Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

psikolojik

Nereden Yazdırıldığı: Agiz Kokusu+
Kategori: AĞIZ KOKUSU Soru ve cevapları
Forum Adı: Söyleyeceklerim var
Forum Tanımlaması: ağız kokusu hakkında anlatacaklarınızı dinliyoruz
URL: http://www.agizkokusu.org/forum/forum_posts.asp?TID=1386
Tarih: 21-Kasım-2024 Saat 18:59
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.06 - http://www.webwizforums.com


Konu: psikolojik
Mesajı Yazan: effect
Konu: psikolojik
Mesaj Tarihi: 03-Mart-2014 Saat 20:02
Hocam hekimler bizi takıntılı tipler olarak görüyor.
Çoğuna şahit oldum. Diyorum ki doktora, kardeşim sürekli ağız kokusu var sende diyor. Doktor diyor ki esas kardeşin burnunu kontrol ettirsin.
Kimisi dedi ki hastalık hastası olursun bu kadar evham yapma. (Aynı doktor muayene sonucuna psikolojik sorunları var yazdı)

Diyeceğim o ki hocam, bu konuya sizin kadar realistik yaklaşan bir doktor görmediğim için anketi nasıl cevaplayacağımı bilemedim ama tabi beni etkilemez. Dışarda yüzlerce insana rezil oluyoruz doktordan utanmak çok anormal gelir bana artık.



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Leylaa
Mesaj Tarihi: 13-Ocak-2018 Saat 16:05
Merhaba arkadaşlar ayni zamanda önemli psikolojik rahatsızlık yaşayıp da benim gibi iyileşmek icin asla motivasyon saglayamayan var mi uzun zamandir okuyorum burayi hepiniz umudunuzu kaybetmiyorsunuz umarim böyle devam eder ben her doktorun ameliyat şart dedigi kronik sinüzit hastası olmama rağmen ameliyatla agiz koku sorunum asla gecmeyecekmis gibi beynim susmuyo ne yapacağım bilmiyorum


Mesajı Yazan: sekerportakali
Mesaj Tarihi: 21-Nisan-2020 Saat 01:14
Arkadaşlar herkese merhaba. Mesajları okuyordum bazılarını okuyunca çok üzüldüm, yeni bir başlık açmak istedim, umarım sakıncası yoktur.
Kronik bir hastalıkla başetmek kolay değil, bunu ancak yaşayan biri bilebilir. Özellikle insan gibi sosyal varlığın sosyalleşmesini engelliyorsa...şu iki aylık süreçte görüyoruz insanlar sosyalleşemedi diye depresyon yaşıyor oysa biz bunu yıllarca yaşadık/yaşıyoruz. Düzeltmeye çalışsak da bazen başarısız olabiliyor, engellenmiş hissediyor ve hayalkırıklığı yaşayabiliyoruz. Bunları hissetmek çok normal.
Ünlü bir psikiyatrist der ki “ hayatta hiçbir şey yaşamı sonlandıracak kadar acı değildir” ben buna tüm kalbimle inanıyorum. Hele ağız kokusu gibi bir hastalık asla! Kendi yaşantımdan örnek vermem gerekirse, bana doktor ağız kokun ASLA iyileşmeyecek ömür boyu devam eder demesine rağmen mücadeleye devam ettim. Koku biraz olsun azalsın diye burun-bademcik ameliyatı oldum, 4 20lik dişimi ameliyatla çektirdim. Ve ağız kokusundan kurtuldum. Kesinlikle tedavisi olan bir hastalık sebebi ne olursa olsun. Sadece çözüm oralarda bir yerlerde bizi bekliyor. Lütfen umudumuzu kaybetmeyelim.
Bazen ağız kokusunun sebebi psikolojik olabilir. Normal kokuyu kötü koku olarak algılayabiliriz. Sürekli ağzım kokuyor mu acaba diye kaygılanıyor olabiliriz. Bunu kabullenmek çok zor biliyorum, çok zor..fakat psikolojik destek ile çözülebilecek bir durum. Yeterki durumumuzu kabul edip tedavi olmayı isteyelim.
Bu süreçte hobiler, amaçlar edinelim. Yürüyüş,masa tenisi, koşu, evcil bir hayvanım bakımı ve sevgisi, örgü, tamir,balkonda sebze yetiştirme ( favorim 🙂) resim,müzik aleti...ilk aklıma gelenler bunlar, elbette zevklerinize göre çeşitlendirilebilir.
Son olarak sizin duygu ve düşüncelerinizi merak ediyorum. Paylaşırsanız çok memnun olurum.

Dipnot: güzel günler göreceğiz, güneşli günler.🙏🏻😊😊😊


Mesajı Yazan: lulupi
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2020 Saat 06:42
Burunda deviasyon mu vardı? Ben bademciklerimi aldırdım ama koku devamediyor bence(ben almıyorum )
Deviasyon ameliyatı ise yaptırınca geniz akıntısı da geçti mi acaba?

-------------
tonsillektomi /check


Mesajı Yazan: sekerportakali
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2020 Saat 16:36
Evet içerden eğriydi. Geniz akıntısı var hala hatta kışın çok kötüydü hatta o hali geçti ama hala var.

Lulupi, tam olarak anlayamadım sizin durumunuzu. Kokuyu alamiyorsunuz ama kokunun devam ettigini dusunuyorsunuz. Bunu dusunduren sey tam olarak nedir?


Mesajı Yazan: Notsniw
Mesaj Tarihi: 16-Haziran-2020 Saat 18:20
Ağız kokunuz nasıldı siz ve karşınızdaki kişiler baya hissediyor muydu ve ağız kokunuz sürekli olurmuydu Bendeki bir saniye bile geçmiyor ve gastrit mide sorunlarınız varmı


Mesajı Yazan: lulupi
Mesaj Tarihi: 30-Haziran-2020 Saat 00:39
çoğu zaman kokuyu kendim alamıyorum, bazen yoğun şekilde alıyorum. aileme israrla sormama rağmen öyle bir sey yok diyorlar ama inanmıyorum çünkü elleri her zaman burunları da ve sadece benimle konuşurken böyle,kendi aralarinda konuşurken değil. burnunun sol kısmında kemik ekriligi ve konka buyumesi var, sunizit yok, geniz akıntısı mevcut (koku bu yüzden diye düşünüyorum) bademcikleri aldırdım, ağız açık uyuyorum ve burundan nefes alamıyorum   

-------------
tonsillektomi /check


Mesajı Yazan: lulupi
Mesaj Tarihi: 30-Haziran-2020 Saat 00:45
artık yalnız intihari düşünüyorum ... aylardır kafamdan gitmeyen tek dusunce bu, tonsillektomiden çok umitliydim ancak bu ameliyattan sonra durumum iyice kötüleşti. eskiden daha özgür konuşmaya çalışıyordum artık elimle agzimi kapatmadan asla konuşamıyorum,durumum çok ciddi bir boyut kazandı. ailem psikiyatra gitmem gerektiğini ve bende şizofreni olabileceğini söylüyor , benden asla koku almadıklarını savunuyorlar ama inanamıyorum bir türlü. inanmayı çok istiyorum ama bazen ben alıyorum kokuyu ! her zaman olamasa da.... bu başlığı açtığım için üzgünüm ama benim için tek çözüm ölmek ..

-------------
tonsillektomi /check


Mesajı Yazan: afaff
Mesaj Tarihi: 30-Haziran-2020 Saat 12:07
@lulupi sakın psikiyatr seçeneğini yabana atma onun verdiği ilaçlar gerçekten işe yarayabilir en azından bende öyle oldu biliyorum fiziksel hissettigin birseyin psikolojik ilaçlarla geçmesi saçma geliyor bana da öyle geliyordu seni çok iyi anlıyorum ama bu sayede 5 yıldır koku felan yok bende en azından bu seçeneği lütfen degerlendir. İntiharı ben de zamanında düşündüm yalan yok. Ama yaşadığın sürece her zaman umut vardır bunu unutma!


Mesajı Yazan: sekerportakali
Mesaj Tarihi: 01-Temmuz-2020 Saat 01:28
@lulupi, anladigim kadariyla bu konuda insanlara guvenmekte gucluk cekiyorsun, aynisi bir muddet benim de basima geldi. Inan bana bu anlattiklarinin sizofreni ile alakasi yok, bana guvenebilirsin.

Iyilesmek icin hem maddi hem manevi kayba ugramissin, bademcik ameliyati zor bir ameliyat. Eminim gunlerce aci cekmissindir, bunlari yasayinca istedigin sonuca ulasamamak buyuk bir hayal kirkligi yasarmis olmali, ben de olsam ayni seyi hissederdim.

Lutfen en kisa zamanda, bir psikiyatrdan randevu al. Burda yazdiklarini, duygu ve dusuncelerini onunla da paylas. bir sure foruma girme, internette bununla ilgili bir sey okuma, hastalik vs arastirma lutfen.

Boyle hissetmenden dolayi uzgunum. Umarim tavsiyelerime uyarsin, senin mutlu olmani isterim 🙂 lutfen bana mesaj at ya da tekrar yaz olur mu doktora gidersen,

Sevgiler


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 01-Temmuz-2020 Saat 04:06
Arkadaşlar selamlar hepinize eğer forumda insanların yaşadıklarını okumak hoşunuza gidiyorsa anlatacaklarımı okumanızı tavsiye ederim çünkü eminim ki benim hikayemde herkes bir parça da olsa kendini bulacak. Biraz uzun olacağından ötürü bu girişi yapmak istedim. Esasen roman bile yazılabilir yaşadıklarımla.

Arkadaşlarım, abilerim ve çok sevgili murat hocam ben mete bu ay itibari ile 18 yaşına basacağım ancak yaşıtlarımın hatta benden büyük çoğu insanın dert etmediği, sorun olarak bile görmediği-göremeyeceği bir hastalıkla boğuşmaktayım. Açıkcası kendimi bildim bileli yani ağzın kokabilme yetisine sahip olduğunu öğrendiğimden beridir kendi ağzımın koktuğunu düşünerek yaşadım. Kısacık hayatımın şimdiden 6-7 senesi bu illetle boğuşmakla geçti, geçiyor. Benim hikayem Lise 2. Sınıfta “sosyal reaksiyon” olarak adlandırdığımız insan tepkilerini görmemle başladı. Yanımda oturan arkadaşta sürekli bir rahatsızlık hali, ben konuşmaya başladığımda hemen kendinin konuşup beni susturması ve ya kafasını çevirmesi ile başladı her şey. Tabiiki de dert etmedim sonuçta geçer diye düşünüyordum ancak olaylar hiç de öyle olmadı. Hep üzerine eklendi ve eklendi. Her neyse gel zaman git zaman doğal olarak ben de yalnız oturma kararı aldım ve yanıma kimseyi istemez oldum. Yaklaşık 9 yaşından beridir günde dişlerimi iki kez fırçalarım bu nedenle de bunları başta çok ilginç yorumluyordum çünkü ağız kokusunun çürükten ve ya diş fırçalamamaktan oluştuğunu düşünüyordum. Yazın bir plazada satış elemanı olarak işe başladım. Aynı partide çalıştığım iş arkadaşlarımın geçen seneye göre diyalogları çok zayıf ve sığdı. Yemeklerde kimse yanıma oturmuyor 1 metreden yakından asla konuşmuyordu yaklaşmıyordu. Bu şeyler benim hikayemin temelini oluşturuyor çünkü ilk farkındalık burada gelişti. Ardından Lise 3.sınıf başladı zaten dananın kuyruğu burada kopuyor. 2019 başlarından bahsediyorum okul açıldı ve yanımda bir arkadaşımla seneye start verdik ancak Her gün yanımdaki arkadaşım suratıma bile bakmaz oldu sürekli sınıfta göz gezdirip boş yer açıldığı anda yanımdan gidiyordu. Bunlar ilk gözlemlerimdi ve bu gözlemler sonucu hepinizin gargara diyince ilk aklına gelen markanın en küçük modelinden aldım. Fakat durumu daha da vahimleştirdi ilk kullandığım gün yanımdaki arkadaş(!)1 günde 7-8 defa belki de daha fazla dersten çıkarak tuvalete gitti ve işte bunlardan sonra ben anladım ki benim ağzım kokuyor. Sonraki gelen günler yanımdaki arkadaşım derslerinden geri kalmasın diye(ya o uyuyordu kafasını çevirip yada ben)bütün derslerde uyumaya başladım. Aslında uyumuyordum tek yaptığım içimden saniyeleri sayıp teneffüsü beklemekti. Başarılırı bir fen lisesi öğrencisi olmama rağmen hiçbir şeyin anlamı yoktu benim için Çok geçmeden otobüste insanların yanımdan inmek için kalkmadıklarını anlamaya gözlemlemeye başladım ve tekli koltukları mümkünse tercih ettim yoksa da ayakta gitmeye başladım (boş olsa bile sonuçta her an dolabilirdi) ancak yine çok kısa bir süre sonra otobüse binmeyi kestim ve eve kadar yaklaşık 10 km yürüyerek gitmeye başladım. Hatta ve hatta sokakta yanımdan geçenler rahatsız olur diye nefes dahi alamıyordum. Bu durumları anneme açtığımda kendisinin öyle bir koku almadığında ısrarcı oluyordu ancak sonra halimi görecek olmalıki tedaviyi en azından bir doktora görünmeyi kabul etti. İlk durak dişçiydi anlayacağınız üzere dişler hatasızdı beyazlığı olsun düzeni olsun tertemizdi Allaha şükür sadece iki tane azı dişime(uyuşturucu gerektirmeyecek kadar küçük operasyonlardı) dolgu yaptı ve andorrex gargara verdi. Andorrex kloroben gibi gargaralar ağız kokumu kesinlikle gidermiyor çok daha keskin ve yoğun kimyasal kokuların oluşmasına sebebiyet veriyordu yalnız dil pası için kullanılabilirler orası ayrı mesele. Gel zaman git zaman araştırmalarım artmıştı sabahlara kadar uyumuyordum nedeni ise hemen sabah olup okula gidip şekilden şekile girecek olmamdı. Annem bunları fark ettikten sonra psikoloğa gitmek istedi ben de reddettim çünkü gerek duymadığımı düşünüyordum ama aslında o kadar büyük bir yanılgı içersindeymişim ki anlatamam. Eğer o günlerde gitmeyi kabul etseydim bu lanet hastalık daha köklerini zihnime salamadan kurtulmuş kesmiş olacaktım. Her neyse en sonunda yoğun ısrarlarım sonucu Taksim Acıbadem hastanesi KBB bölümüne başvurduk. Özel sigortamın olmayışı sebebiyle ve annemin de karşılamayacak olmasından ötürü yazın kazandığım paranın tamamını ödedim ve “ağız kokusu paketi” altındaki tedavi paketini satın aldım. Aynı gün ağız kokusu testine girdim. Bu test “Oral Chroma” ağızdaki uçucu sülfür bileşiklerini ölçüyor buna göre basit ve Murat hocamın deyişiyle aslında çok da birşey ifade etmeyen bir teşhis koyuyordu. Değerlerim kötüydü dil pasım vardı binbir türlü fırça türü tong dan tutun en bilinmeyenine kadar kullanmama rağmen geçiremiyordum dil pasımı. Ardından Doç. Dr. Aytuğ Altundağ “derin dil kökü temizliği” adı altında yaptığı spatula ve gazlı bez ile basit müdahalelerle dilimi bir nevi kazıdı. İnanılması güçtür ki ağız kokum resmen yok olmuştu en azından öyle sanmıştım çünkü baya bir fark vardı. Ancak bu uygulamanın tek başına yeterli olmayacağını belirtti ve upuzun bir reçete ve yapılacaklar listesi yazarak beni 15 gün sonra tekrar teste gelmem şartıyla uğurladı. Mutluluğum çok sürmedi ancak yine de çok ümitliydim elimde iki sayfa yapılacaklar listesi ve 7-8 kutu ilaç vardı. Yalnızca ilaçlar 400 tl tutmuştu sanırsam hatırladıklarımdan birkaçını yazayım gaviscon double action (6 şişe), lansor, klacid,largopen bu dördü mide odaklı sinus rinse kit bu nazal yollar için ve mikostatin candida mantarı için bu ilaç gerçekten etkiliydi neden bilmiyorum. Son olarak da 150 tl lik ntbiotic adında bir bağırsak probiyotiği. Harfiyen uyguladım ve bir sonraki teste gittim. Bu testte metil merkaptan (burunla alakalı olan uçucu bileşik) yalnızca 2 ppm di ağızla alakalı olan adını hatırlamıyorum 4 ppm çıkmıştı(önceki 28 falandı) yani dil pasımdan kurtulmuştum. Son olarak da sindirim kaynaklı olan dimetil sülfid gazı ilginç bir şekilde tavan yapmıştı. Aytuğ Bey bunu gavisconu 6 şişe değil 2 şişe içmeme bağladı ve acıbademle ilişkim noktalandı. Annem bu süreçte psikoloğa ve ya pskiyatriye gitmemizi şiddetle istiyordu artık çünkü işin içine artık öfke nöbetleri ağlama krizleri evi kırma dökme girmişti. Çok kötü zamanlardı her geçen gün daha da kötüleşiyordum. Ardından bir gün Murat hocanın muayenehanesinin sitesine rastgeldim. Daha profesyonel gözükmesi ve yalnızca bu dal ile ilgilenmesi çok hoşuma gitti ancak Adana yı gördüğüm an yine hayal kırıklığı olmuştu. Bu süreç zarfında pskiyatriye gitmeyi kabul ettim ve deneyimli biraz da yaşlı bir pskiyatriye gittik. Kendimi gayet iyi anlattım ve internette benle aynı durumdakilere yazıldığını gördüğüm trisiklirin grubu ilaç olan Anafranil yazdı ve uğurladı. Ancak çok büyük bir hata yapıp ilacı almayı reddettim sebebi ise internetten okuduğum kullanıcı deneyimleriydi. Bunun hala pişmanlığını çekmekteyim çünkü belki de bu ilaç benim kurtuluşumdu gerçektende. Ardından Adanaya gitme kararı aldım ve bir haftasonu gece biletiyle otobüs ile( tek ve yalnız oturamayacağımdan ötürü uçağa binmedim)Adanaya vardım randevuyu kaçırma korkusuyla yaklaşık 1.30 saat önce vardım ancak rahatsızlık vermek istemediğimden ötürü biraz bekledim ve tam zamanında kapıyı çaldım. Murat hoca beni bekleme odasına aldı ve çok geçmeden detaylı mı detaylı sorular sorarak anamnezimi gerçekleştirdi. Ardından test başladı ve işin garip tarafı ağzımın kokmadığı gibi ağzımın koku üretmekten de aciz olmasıydı. Şok olmuştum hatta bir ara şuan ne kadar korkunç derecede bir şey olduğunun farkına varmış olsam da murat hocanın bilerek doğru ölçümü gizlemesiydi. Hatta bu yüzden tekrar tekrar ölçmesini rica ettim. İşin en ilginç tarafı dediğim gibi ağzımın koku üretmekten aciz olmasıydı bunu da Murat hoca ağza protein solüsyonu vererek ağız kokusunun tavan derecesini ölçme ile yapıyor bana 10 ppm e kadar normal dediğini ve benim 1.3 çıktığını hatırlıyorum. Ancak ne gariptir ki balon testimde yani nefes testimde h2 gazı 20ppm olması gerekirken bende 100 ppm in üzerine çıkmıştı ve cihaz alarm vermişti. Murat hoca da h2 gazının kokusuz olduğunu ancak ağız kokusunun bir nevi sponsoru olduğunu söylemişti ve de bu gazı insanın üretmediğini yani bakteriler tarafından üretildiğini dile getirmişti. Evet arkadaşlar ölçümler böyle olunca da Tip 5 Olfaktör referans sendoromu yani tip 5 in ikinci ve orta kademesi olan pskiyatriye görünmenin şart olduğu evrenin teşhisini koydu. Burda belirtmek istiyorum son evre delüsyon fazı ki bunu da kısaca şöyle anlatmıştı Murat hoca kocaman bir odaya girdiğinizde odanın en köşesindeki insanın elini burnuna götürmesini sizin yüzünüzden olduğunu yorumlamak gibi demişti. İstanbula döndüm ve hemen bir çocuk- ergen pskiyatrisine gözüktük Uzm Dr Veysi Ülgen Lustral ve abilify önce düşük doz ile başlandı “50mg” ardından 200 e kadar çıktık ancak sonuç nafile. Bu süreçte abilify adlı ilacın söylemek istemediğim ölçüde kötü prospektüste çok seyrek kısmında bile yer almayan yalnızca internet üzerinde daha önce aynı yan etkiye maruz kalanlar ile anlaşılabilen bir yan etkiyle karşılaştım. Hemen kesildi ve risperdal e geçildi lustral yerine de faverin. Etki kısmına gelirsek hala tık yok yine zarar var 1 ayda 15 kilo aldım, hantallaştım ve aptallaştım algım kapalı hep kitap okuyan ben yazı okumaya bile üşenir hale geldim. Bunların tek sorumlusu bu ilaçlar kesinlikle değil ancak en azından bana zararları olduğunu söyleyebilirim. Belki de anafranil doğru ilaçtı hatta bu sabah doktorumu arayıp daha önce görüştüğüm hocanın bunu yazdığını ve bu konuda neler düşündüğünü soracağım.
Evet 1 temmuz itibari ile yoğun yaşanmışlıklarla 1 senemi tamamladım. Bunun şerefine(!) içimi dökmek yaşantılarımı anlatarak sırtımdaki yükü hafifletmek istedim. Sıkılmadan okuyan beni anlayan herkese içten teşekkürlerimi sunuyorum. Ben bunun şahsen 6 aydır yüksek dozlarda ilaç kullanan bir kardeşiniz olarak çözüleceğine dair içimde ümit neredeyse kalmadı buna rağmen kesinlikle pes etmeyeceğim. İnadına insanların dibine girecek, otobüste gerekirse 4 lü yerlere oturacağım ama asla kabullenmeyeceğim. Vakit ayıran herkese teşekkürler.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 01-Temmuz-2020 Saat 08:02
Mete bey, yazdıklarınızı dikkatlice okudum. Faydası olacağını düşündüğüm bir konuya dikkatnizi çekmek isterim

Bana tuhaf gelen ama maalesef gerçek olan bir kural var:
Psikiyatrik tedavi kişiye özgün kurallar ile yapılıyor. Her bireyin ilacı o bireyin vücudunda başka etki gösteriyor. Bu sebeple psikiyatrist doğru ilacı ve doğru dozu buluncaya kadar denemeler yaparak ilerliyor. Bir ilacı veriyor kontrola gittiğinizde uygun etki görülmediyse değiştiriyor. O da uygun etki göstermediyse yeniden değiştiriyor. Karanlıkta körebe oynamak gibi.

Psikiyatrik ilaçlar ağrı kesici gibi değildir. örneğin biliriz ki bir insanda baş ağrısı varsa A ilacını içersiniz ağrı geçer. Az gelirse bir tane daha alırsınız. Psikiyatride bu iş öyle olmuyor. Sizin ağrınızı A ilacı, benim ağrımı H ilacı, Ahmet'in ağrısını K ilacı geçiriyor. Hiç kural yok. Deneyerek veya hekim önceki deneyimlerinden tahmin yürüterek ilaç veriyor.

Daha beterini söyleyeyim mi?

Psikiyatrist doğru ilacı bulsa bile her doz her hastada ilacın etkisini deforme ediyor. Mesela 25 mg ile elde edilen etki fazla geliyor diye dozu düşürmek istediğinizi farz edelim. Mesela 25 mg ilaç uyku verdi fazla geldi diyelim. Dozu 5 mg kullanmaya başlasanız bile etkisi azalmayıp tam tersine artabiliyor, daha fazla uyku vermeye başlıyor.

Bilmem ne söylemek istediğimi tam olarak anlatabildim mi?

Psikiyatrik tedaviden vaz geçmeyiniz. Doğru ilacın doğru dozunu buldukları gün annenizden yeniden doğmuş gibi huzurlu olacaksınız.

Allah'a emanet olun


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 01-Temmuz-2020 Saat 23:59
Hocam benim asıl korktuğum ve çekindiğim nokta şu ki benim ağzımın koktuğuna dair herhangi bir şey olmamasına karşın kokmadığına dair tam teşekküllü bir test sonucu var ve ben hala ağzımın koktuğundan kuşkusuz eminim ve hiçbir ilacın da bu düşüncemi değiştirebileceğini düşünmüyorum. Hatta bazen insanlardan reaksiyon almadığımda “acaba gerçekten kokmuyor muyum ?” diyorum ve hemen zihnimde yer etmiş o karanlık taraf “saçmalama mete” diyor. Bunu doktoruma söylediğimde ise bana en doğru tedavi yöntemiyle bile ilacın etkisinin %50-60 ı geçemeyeceğini, pastanın kalan kısmını ise benim halletmem gerektiğini söylüyor ancak inanın ben bu kısımda çok ama çok pasif kalıyorum.
İlgi alakanız için tekrardan teşekkür ediyorum hocam sizde Allah’a emanet olun


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 00:13
Kardeşim büyük geçmiş olsun inan o kadar anlıyorum ki seni dediklerinin çoğunu yaşadım ve yaşıyorum çünkü iyilestigimden emin değilim normalde murat hocaya gidicem Adana'da çok uzak. Aytuğ altundag a gidicem gibi senden ne kadar para aldılar muayenede bide dil pasında varmış yeşilimsi gri miydi şuan tamamen gitti mi merak ettim cevaplarsan sevinirim.


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 10:38
Özel sigortan yoksa kesinlikle uzak dur özelden soracağın her türlü soruya yardımcı olurum.Dil pasını filan beraber çözeriz abi, ama illa gideceksen de yanlış hatırlamıyorsam endoskopisiz paket 1000 tl gibi bir şeydi. İlaçlar da özelden yazıldığı için paralı alıyorsun yani 500 tl de ilaç masrafı var ki ilaçların çoğu gereksiz içlerinden önerebileceğim 2-3 tane var onlarda şunlar ; Mikostatin,ntbiotic ve andorrex.Bu önerileri yaparken tamamen kendimden yola çıkıyorum yani bende az çok iş gören mikostatin sende hiçbir işe yaramayadabilir veya 2-3 hafta kullandığım o gereksiz antibiyotikler sendeki (eğer var ise)helicobacter pyloriyi öldürür ve sorunu çözer.Midende sorun yoksa bile 2 tane mide antibiyotiği yazacaklar klacid largopen üstüne üstlük mide asidini azaltan lansor ilacı başlı başına hazımsızlık ve kabızlık yapıyor. Kabızlık da ağız kokusu anlayacağınız sonsuz bir döngü. Sana önerim ilk etapta o yeşil dili çözmen, ağız sağlığını muntazam yapman kaygan pürüzsüz pembe bir dil, düzenli fırçalanan dişler bunlardan sonra hala sıkıntı varsa çoğu kişi gibi dahiliyeye ve ya gastroenterolojiye gidersin.


Mesajı Yazan: Rftoz
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 12:28
Ne tür bi koku hissediyorsun burnuna ne tür kokular geliyor konuşurken yada öylece dururken


Mesajı Yazan: Rftoz
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 12:38
Dilinizi yada bademcikleri elleyip kokladıgınızda koku geliyor mu sizinde


Mesajı Yazan: Rftoz
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 12:39
H2 gazı ağız kokusunun sponsoru derken ne demek istediniz Mete bey orayı anlayamadım


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 02-Temmuz-2020 Saat 19:19
Ne tür bir kökü hissettiğimi tam olarak açıklayamıyorum ancak dilimde pas varken ağzımda metal varmış gibiydi onu net hatırlıyorum.Bademciklerime veya dilime dokunduğunda çok hafif bir kökü var eskiden daha kötüydü.Murat hoca aynen öyle demişti desteklediği ve ya beslediği anlamlarını çıkarıyorum ben ama Murat hocaya sormak lazım.


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 03-Temmuz-2020 Saat 00:46
Yolladım mete


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 02-Ağustos-2020 Saat 23:18
Hocam selamlar 1 ay sonra tekrar yazmaktayım anafranil 150 mg tedavisi işe yaradı Ağız kurulugu yapiyor sabahlari bol su tuketimi ile onune gecmeye calisiyorum.
Onumuzdeki persembe pskiyatrima mujdeyi verecegim insallah.En azından bir antidepresan olarak yapabilceği her seyi yapiyor.Pskiyatrimin ek olarak vereceği rivotril ile okula bile sikintisiz gidebilirim.
Size sormak istedigim bir soru vardi hocam. Sarimsak ve soğanin nefese karistigini ve ne yaparsak yapalim geciremeyecegimizi biliyoruz burda aklimda soyle bir soru isareti olustu; ters etkiyi yapabilcek bir yiyecek veyahut besin var midir ? Maydonoz bunlardan birimidir ?    

2.sorum ise agiz kokusunun genetik olmadigini soylemistiniz ancak bunun SELENBP1 genindeki mutasyondan kaynakli olabilcegini soyleyen bi arastirmanin haberine rastladim. Farkli ulkelerden katilim olmus bu arastirmayla ilgili ne dusunuyorsunuz ? Genetik olamaz mi ?


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 03-Ağustos-2020 Saat 09:03
Orjinalini yazan: mete09

Sarimsak ve soğanin nefese karistigini ve ne yaparsak yapalim geciremeyecegimizi biliyoruz burda aklimda soyle bir soru isareti olustu; ters etkiyi yapabilcek bir yiyecek veyahut besin var midir ? Maydonoz bunlardan birimidir ?    


Haklısınız. Olabilir. Bilemiyorum.

2.sorum ise agiz kokusunun genetik olmadigini soylemistiniz ancak bunun SELENBP1 genindeki mutasyondan kaynakli olabilcegini soyleyen bi arastirmanin haberine rastladim. Farkli ulkelerden katilim olmus bu arastirmayla ilgili ne dusunuyorsunuz ? Genetik olamaz mi ?


O hastalıkta ağız kokusuna varıncaya kadar çok sayıda arıza ortaya çıkar ve bunun yanında beden ve nefes kokusu ağız kokusu da ortaya çıkar.

Şöyle düşünelim:
Fare zehiri içen bir insanda bulantı kusma şikayetleri ortaya çıkar. ölmek üzereyken idrarında kan görülebilir. Biz bunu biliyoruz.

Şimdi diyelim ki, idrarında kanama olan her insana fare zehiri içmiş muamelesi yapabilir miyiz? Bu belirti diğer belirtilerin yanında sonuncu veya sonuncuya yakın bir belirtidir. Sonlardan bir belirtiyi alıp ilk ihtimal olarak uzak bir hastalığın peşine koşmak çok akılcı olmaz.

Benzer hatayı böbrek hastalıkları için yapıyorlar. Kimin ağzı koksa şeker ve böbrek hastalığı diyor, böbrek hastalığı ağız kokusu yapar diye nakarat ediyorlar. Evet yapar ama diyalize girmeye yakın olduğunda ağız kokusu yapar. Yani hastalık yatağa düşürdüğünde ve hayatın konforunu bozduğunda böbrek hastalığı ağız kokusu yapabilir. Sonuncu belirtiyi birinci hastalığa ilişkilendiriyorlar.

Ayni hatayı mide hastalıklarında yapıyorlar. Kimin ağız kokusunun sebebini bulamazlarsa midesinden geliyor diyorlar. Mideden ağız kokusu gelmesi çooooook düşük bir ihtimaldir. Mide hastalığının son aşamasında ağız kokusu ortaya çıkar. Böyle hastalar zaten ağız kokusu için doktora gitmez ki? Mide ağrısı krampları, mide yanması, kusma, kanama şikayetiyle doktora gider. Bu sırada ağızkokusu bulunuyor diye biz her ağızkokusunda mide hastalığı arayamayız.

Yine yarama parmak bastınız. : )
-M












Mesajı Yazan: afaff
Mesaj Tarihi: 06-Ağustos-2020 Saat 19:03
Gördüğünüz gibi bu arkadaşta da antidepresan sonuç verdi.Antidepresanin işe yaramasi illaki kokunun ortada olmaması sadece senin öyle sanman durumunda ortaya cikmiyor. Koku eğer gerçekten varsa da işe yariyor. Ancak çoğu arkadaş sanıyor ki eğer antidepresan işe yariyorsa bu hasta kesin tip5 tir. Yani koku aslında yok ama hasta kokuyu var sanıyor. İşin özü öyle değil arkadaşlar. Koku gerçekten var olsa bile psikolojik tedaviyle bu kokudan kurtulabilirsiniz. Çoğunuz tedaviyi başka yerlerde arıyor ama boşa kürek çekiyorsunuz. Bence bir an önce bir psikologa görünmeye bakin ve hemen pes etmeyin. Her ilaç sizi tedavi edecek diye birşey yok ama psikologunuz sizin için doğru ilacı bulduğu an bu hastalığa veda edeceksiniz emin olun.
Orjinalini yazan: mete09

Hocam selamlar 1 ay sonra tekrar yazmaktayım anafranil 150 mg tedavisi işe yaradı Ağız kurulugu yapiyor sabahlari bol su tuketimi ile onune gecmeye calisiyorum.
Onumuzdeki persembe pskiyatrima mujdeyi verecegim insallah.En azından bir antidepresan olarak yapabilceği her seyi yapiyor.Pskiyatrimin ek olarak vereceği rivotril ile okula bile sikintisiz gidebilirim.
Size sormak istedigim bir soru vardi hocam. Sarimsak ve soğanin nefese karistigini ve ne yaparsak yapalim geciremeyecegimizi biliyoruz burda aklimda soyle bir soru isareti olustu; ters etkiyi yapabilcek bir yiyecek veyahut besin var midir ? Maydonoz bunlardan birimidir ?    

2.sorum ise agiz kokusunun genetik olmadigini soylemistiniz ancak bunun SELENBP1 genindeki mutasyondan kaynakli olabilcegini soyleyen bi arastirmanin haberine rastladim. Farkli ulkelerden katilim olmus bu arastirmayla ilgili ne dusunuyorsunuz ? Genetik olamaz mi ?




Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 06-Ağustos-2020 Saat 22:37
Orjinalini yazan: afaff

Gördüğünüz gibi bu arkadaşta da antidepresan sonuç verdi.Antidepresanin işe yaramasi illaki kokunun ortada olmaması sadece senin öyle sanman durumunda ortaya cikmiyor. Koku eğer gerçekten varsa da işe yariyor. Ancak çoğu arkadaş sanıyor ki eğer antidepresan işe yariyorsa bu hasta kesin tip5 tir. Yani koku aslında yok ama hasta kokuyu var sanıyor. İşin özü öyle değil arkadaşlar. Koku gerçekten var olsa bile psikolojik tedaviyle bu kokudan kurtulabilirsiniz. Çoğunuz tedaviyi başka yerlerde arıyor ama boşa kürek çekiyorsunuz. Bence bir an önce bir psikologa görünmeye bakin ve hemen pes etmeyin. Her ilaç sizi tedavi edecek diye birşey yok ama psikologunuz sizin için doğru ilacı bulduğu an bu hastalığa veda edeceksiniz emin olun.


Bu mesajı hepimiz okuyalım


Mesajı Yazan: Ethic1
Mesaj Tarihi: 06-Ağustos-2020 Saat 22:44
Benim merak ettiğim h2?gazının 100 çıkması bunun İçin herhangi bir şey yapılmadı mı neden o gaz sizde o kadar yüksek.


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 22-Ağustos-2020 Saat 00:01
inanın ben de çok merak ediyorum. bu konuda murat hocadan da net bir cevap alamadım ama şahsi görüşüm fast food tüketimine bağlı olaraktan bağırsak bakterilerinin anormal aktivitesi.


Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 22-Ağustos-2020 Saat 00:15
psikolojik tedavim devam ettikçe yazıp mümkün olduğunca çok kişiye ulaşmak istiyorum. 150mg anafranil 2 mg risperdal tedavisinde 2 ayımı doldurdum.moralim çok iyi özgüvenim çok yüksek ve kendimi gerçekten iyi hissediyorum.tek sıkıntı tedavide ilerledikçe doktorumun bu denli değişimimden şüphelenmeleri ve beni nörolojiye gönderip kan testii istemeleri. mr çekildikten sonra deli olduğumuz tescillenecek sanırsam :)) ağzım kokmuyormuşcasına insanlara sokuluyorum sıkıysa tepki versinler hesabı.maske dönemine denk gelmem çok iyi oldu ancak maskesiz de gayet iyi durumdayım.uzun zaman sonra bir randevuya çıkacağım ve dilim pek iyi durumda olmasa bile (kaytardım) bu beni korkutmuyor.en fazla kız kokuyorsun der yoluna gider.

Tip 5 in en kötü yanı bir çığ gibi gitgide büyümesi.Şahsen ben onca öfke nöbetleri ve krizlerden dönmüş biri olarak şunu söyleyebilirim ki benim gibi bu forumda onlarca insan vardır;ağzı belki biraz kokan ancak bunu psikolojik olarak kafasında büyütüp bir sorun haline getiren.sizlere tek önerim pembe bir dil,temiz nazal yolları ve pskiyatri.Bu üçleme ben dahil çoğu kişiye çözüm olacaktır.kendinizi çok kötü hissettiğiniz anlarda bile unutmamanız gereken şey her kötü gecenin bir sabahı olduğudur ve her yeni güne yeni bir umutla başlamamız gerektiğidir.sağlıcakla...


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 22-Ağustos-2020 Saat 13:38
ne kadar sevindiğimi anlatamam kardeşim yolun açık olsun.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 22-Ağustos-2020 Saat 14:54
Orjinalini yazan: mete09

inanın ben de çok merak ediyorum. bu konuda murat hocadan da net bir cevap alamadım ama şahsi görüşüm fast food tüketimine bağlı olaraktan bağırsak bakterilerinin anormal aktivitesi.


Abicim soruyu bi daha alayım. Bazen forumda bir şeyleri kaçırmış oluyorum.



Mesajı Yazan: mete09
Mesaj Tarihi: 20-Eylül-2020 Saat 16:08
h2 gazım neden o kadar yüksek hocam sebepleri ne olabilir bunu merak ediyoruz.


Mesajı Yazan: Hopeless
Mesaj Tarihi: 02-Mart-2022 Saat 19:24
Bende tip 5 çıktım sanki herkes tip 5 çıkıyor bu durum beni ürkütüyor ya gerçekten tip 5 değilsem


Mesajı Yazan: Kelime
Mesaj Tarihi: 08-Ocak-2024 Saat 20:00
Forumda "Tio 5" diye hatalı açılmış bir başlık var. O başlıkta eski hesabımla 10 yıl önce yazdığım mesajı görünce bu başlığı açmak istedim...

Kaynak wikipedia. (Oral Chroma cihazı için övgü var. İsteyen herkesin bilgi ekleyebildiği bir sayfa olduğunu unutmayın.)

" Tip 5 (subjektif): Birey ağzının koktuğunu ısrarla belirttiği halde sosyal çevresinden herhangi birisi bireyde ağız kokusu duymuyorsa, ve diş hekimi cihazlar ile bireyde ağız kokusu bulunduğunu doğrulayamıyorsa buna subjektif ağız kokusu adı verilir. İki klinik formu vardır:

Nörojenik ağız kokusu: Olfaktör sensör üzerine uyarı bulunduğu halde dışarı emisyonu bulunmayan subjektif ağız kokularıdır. Kemosensor disfonksiyonlar, dorsolingual olfaksiyon, hematojen olfaksiyon, retronasal olfaksiyon bunlara örnek verilebilir.

Psikojenik ağız kokusu: Olfaktör sensor üzerine kimyasal uyarının bulunmadığı, halitofobi, olfaktör obsesyon, olfaktör referans sendrom gibi subjektif ağız kokularıdır.

Ağız kokusunun en önemli sorularından birisi de dış dünyayı algılamayı sağlayan duyusal sisteme verdiği zarardır. Bu durum özellikle ağız kokusu olan bireylerde koku duyusunda azalma ve dış dünyadaki kimyasal uyaranları farketmede zorluk olarak ortaya çıkar.

https://tr.m.wikipedia.org/wiki/A%C4%9F%C4%B1z_kokusu#:~:text=Tip%205%20(subjektif)%3A%20Birey,subjektif%20a%C4%9F%C4%B1z%20kokusu%20ad%C4%B1%20verilir.


Mesajı Yazan: Yig1t
Mesaj Tarihi: 09-Ocak-2024 Saat 19:00
Arkadaşlar ben psikolojik olarak yoğun bir çöküntü yaşıyorum ağzımın korkmadığından eminim çünkü geçti yani biliyorum ama kendime kabul ettiremiyorum . Şimdi de o kadar yoğun bir sıkıntıdayimki burnumdan koku geldigini sanıyorum. Ya nasıl anlarım bilemiyorum burnumdan koku geldigini yok arkadaşlar b ben ne yapacağımı bilmiyorum burnumdan da koku gelmiyo o kadar sinirli birisine donuştumki bu tip5 yüzünden krizler vb şeyler yaşıyorum ailemi çok üzüyorum antidepresan kullanmak istiyorum ama onda bile kararsızım karşımdan birisi gelse örneğin 7-8 metre nefesimi tutmaya başlıyorum açık havada bile ağzımı kapatıp saatlerce burnumdan da nefes alıp veriyorum acaba koku varmı diye kapalı ortam olmasina rağmen koku gerçekten yok ben artık delirme aşamasına geldim 18imde


Mesajı Yazan: Tospik
Mesaj Tarihi: 09-Ocak-2024 Saat 19:41
Orjinalini yazan: Yig1t

Arkadaşlar ben psikolojik olarak yoğun bir çöküntü yaşıyorum ağzımın korkmadığından eminim çünkü geçti yani biliyorum ama kendime kabul ettiremiyorum . Şimdi de o kadar yoğun bir sıkıntıdayimki burnumdan koku geldigini sanıyorum. Ya nasıl anlarım bilemiyorum burnumdan koku geldigini yok arkadaşlar b ben ne yapacağımı bilmiyorum burnumdan da koku gelmiyo o kadar sinirli birisine donuştumki bu tip5 yüzünden krizler vb şeyler yaşıyorum ailemi çok üzüyorum antidepresan kullanmak istiyorum ama onda bile kararsızım karşımdan birisi gelse örneğin 7-8 metre nefesimi tutmaya başlıyorum açık havada bile ağzımı kapatıp saatlerce burnumdan da nefes alıp veriyorum acaba koku varmı diye kapalı ortam olmasina rağmen koku gerçekten yok ben artık delirme aşamasına geldim 18imde


Senin temiz bi sopaya ihtiyacın var, adres ver forumdan 2-3 kişi bi temiz sopa atalım düzelirsin sen.

Kokmadığını kendin de hissediyorsan daha ne istersin be adam, Allah'tan belanı mı?


Mesajı Yazan: Yig1t
Mesaj Tarihi: 09-Ocak-2024 Saat 22:23
Ben sağlam sopa yesemde akıllanmam galiba insan beyni böyle bişi işte benim gibi özgunveni tavan olan bir insanı anksiyeteye kadar götürür ama ne yapicagimi bilmiyorum bana yardım etmeye çalışan annem olsun çevrem olsun en çokta onlara zarar veriyorum sözlerimle ben bıktım artık şu an bile bunları yazarken burnumdan koku mu geliyor diye içim içimi yiyor sağlam bir test olsa da yapsam... :)


Mesajı Yazan: subib
Mesaj Tarihi: 12-Ocak-2024 Saat 02:31
sopayla ilgisi yok bunun seni cok iyi anliyorum ben daha cok delirdim bu sey kimin basina gelirse dellenir zaten kendini suclama bir sure evde disarda herkese kokup kokmadigini sor tabi sorabiliyorsan sonra ikna olursun


Mesajı Yazan: Yig1t
Mesaj Tarihi: 12-Ocak-2024 Saat 19:33
İşte bu bela anksiyete de yaptı inanılmaz derecede . Diyorum ya kimseyle göz göze gelmek istemiyorum her anlamda geriye atıyor beni galiba sonum antidepresan forumda antidepresan kullanarak iyileşmeler var ve ben psikolojik olarak son evreye dayandım artık stresten zayifliyorum kilo alamıyorum eski hayatımı o kadar çok özlüyorumki bu zamana kadar 2-3 kişiye sordum onlar yok dedi koku fln ama kafam almiyo artık burnumdan koku geldigini düşünmeme sebep oldu hemde koku fln ortada yokken . Antidepresan kullanmak istiyorum artık yapacak bir şeyim kalmadı Allah yardımcımız olsun


Mesajı Yazan: subib
Mesaj Tarihi: 13-Ocak-2024 Saat 18:03
amin ben artik insanlarin icinde farkinda olmadan kendi kendime konusmaya basladim sonum pek hayir gibi gozukmuyor benim


Mesajı Yazan: Yig1t
Mesaj Tarihi: 16-Ocak-2024 Saat 20:28
Bende de öyle şu an.Test çözüyorum ama aklım öyle karmaşa içindeki sanki birisi konuşuyo.Bugun psikiyatriye gittim antidepresan kullanmak için ama bana özele git siciline antidepresan kaydı yapmazlar dedi öyle yapıcam inşallah yoksa aşırı stresten elim ayağım titriyo nefes almayı unutuyorum unutkanlık bile başladı ben 8 yıldır kalemlik kullanmıyorum o gün okulda yana yana kalemlik ariyodum :) inşallah antidepresan kullanınca veya kullanmama gerek kalmadan iyilestigimin farkına zihnen varırım
Hepinize iyi geceler.


Mesajı Yazan: subib
Mesaj Tarihi: 29-Ocak-2024 Saat 22:02
umarim duzeliriz



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat