kullanıp da iyileştiniz söyleyen ve buraya yazan danışan kişinin bahsettiği ilaç da serotonin üzerinden etki eden ilaç grubundandır. Doğrudan etki olarak serotonin değil ama bir yerde serotinin'i düzenleyici etkiye sahiptir. Beynin belli bölgelerinde serotonin için düzemleyici işlevi sağlar. Ancak, belli süre veya belli doz değil, "belli süre ve dozda" kullanılırsa etki göstermeye başlayıp tedavi etkinliği ortaya çıkar. Koku üzerindeki düzenleyici işlevi de bu şekilde olur. Akademik bilgi kısmı ise şöyledir; Serotonin birçok reseptör (almaç) üzerinden etki eder ve değişik vücut işlevleri için bu reseptörleri kullanır, kullandığınız ilaç 5HT2a reseptörü üzerinden etki eder.

Bu reseptörler düzenli olarak dışarıdan verilen ilaçlarla uyarılır ve düzen altına alınırsa (düzene sokulursa) işlevler de normale dönecektir.

Koku algısı da sadece burunda değil aynı zamanda beyne giden bazı sinir uçları yolu ile algılanır. Duyuların algılanma biçimi de serotonin aracılığıyla olur. Yeterli veya düzenli algı için serotonin düzenli çalışmalıdır.

Olfaktör (olfaktor/olfactory) sistem (beyindeki koku algılama sistemi) serotonin işlevini kullanır. Kokunun doğru algılanması, olan kokunun algılanması veya olmayan kokunun algılanmaması serotonin ve sinir sistemi sayesinde olur.

Olfaktör sistemin doğru çalışması için de dışarıdan psikiyatrik destek vermek gerekebilir (asabi hipertansiyonda olduğu gibi). Eğer, olfaktör sistemde algılama sorunu dışında başka bir nedeni yoksa olmayan kokunun algılanması psikiyatrik yardım gerektirir.

Bu şekilde olfaktör sistemin serotonin düzenlemesi sağlanmalıdır.

Maalesef ki, bunun bilinmemesi nedeniyle "koku yaydığını", "koku algıladığını" veya başkalarının kendisinin burun ve/ya ağzından çıkan kokudan rahatsız oldukları düşüncesine kapılabilirler. Bu amaçla birçok hekimi gezip çare arayabilirler. Psikojenik (psikiyatrik) kısmının olabileceğini ise neredeyse çoğu kişi kabul etmemektedir.

Yukarıdaki nedenlerden dolayı tedavi olma /çare bulma noktası psikiyatri (ruh sağlığı ve hastalıkları) uzmanlarıdır.

Dr.Murat Eren ÖZEN, Ruh Sağ ve Hast Uzmanı, ADANA
www.stres112.com

@asdf psikolojik ilaçlarla iyileşmen için illaki olmayan bir kokuyu algılaman gerekmiyo eğer bi yanlış anlaşılma varsa onu da düzeltmek istiyorum benim kokum psikolojik değildi yani olmayan bi kokuyu algılıyorum gibi bi durum yoktu koku başkaları tarafından da algılanabiliyordu böle bir durumda olmama rağmen psikolojik ilaçlarla kurtuldum yani bir psikoloğa görünmeniz için illa tip5 hastası olmanız gerekmiyo tip kaç olursanız olun bi görünmekte fayda var bana fayda eden ilaçlar size de fayda edebilir bunu bilin

Sanırım bu hastalıktan sadece tip5 olanlar kurtuluyor tip5 hastaları dışında iyileşen var mı gerçekten merak ediyorum :(