Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

bademcik ameliyatı oldum

Nereden Yazdırıldığı: Agiz Kokusu+
Kategori: AĞIZ KOKUSU Soru ve cevapları
Forum Adı: Söyleyeceklerim var
Forum Tanımlaması: ağız kokusu hakkında anlatacaklarınızı dinliyoruz
URL: http://www.agizkokusu.org/forum/forum_posts.asp?TID=1398
Tarih: 22-Kasım-2024 Saat 01:17
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.06 - http://www.webwizforums.com


Konu: bademcik ameliyatı oldum
Mesajı Yazan: dadaş87
Konu: bademcik ameliyatı oldum
Mesaj Tarihi: 02-Nisan-2014 Saat 12:51
Bademcik ameliyatı oldum bugün itibariyle dua edin arkadaşlar.



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Mehmet
Mesaj Tarihi: 03-Nisan-2014 Saat 09:08
Allah yardımcın olsun kardeşim. İnşAllah şifa bulursun, ara ara durumunla ilgili bilgilenir beni


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 04-Nisan-2014 Saat 19:20
geçmiş olsun kardeşim, ben de 3 sene önce olmuştum. bir hafta kadar agri ,sizi,tad alamama veya dilinde uyuşukluk olabilir,normaldir bunlar..ancak bütün bunlara degecegini düşünüyorum.şuan iyiki de olmuşum diyorum. o parçaciklardan tamamiyle kurtuldum.. inş. sen de bir daha görmezsin onlari.Acil şifalar diliyorum.

-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 11-Nisan-2014 Saat 20:12
Ben de bademciklerimi aldırdım. On beş gün oluyor, aslında tam iyileşmeden yazmayacaktım ama duramadım.

Şu anda boğaz içindeki yaralar tam kapanmadı, o yüzden bir yorum yapamayacağım. Uzun süredir duymadığım dışkı gibi, ıslak saman gibi olan kokuyu duyuyorum. Şöyle söyleyim, akşam bileğimi yalıyorum, sabah uyandığımda koku hala bileğimde duruyor. İnşallah hepsinin sebebi bademciklerdir de kurtulurum.

Artık, Allah'tan bir şey gelmezse KBB ile işim bitti. Koku devam ederse yazın dahiliye üzerine yoğunlaşırım.

Yirmilik dişlerim çürüdü sanırım, onları da çektireceğim. Onlar da muhtemelen yaza kalacak. İnternetteki yorumları okuyunca adamlar diş mi çektiriyor, kalp ameliyatı mı oluyor anlamadım.


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 12-Nisan-2014 Saat 07:12
adanalı, geçmiş olsun..
bademciklerin alınması kimin kararıydı? doktor tavsiyesi mi yoksa kendi isteğin mi?
ameliyatı nerede oldun? devlet mi özel mi? sigorta karşılıyor mu?


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 12-Nisan-2014 Saat 17:00
Özel hastanede yaptırdım, SGKlıyım ücret 1000 tl. Burun etlerini de yaktırdım. İki ay önce 500 tl idi. Bir kanun çıkmış, o yüzden fiyatlar iki katına fırlamış. Ama bu ameliyatı özelde yaptırmakla, devlette yaptırmak arasında bir fark yok; devletten bir doktor ağız kokusu için ameliyatı kabul ederse devlette ol bence.


Beş altı aydır bademciklerime her bastırdığımda bademcik taşı çıkıyordu: Büyük, küçük; beyaz, sarı , açık yeşil... Çoktan aklıma koymuştum. Bazı nedenlerden bu zamana sarktı.

Yirmi gün önce lüks bir diş polikliniğinde diş taşı temizliği yaptırdım, doktora ağız kokusunu söyledim " Dişini şöyle fırçala, böyle fırçala " deyince içimden " pööfff " deyip bademcik aldırmaya kesin karar verdim.

KBB uzmanları tercihi hastaya bırakıyorlar, genelde söyledikleri aynı " Bademcik taşı koku yapar ama bademcik aldırınca koku geçecek diye garanti veremeyiz. Başka yerden de kaynaklanıyor olabilir. " Ağız içiyle ilgili görünürde sorunum olmadığı için bademcikleri aldırmaya karar verdim.

Daha önce bir kaç kez bilgisayarlı tomografi çektirmiştim. Sinüzit veya başka sorun çıkmadı. Aslında farenjitim , alerjik rinitim de var ama onların bu kadar şiddetli koku yapacağını sanmıyorum. Burun etlerini de küçülttürdüğüm için rinitin azalacağını düşünüyorum.


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 12-Nisan-2014 Saat 19:33
adanalı kardeşim tekrardan geçmiş olsun. inşallh benim gibi sende memnun kalırsın ameliyatından. allah şifa versin

-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 12-Nisan-2014 Saat 20:36
tekrar geçmiş olsun. ben de belki geçer ümidiyle burun ameliyatı oldum. aslında ameliyat olana kadar 2 devlet hastanesi, 2 eğitim ve araştırma hastanesi ve son olarak 2 üniversite hastanesi gezdim. son olarak üniversite hastanesinde kıkırdak doku ameliyatı oldum ama durumda pek bi değişiklik olmadı. yani nefes alışım rahatladı, geniz akıntım bitti denecek kadar azaldı ama netice itibariyle ağzımdaki kötü tat devam ediyor.
her zamanki gibi yine başa döndüm.


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 14-Nisan-2014 Saat 17:29
Sağ olun, ınşallah hepimiz kurtuluruz. Koku şu anda sürüyor, bademcik tam iyileşmedi. Dilimde çok beyazlık yoktu ama yine de biraz azalma olduğunu düşünüyorum. Kontrol dışında artık Kbb ye gitmeyi düşünmüyorum.

Cb12 gargarayı aldım, bir de bunu deneyelim bakalım.


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 14-Nisan-2014 Saat 21:19
bademciklerin iyilesmeden kullanma o cb 12 yi sakin dikkat et bana bir hafta yogurt komposto yedirdiler kati yemeyi bile yasakladilar


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 14-Nisan-2014 Saat 21:21
Aqua, Glycerin, Hydrogenated Starch Hydrolysate, Alcohol, Zinc Acetate Dihydrate, Chlorhexidine Diacetate, Sodium fluoride, PEG 40 Hydrogenated Castor Oil, Potassium Acesulfame, Propylene Glycol, Citric Acid, Aroma. bu agiz kokusunu asla gecirmek maskelerse azbir sure maskeler icindekilere bakin basli basina koku nedeni !!!!!


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 15-Nisan-2014 Saat 12:03
Anlatmayacaktım ama dayanamayıp anlatasım geldi.
O firmanın genel müdür bir elemanı ile bana geldiler. Ağız kokusu gargarası ithal ettiklerini benim destek vermemi istediler. İlacı onların ağzından dinledim.

İçinde alkol bulunan, sabun bulunan, tatlandırıcı bulunan, bazik madde bulunan gargaraların ağız kokusunu neden engellemeyeceğini güzelce anlattım.

Firmanın sahibi bile ikna oldu, fakat ben bizi ikna edemeemişim:-)
-M


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 15-Nisan-2014 Saat 13:06
hocam çinliler yumurtakabugu kullaniyolarmismis halitosis için asli varmi acep !


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 15-Nisan-2014 Saat 20:40
yine piyasadaki en iyi gargara Phormal zn'dir. bugün 2 tane aldm, kullanmaktaym. zor zamanlarda iyi gidiyor gerçekten

bu arada hocam dediniz ya firma sahibi ikna oldu diye, peki neden hala ürün piyasada satilyor?
çok ilginç gerçkten :)

-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 15-Nisan-2014 Saat 21:45
Aslında ben inancım gereği, tedavi için bile olsa alkol kullanmaya karşıyım. Gelgelelim, gargarayı bugün ilk kez kullandım dışkı kokusunu yok etti. Dün bileğimi yaladığımda koku saatlerce gitmiyordu. Sabah kullandım, saat yirmi üç hâlâ koku yok. En azından ben almıyorum, bileğimi yaladığımda koku olmuyor.

İlk kullandığımda listerine kadar olmasa da ağzımı biraz yaktı . Kullandıktan saatler sonra bile ağzımda arada bir hafif kekre tat oluyor. Içindeki çinkodan dolayı sanırım. Boğazda da kısa süre hafif yapışkanlık yaptı . Kloroben, klorex kullananlar yapışkanlığı daha iyi anlamıştır. İnternetten aldım, biraz pahalı. 250 ml 42 tl'ye geldi.

Alın veya almayın diyemem, şimdilik işe yaradığını düşünüyorum. Ancak , bu siteye üye olan , bu siteyi takip eden bizlerin bir gargarayla, basit bir ilaçla kurtulabileceğini sanmıyorum. ( dişçi, kbb, dahiliyeye gidenleri kastediyorum. )


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2014 Saat 08:04
Evian :
Yumurta kabuğu olayını bilmiyordum. Bilgi verirseniz sevinirim.

Hayalm var:
Belki bana ikna olmuş görünme kibarlığı yaptılar veya gerçekten ikna oldular bilemiyorum. Fakat para bağlanıp ithal edilen kolilerce ilacı ay pardon deyip geri veremezler. Bu sebeple satışı durdurmaları beklenmez.
-M


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2014 Saat 15:58
bulamadim tam olarak nasil kullanildigini ama murat hocam !yumurta kabuklarini toz halinde beyaz kil ile karistirip dislere aplike edildigini buldum sadece çinlililerde kullaniliyormus yumurta kabuklari agiz kokusu için ama konunun derinlemesine bir aciklamasini bulamadim ! birde sinuzit ve apne için burna limon damlatmayi buldum .kaya tuzu ile gargaranin yararlarindan bahsedilmis birazda bogaz ve agiz ici icin (tabiiki cronique olan durumlarda fazla ise yararyip yaramadigi supheli ). birde tropik bir amipimsi bakteri yuzunden olabilecek durumlarda cannelle yagi onerilmis bir yerde,nane yagi çay agaci yagi gargarasindan bahsedilmis ama derin bir bilgi bulamadim. bu yuzden size sorayim demistim .


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2014 Saat 16:00
birde sunu soylemek istiyorum buralarda 5veya 6 £ seyler turkiyede nekadar pahaliya veriyolar 45 lira falan cok degilmi ?


Mesajı Yazan: Josephine
Mesaj Tarihi: 16-Nisan-2014 Saat 23:08
Orjinalini yazan: evian

bademciklerin iyilesmeden kullanma o cb 12 yi sakin dikkat et bana bir hafta yogurt komposto yedirdiler kati yemeyi bile yasakladilar


evian sen nası oldun? ameliyattan sonra geçti mi tamamen koku ?


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 17-Nisan-2014 Saat 12:20
adanalı, gargarayı en azından zorunlu hallerde can simidi olarak kullanabiliriz. sürekli ilaç veya kimyasal bir madde kullanmak uzun vadede zarar verebilir. kesin çözümü bulana kadar idare etmez mi?

bu arada evian sen nasıl oldun hiç anlatmıyorsun...


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 17-Nisan-2014 Saat 12:57
bunu tam soyleyemecegim cunki ben biraz rahatsizim ameliyattan sonra çok guzel nefes aldigimi hissediyorum geniz akintisida pek ole ahim sahim degil lakin gogsumde sanki fil oturuyo ve bastirinca aciyi kendimi bronsit olmus gibi hissediyorum bole tuhaf bilmemki nasil desem ve nezleymisim gibi bir hal var agzimda genzimde sanki


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 18-Nisan-2014 Saat 01:27
bu gargaracilarin ve bitkisel ilaccilarin çogu varya hepsi degil yuzde 98 i hani eski cowboy filmlerinde kasabaya gelip siseyle su satan dolandiricar varya hah onlarin modern versiyonu


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 18-Nisan-2014 Saat 11:27
Orjinalini yazan: evian

bu gargaracilarin ve bitkisel ilaccilarin çogu varya hepsi degil yuzde 98 i hani eski cowboy filmlerinde kasabaya gelip siseyle su satan dolandiricar varya hah onlarin modern versiyonu

katılıyorum, yalnz şöyle bir durum da var: bu gargara ve bitkisel ilaçlar, gerçkten bu sorunu yaşayanlar için üretilmiyor maalesef. çünkü kimse bu sorunu bir hastalık olarak görmüyor . yani aslında bu ürünlerin ana kitlesi normal olarak hayatlarına devam eden insanlardır, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için piyasaya sürülüyor..


-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 18-Nisan-2014 Saat 12:00
adanali, sonuc olarak ne diyebilirsin? Bu gargarayi ne zamandir kullaniyorsun? Hangi sıklıkla? Etki suresi? Fiyat performans orani? Deger mi?.....


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 18-Nisan-2014 Saat 20:03
Helicobacter, reklamlarda bu gargaranın ağız içi sülfür gazları için olduğunu söyleniyor. Tip 1 dediğimiz durum için. Bilek koklama testi yaptığımda kokuyu almıyorum. Bir gün ara verdim bilek testi yaptım koku geri geldi. Ağız içi kaynaklı kokuda işe yarıyor - gibi!... - Yalnız, somut bir olay anlatamayacagım ama ikinci, üçüncü derece arkadaşlarımın tepkileri yine olumsuz izlenimler veriyor. Bence bunun nedeni ağız kokumun sadece ağız içi kaynaklı olmaması.

Benim ağız kokum tip1 diyorsanız, denemekten zarar gelmez. Tabii, alkolü ve gargaranın dişte renklenme yapma olasılığını unutmayın.




Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 19-Nisan-2014 Saat 01:34
sizin goz ardi ettiginiz bir konu var bizim turkiyede hijyen sektoru kucuk bu yuzden hastalik olarak gorulmuyor olabilir ama avrupada ve amerikada sakiz gargara dis macunu ve temiz nefes malzemeleri geliri yillik onmilyar eurolar uzerinde dusunebiliyormusunuz !dolayisi ile hipokri olayi yuzde doksan bes ! adam nane yagi su karbonat ve sabun tozuyla koseyi donuyor


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 19-Nisan-2014 Saat 18:39
haklisin evian, Türkiye şartlarna göre düşündüm biraz. ancak yavaşta olsa Türkiye'de de son zamanlarda sektör ivme kazandi gibi. aslinda bütün olay doktorlarn ilgisizligi ve bu konudaki egitmsizligidir.. (bütün hekimleri kastetmiyorum , mesleginin hakkni veren doktorlar var tabi) ,
bir de ilgili bakanliklarn ,kurumlarin,üniversitelerin ve araştrma merkezlerin konuya çok ilgisiz davranmalri insani kahreden başka bir yönü.
asil düşünulmesi gereken ise tamam burda böyle basit görülen bir konuya gereken önem verilmiyor.zaten ülkemizde maalesef o kadar sorun var ki( her alanda) böyle bir konunun tartşlmasi bile komik olur herhalde.
Asil sorun neden Amerika'da Avrupa'da veya gelişmiş başka bir ülkede bu kadar önem verilmesine karşin hala somut veriler elde edilmiş degil... anlamak mümkün degil gerçkten.
Aslnda herkesin bildigi gibi bunlarin tek bir nedeni olabilir.. böyle bir sorun çözülbilirse ilaç sektörü sinek mi avlyacak? o dedigin milyar euro/dolarlari çöpe mi atmak istiyecekler. neyse inş birgün bizleri de düşünen insan evladi kişiler bu konuya daha bir özen göstrirler


-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 20-Nisan-2014 Saat 17:43

kanunu baba cikarir ilaci ogul ithal ederse pazarlarsa universite doktor birsey uretemez urettirmezler ! hipokri nedenmi var arastirma ve gelistirme masrafli is oldugu icin bulunmus bir formule birkac ekleme yapip piyasaya surmek daha kolay her ulkede saglikmis insanmis kimsenin umrunda degil ilaç yapanlar biim sagligimizi dusunuyor saniyorsunuz yuzde 99 para için firma bu yil bir milyar kazandiysa gelecek seneki gayretui iki milyari nasil kazanirim ilkesi ! piyasada nekadar gargara varsa yuzde 99 u maskeleme amacli naneruhu castor yagi purifiye su ve sabun tozu bazli !!! daha gargara kullandim gecti sanki diyen var ! kardesim senin agzindaki problem eger gargarayla gectiyse senin agiz kokusu sorunun yok ! hijyen problemin var gunde uc kere ucer dakika disini yika ilik suya iki damla çay agaci yagi veya nane yagi damlat gargara et bir haftaya birseyin kalmaz ! cronique lesmis yillardir rahatsiz olan kisi icin sorunun derinine inmak sorunu elemine etmek lazim ! ve buyuk yuzde gorunmeyen inflamasyonlardir burundaysa rinit veya sinuzit, kulaktaysa kulak iltihabi,bogazdaysa rhinofarangit,yemek borusundaysa gastrit tir ! bunun disinda curuk dis ,dis eti apseleri ve bademcik hastaliklaridir ! gerisi ugrasmak istemeyen doktor hurafesi ! yok kabizmis ! yok stresmis falanda filan tibbin gelistigi filan yok sadece makinalar gelisiyor ! doktorlarin yuzde 90 kendilerini gelistirmiyolar ezber tedavisi larousse medical allunstré de ne yaziyorsa okulda onu igrendiler mezun oldular belirtiler nedir sudur ! ne lazim ilac budur bugunki tip malessef bana kizabilir bazi cevreler ama anadoluda kocakarilar bile bilir dis etine papatyanin iyi geldigini sinuzite buharinin cekildigini bas agrisina corek otu yakildigini ne bileyim bas agriyinca bas parasetemolu olay bumu yani zaten yapilan ilaclarlarda yuzyillar oncesinin recetteleri çin ortadogu ve endulus tibbinin kullandigi formulleri birkac birsey daha katip piyasaya suruyolar hersey sirketin cirosuna oynuyor kimin ugrunda hasta gelisen tip sadece tibbi malzemede ve operasyonel cerrahide gelisiyor ilaçlar uç asagi bes yukari ayni saygilar


Mesajı Yazan: effect
Mesaj Tarihi: 21-Nisan-2014 Saat 15:46
Evian nasıl oldun, değişme var mı durumunda?


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 22-Nisan-2014 Saat 23:21
yok gardas bir sey degismedi dorduncu ameliyatta birsey degistirmedi ! bozuk psikolojimin içine gomuldum ! bi faturalari odemeye birde alisveris icin cikiyorum evden o derece


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 23-Nisan-2014 Saat 11:30
Evian, herkesin ağız kokusu , aşırı iğrenç değildir. Ya da şöyle söyleyim, çok yakın durmadığın sürece hissedilmez. Sen koklayınca kötüdür ama biraz mesafe koyanlar hissetmiyordur bile. Kiminin kokusu beş metre gider - muhtemelen benimki - kimisi kırk elli santim öteye ulaşmaz.


Mesajı Yazan: effect
Mesaj Tarihi: 23-Nisan-2014 Saat 13:05
Evian erken konuşmamak da lazım tabi... Daha iyileşme sürecindesin..

Gerçi bende ameliyattan sonraki iki ay çok iyiydi, sende de bu süreyi iyi bekliyordum en azından.
Kemik eğriliği var mıydı sende?

Yemin ederim diyorum ki burnum kazayla kırılsa yada birinden okkalı bi yumruk yesem de o niyetle kemiği de düzeltseler.







Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 23-Nisan-2014 Saat 23:06
ben artik neyin neye sebeb oldugundan emin degilim ! yaptirmadgim test gitmedigim doktor kalmadi ! kime gidecegimi ne yapacagimi karakara dusunuyorum inan doktor kalmadi brasnsinda yasadaigim il ve ilcelerinde çalisamiyorum insan icine çikamiyorum


Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2014 Saat 01:52
Evian yapma lutfen. Senden degismedi hicbisey lafini duymak cok uzdu. Senin bu son ameliyatinin bulgulari cozumu cokmantikliydi teorikte. Senin iyilesmen bizim umudumuzdu. Belki erkendir daha olamaz mi.. Doktorlar ne dedi gitmedin mi degisen bisey olmadi diye.. Yorum yapmadilar mi ne bileyim bisey demediler mi.. Yinedeumudumuzu yitirmeyelim.. Allah buyuk..


Mesajı Yazan: evian
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2014 Saat 12:51
daha kontrole gitmedim . bende cok umutluydum . onumuzdeki ay giderim belki kontrole ,Allah'tan umit kesilmez tedaviye devam


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2014 Saat 15:53
evian, verdiğin bunca mücadele sonrası yelkenleri suya indirmen , hayatın zorluklarına boyun eğmen her ne kadar seni hiç tanıyıp, görmesem de bunları sana yakıştıramyorum..
senin bunca yıl çabalayıp, bu sorundan kurtulman için gösterdiğin azim ve gayret hepimize güven verdi, umut verdi. sen ne zaman yeni bir şey denedin veya yaptıysan hepimiz senin tercübe ve deneyimlerinden istifade ettik. sonuç iyi yada kötü bizim için farketmedi,

çünkü biliyoruz ki hepimizin yaptığı şeyler bizlere yeni ufuklar açtı, bizlere zenginlikler kattı.. her attığımız adım ,ister çukura takılıp düşmüz olsak da ister çamura batıp kirlensek de bu mücadelen/mücadelemiz bizleri bu yolda bir adım daha ileriye attı ve atmaya da devam ediyor. her ne kadar biz farkında olmasak da.

o yüzden moralini bozup,kendini üzme. sıkıntılar ve engeller seni yıldırmasın. güçlü ol ! çünkü hayatta seni senden başka anlayacak, seni düşünecek kimse yok.
eğer biz kendimize inanmyor veya güvenmiyorsak o zaman insanların bize bakış tarzı, vurdumduymazlığı veya rencide edecek boyuttaki söz ve davranışlarından sonuna kadar haklılar.
o zman onlara göre biz insan değiliz. bizim bir hayvandan farkımız yok demektir. sen bunu kendine yakıştırabiliyor musun?       
ben kendi adıma söyleyyim hiçbir zaman bunu kendime yakıştırmam, yakıştırmyacağm. ben ne olursa olsun engeller ve sıkıntılarla mücadele etmeye devam edeceğim .

çünkü artık bu benim kanımda var. en azından bana faydası olmasa bile belki başkalarına fayda dokunur diye asla pes etmeyeceğim.
evet, bu lanet ,iğrenç hastalık maalesef hayatımızı çok ama çok etkiliyor. emin ol bu sorunu yaşayan herkes de senin yaşadığın hayatın aynısını veya benzerini yaşamaktadır.
ne olursa olsun hayatımıza kaldığımız yerden devam etmeliyiz. bunu bütün arkadaşlarım için söylüyorum. bu sorun var diye hayata küsmek gibi bir lüksümüz yok maalesef.
ne kadar zor olsa da normal insanlar gibi gezmek, eğlenmek, çalışıp hayatmıza yön vermek bizim de hakkımız. bu haklarımızdan feragat etmemiz ,hayattki en büyük kazığı, biz kendimize atmış sayılır aslında.

dediğim gibi normal insanlar gibi yaşamak bizim için zor ama imkansız değil. evet bunları yaparken hayat standartlrmızdan az veya çok ödün vereceğiz ama yaşamayı da bileceğiz. böyle evden bakkala veya fatura ödemeye gibi bir hayatımız olmamalı ( evian bunu senin için söylemiyorum, lütfen üstüne alınma. genel için söylüyorum ) . bu beni üzüyor gerçekten.

diğer insanlarla ortak bir noktamız olmasa bile( çalışmak veya herhangi birşey dışında) en azından   kendi kendimize bir yürüyüşe çıkmalı, doğaya- çevreye bir göz atmak, temiz hava almak, bizleri iyi hissettirir.

bunları bile yapmaktan aciz olamayız diye düşünüyorum. Neyse umarım bu yazdılarımdan beni yanlış anlamazsn ve bunları sadece senin için söylediğimi düşünmezsin. bunlar başta benim ve burdaki herkes için geçerli.

Ayrıca en baştaki paragraflar şifa, adanalı, effect, Helicobacter ,dadaş , mehmet,telfast ve burda şuan veya eskiden yazmış olanlar (adını sayamadığım arkadaşlardan özür diliyorum) için geçerli. sizin tercübe ve deneyimlerinizden her zaman istifade ettik. gerek kötü gerekse de iyi sonuç almış olalm, bu bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor.bu yolda hepimiz beraberiz arkadaşlar, unutmayalım bunu.pes etmemiz söz konusu bile olmamalı.

yazı biraz uzun oldu arkadaşlar farkındayım ve umarım beni anlamışsnzdır , burda hiçbirmize kötü bir serzenişte bulunmadım , sadece içimi dökmek istedim o kadar. sizleri sıktıysam affola. Allah hepimize şifa versin.

Son olarak şunu da demek istiyorum, arkadaşlar gerçekten umudunuzu yitirmeyin. Bakın bunu hep söylüyorum çünkü bunu bizzat kendim yaşadım ve yaşıyorum. daha 1-2 sene önce şuan bulunduğum noktayı hayal bile edemiyordum.   tamam her ne kadar mükemmel bir hayatım veya diğer insanlar gibi bir hayat kalitem olmasa da açıkçası memnunum.. o yüzden yarınlara güzel bakalım, zaman bize neler gösterecek sabredip bekleyelim. belki bir bakmışsınz hiç ummadığınız bir anda güzel haberler alabiliriz, güzel anlar yaşayabiliriz.. inanın herşey olabilir.

-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: bir hayalim var
Mesaj Tarihi: 24-Nisan-2014 Saat 21:15
Orjinalini yazan: evian

daha kontrole gitmedim . bende cok umutluydum . onumuzdeki ay giderim belki kontrole ,Allah'tan umit kesilmez tedaviye devam

'' Allah'tan umit kesilmez tedaviye devam''   bende senden bunu bekliyordum evian. böyle olmalıyız işte. karamsarlık bizlere yakışmaz. allah yardımcımız olsun inş. mevlam elbet bizlere bir kapı açacaktır..

-------------
ÇareSiZseniz ! Çare SiZsiniz !!


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 28-Nisan-2014 Saat 19:42
Hocam, bademcik ameliyatı olacağımda ast ve alt değerleri çok yüksek çıktı, karaciğer yağlanması da vardı. Anestezi doktoru ameliyat konusunda kararsız kaldı, dahiliye doktorunu aradı . Doktor bir şey olmaz deyince ameliyatı oldum.

Karaciğerle ilgili bu sorunlar ağız kokusu yapar mı ?


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 30-Nisan-2014 Saat 15:53
bende de usg sonucunda az bişey karaciğer büyümesi çıkmıştı. ama tahlil sonuçları normal seviyelerde geziyor. 3 ayda bir çeşitli sebeplerle kan tahlili yaptırır oldum...


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 30-Nisan-2014 Saat 19:09
Karaciğerle ağız kokusu arasında bir bağ görmemiştim az önce buldum. Murat Hoca yazmış ama ben başka bir kaynaktan buldum.

Karaciğer hastasıyım ağız kokusuna sebep olur mu?
Her karaciğer hastalığı ağız kokusu sebebi olmaz. Fakat görevini tam olarak yerine getiremeyen bir karaciğer bazı yanlış kimyasal maddelerin kana geçmesine sebep olabilir. Kana geçen maddeler genellikle C2-C5 aliphaticacids, methylmercaptan, hydrogendisulfide, limonene, sistein, lactate, amonyak, aseton vs. gibi çirkin kokulu ve uçucu maddelerdir. Bu maddeler akciğer gazlarına karışarak solunum yolu ile dışarı atılır. Yani Tip 4 ağız kokusu (nefes kokusu)na sebep olabilir.

http://www.gonuldergisi.com/agiz-kokusu-bir-hastaliktir.html


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 01-Mayıs-2014 Saat 10:28
Bunlar benim cümlelerimdir.

Ben yazdım bu bilgiyi.

Bazen kaynak göstermeden benden bilgi alıyorlar, ve yayınlıyorlar buna çok kızıyorum. Fakat bu site etik davranıp kaynak olarak beni göstermiş, şükür.
-M


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 01-Mayıs-2014 Saat 12:43
murat hocam, bu durumun kontrolü için dahiliye uzmanına görünüp durumu anlatmamız yeter mi yoksa, başka bir branşın uzmanlık alanına mı giriyor? neler yapabiliriz?


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 01-Mayıs-2014 Saat 14:30
Ben size bir soru sorayım, siz cevaplayın :

Bir araba sürüyorsunuz. Motordan zayıf bir ses geldi. Motor tamircisine götürseniz hatayı bulabilir mi? Yoksa kaportacıya mı gitmelisiniz?


Şimdi bu soruyu da cevaplayın :-)
Ağız kokusu karaciğerde büyüme sebebiyle olduğu varsayımıyla dahiliyeciye gidilse teşhis koyar mı? Yoksa başka bir doktora mı gidilmelidir?

Neden her sorunuzu cevaplaYAmıyorum, Beni anlıyor musunuz :-)
-M


Mesajı Yazan: Misafir
Mesaj Tarihi: 01-Mayıs-2014 Saat 15:48
Hocam; dişçi, KBB uzmanları bile çoğu zaman ağız kokusunu yok sayarken, " dişini iyi fırçala geçer " derken, dahiliyeciye gidip " ağzım kokuyor, karaciğerden olabilir " demek bizler için oldukça mühim bir sorun. İnternetten okuyoruz, bırakın karaciğeri birçok dahiliyeci - gastroenterolog gastritin bile ağız kokusu yapma ihtimalinin çok düşük olduğunu söylüyor. Artık yoldaki adam bile gastritin ağız kokusu yapacağını bilirken ...

Bademcik ameliyatımda bazı değerlerin yüksek çıkması sayesinde(!), gastro uzmanıyla görüştüm haftaya endoskopi - kolonoskopi ve birkaç test daha yapacak. Dediğine bakılırsa check - up gibi olacakmış. Ben de doktora şikayetlerimi biraz abarttım gibi oldu ama ne yapalım, sırf ağız kokusu için geldim desem bu kadar derin araştırmayabilirdi.


Mesajı Yazan: Helicobacter
Mesaj Tarihi: 02-Mayıs-2014 Saat 09:07
adanalıı, anlatılmaz yaşanır...
ankara' nın eğitim ve araştırma hastanelerinde, ilçe hastanelerinde, üniversite hastanelerinde doktorlarla, asistanlarla pazarlık yapar hale geldik(şu .... testi yaptırabilir miyiz?, şu tahlil sonuçlarına bi daha baksanız, o ilacı kullandım faydasını göremedim, vb. vs.).


Mesajı Yazan: Fresh
Mesaj Tarihi: 12-Temmuz-2014 Saat 13:18
Orjinalini yazan: dadaş87

Bademcik ameliyatı oldum bugün itibariyle dua edin arkadaşlar.


dadaş ne yaptın ameliyat sonrası kokuda bir değişiklik oldumu..? bilgilendirme yapmamışsın, herhalde koku geçti ve artık bu siteye girip eski günlerini hatırlamak istemiyorsundur..? öyleyse ne güzel...


Mesajı Yazan: dadaş87
Mesaj Tarihi: 13-Eylül-2014 Saat 06:23
Yok hocam ameliyat ta çare olmadı. Gittiğim her doktor gırtlak reflüsü var snd demeye başladı 3 aydır onun tedavisini görüyorum 6 ayı tmmlayana dek sabdedicem.


Mesajı Yazan: trouble
Mesaj Tarihi: 17-Aralık-2015 Saat 00:18
Merhaba arkadaşlar,

22 yaşındayım üniversite son sınıf öğrencisiyim yönlendirme yapmadan bilgilendirerek bademcik ameliyatım ve ağız kokusu hakkında bilgilerimi paylaşayım.

4-5 yıldır forumu takip ediyorum ağız kokum 13-14 yaşlarımda başladı ilk kez sınıfça gittiğimiz diş doktorunda senin ağız kokun var başka bir gün gel daha ayrıntılı bakalım demesiyle başladı çocuktum korktum bir daha gidemedim o yaşımdan beri bana AĞZIN KOKUYO diyende OLMADI.

Koku ağızdan geliyordu burundan gelmiyordu (sadece sabahları ya da koku aşırılaştığında, burnumdan nefes verırken havayı dil köküne çarptıp cıkardıgımda bıraz o dildeki kokuyu burnumdada hissedebiliyordum).
Diş ve dil fırçalama ile 4-5 saat kokuda azalma sonrasında artarak gelen bir koku oluyordu.Kokuyu artıran besinler vardı.Ben kokuyu konuşurken değil burnuma hohladığım zaman alırdım.

Yıllardır diş doktorlarına ve KBB ye giderim pek ilgilenen olmaz en son gittiğim doktor bademcik kaynaklı olabilir kokuyuda baya kafaya takmıssın istersen alalım dedi bende kabul ettim ve bademciklerimi aldırdım yanlız hiçte kolay olmadı:).

Bademcik ameliyatı sonrası 10. gün bir kanamam oldu küçük bir kanamaydı atlattık.En az 10 gün sıvı ve yumuşak gıdalar ile beslenin bizim yaşımızda iyileşme süreci uzun ve zor.

Neyse ameliyat sonrası koku 1 hafta sonra geri geldi ama ameliyat öncesinden farklı bir kokuydu yaralar iyileşmedi ondandır felan dediler amelliyattan 15 gün sonra koku gitti 1 hafta felan koku yoktu sonra tekrar yavaş yavaş hergün biraz daha artarak geri geldi 1 hafta felan koku devam etti sonra tekrar gitti felan böyle gelip gelip gitti ama kokunun oldugu günler daha fazlaydı 2 AY BÖYLE SÜRDÜ.
Yaklaşık 20 gündür koku var ve tekrar gitmedi ama kokunu şiddeti değişiyor.Ameliyat öncesine göre bazen az bazen yakın.
Ameliyat sonrası dilimdeki beyazlık azaldı, diş ve diş eti birleşim yerlerinde oluşan beyaz kokulu tabaka artık daha az.

Ameliyat sonrası sol bademcik yerime baktığımda beyaz bir et var kokunun devam etmesini ona baglıyordum çünkü dişlerimi fırçaladıktan 30 dk sonra sol tarafımdaki dişlerin aralarını emerek çektiğimde kötü bir koku çıkıyor.Sağ ve ön dişlerimde aynı şey dişlerimi fırçaladıktan 4-5 saat sonra gerçekleşiyor.

Ameliyat düşünen arkadaşlar ameliyat sonrası kokunun geçmemesine kendimi hazırlamıştım ama beklediğim gibi olmadı ilk günler hayatımda yaşamadığım pişmanlığı yaşadım ameliyat değil stres üzüntü beni zorladı daha sonrasında alıştım unuttum böyle şeylerde zamana bırakın unutmaya çalışın başka şeylerle ilgilenin Sonra düşündüm ameliyat olmasam ve bu koku geçmez ise her gün ameliyat olsam mı düşüncesi beni bitirecek oldum kurtuldum bide geçseydi mükemmel olacaktı tabi.

Ameliyat sonrası ara arada olsa toplam 15-20 gün ağız kokusuz günler geçirdim evet benim ağzım çok kötü kokmuyor hatta bazen karşımda ki insana bile gitmiyor ama beni rahatsız etmesi yeterliydi koku geçince çok mutluydum ve ağzımın kokmadığını hissediyordum tadı bile değişiyor ekşi tat kalmıyor günün her saati aynı.
Ağız kokunuz psikolojik olmasa bunu kanıtlasanız bile psikolojik destek hepimize şart en azından sorunu kafamızda küçültmeli hayatımızda daha az yer kaplamasını sağlayabiliriz.

Benim şu saatten sonra yapacağım şey psikolojik destek almak, diş doktorlarına, KBB ye ve Gastroenteroloji ye gitmeye devam ederek kokuyu dahada azaltmak eminim artık bir gün kokunun çözümünü olmasa bile azalmasını sağlayabilirim.

Sormak istedikleriniz var ise bu konu altına yazın cevaplayayım.





Mesajı Yazan: mmkk
Mesaj Tarihi: 18-Aralık-2015 Saat 00:40
Trouble kardesim bendeki agiz kaynakli deil dahiliyeye gttim 4    5 gune sonuclari alcam olmadi kbb bademcikler felan ama trouble kardesim ben dayanamiyorum artik bu duruma yenik dusmeye basliorum artik 19 yasindayim univeriste 1 ogrencisiyim dayanamiyorum bi akil dio univeristeyi birak bi yanim dio univeristeyi birakirsan annenin babanin emekleri ne olacak dio cok kotuuyum istersen tel nonu ver ozelden goruselim kardesim


Mesajı Yazan: Ahmet5
Mesaj Tarihi: 14-Ağustos-2018 Saat 22:55
Dadas87 eger hala buradaysan son durumunu merak ediyorum son tedavin basarılı oldu mu? Tesekkurler


Mesajı Yazan: Fulya
Mesaj Tarihi: 09-Ekim-2018 Saat 19:55
Ben de bademcik ameliyatı oldum ve hiç bir fayda görmedim. Bademciklerim küçük ve yapışıktı içinde çok derinlere tonsilit birikiyordu kimseye örnek olmasın pamuklu çöp vb şeylerle çıkarmaya çalışıyor çoğu zaman bademciklerimi kanatıyordum tam evet artık taş kalmadı dediğim an ertesi gün yine çıkması tam bir kısır döngünün içinde hissediyorsunuz. Ayrıca forumda taş olmasa da o haldeki bir bademciğin her halükarda koku üreteceğini okumuştum. Taş eşittir koku bu çok net ama bende başka bir sebep daha var anlaşılan ki koku gitmedi. Yine forumda biri dudak yanak içlerini kemirme koku yapar yazmıştı sanırım 5 yaşından beri bu berbat alışkanlığa sahibim. Mucizevi biçimde bu alışkanlığı 1 ay kadar bıraktım yine çözüm olmadı. Alerjik rinit de var hafif reflü de.
Yine de tonsilit konusunu çözmeden diğer aşamalara geçmeyin derim.


Mesajı Yazan: Fulya
Mesaj Tarihi: 09-Ekim-2018 Saat 20:31
Bu arada diş fırçaladıktan sonra vs bir şekilde yarım saat de olsa koku gidiyor diyen arkadaşlar halinize şükredin bendeki hiç ama hiç gitmeyen 2 metre uzaktan duyulan bir koku. Kendim alamıyorum ancak sorduğum tek kişi mide bağırsak tan gelen bir kokuya benzemediğini söylüyor. Bu da beni şu seçeneklere itiyor;
A-Alerjik rinit kaynaklı (akıntı hiç bitmediği için koku da hep var)
B-Dilimde pas var (bademcikler gidince bu sorunun da ortadan kalkacagini sanmıştım yanılmışım)
C-Dil pası, geniz akıntısı veya refluden oluyor
D-Tükürük azlığı hissediyorum onun için sintigrafi varmış bulursam yaptırmayı düşünüyorum.
E-Cigerden geliyor.
Tabi her gittiğim diş hekimi ağız hijyenimin çok iyi olduğunu söylüyor yani dişleri baştan eliyorum.
Benzer durumları olan varsa lütfen yazsın forum neden bu kadar sakin anlamıyorum


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 22-Haziran-2019 Saat 15:22
Arkadaşlar öncelikle herkese çok geçmiş olsun.Allah hepimizin yardımcısı olsun.Zor bir durum.Benzer sosyal sıkıntılar hepimizin basında olduğu için orayı geçiyorum ve direkt konuya geçip konulan teşhisler hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu ağız kokusunu ben farkedeli 1sene filan oluyor.oncesinde var mıydı ben mi farketmedim bilmiyorum. Ilk fark ettigim zaman otobüste bir ablanın bana bir adres sorup burnunu kapatmasıyla başladı. Incitici bir durum evet ama farkettigim günden beri hiç yılmadan sorunun peşinde koşturuyorum.ilk önce bir devlet hastahanesine gittim fakat gram ilgilenmedi.Bu arada gitmeden internetten koku odaklı bir araştırma yaptım ve bademcik taşı sıkıntısının koku yapabileceğini öğrendim.hemen ayna karşısına geçip kusma reflekslerimi kontrol ederek bir kaç parca çıkardım. Neyse dedim sorun bu anlaşıldı.Doktora gittim ve bana söylenen kendin cikaricaksin yapacak bir şey yok demek oldu. Hakkımı gram helal etmiyorum o doktora.Daha sonra başka bir devlet hastahanesine gittim direkt dedim ki hiç konuşturmadan bademcik taşım var hocam ve acil aldırmak istiyorum. Doktor baktı peki dedi alalım ama ben bir şey göremiyorum. Doktor göremiyorum dediğinin akşamı ben bir miktar daha çıkardım.neyse gittiğimde marttı bana ameliyat tarihi ağustos sonuna verdi.kendi kendime dedim ki tamam biraz daha dayanmalısın. Yaz geldi haziran ayındayız ve koku gittikçe artmaya başladı 2ay daha dayancak gibi değildim özel hastahaneye gittim bu sefer. Tabi para verince doktorlar daha ilgili oluyorlar orası kesin. Özel hastahanede doktorun teshisleri;
Bademcik taşımın olduğu
Burun eğriliği oldugu(tomografi istedi)
Çok fazla değil ama geniz akintimin olduğunu soyledi
Bir de ameliyat için kan tahlili istedi onuda yaptırdım temiz çıkarsa önümüzdeki hafta ameliyat olacağım.
En acil ve en çok koku yapanı söyleyin hocam ilk onu halledelim ondan başlayalım dedim. En başta bademciklerini alacağız dedi. Geniz akıntısını şimdilik ilaç ve spreylerle kontrol altına almaya çalışıcaz dedi. Ameliyat günü ilaç yazıcakmis. Arkadaşlar bunların disinda ayna karşısında çok fazla vakit geçirmeye başlıyoruz hepiniz biliyorsunuz ki.. ben bir de üst azı disimde çürük olduğunu gördüm. Ameliyattan sonra onada bir dolgu yapılmasını düşünüyorum. Çürük de koku için bir etken sonuçta. Benim düşüncem koku tek bir yerden de olusuyor olabilir bir kaç farklı sebepten de. Bademcik ameliyattım ve dış dolgun sonrasında sizlere tekrardan durumum hakkında bilgi vericem ki aynı dertten muzdarip arkadaşlarıma belki bir faydası olur. Ayriyeten konunun psikolojik ve sosyal bir problem olduğunun farkina varıp önemseyip bizlerle ilgilenen murat hocama çok teşekkür ederim.Allah sizdende razı olsun..yolunuz bahtınız açık olsun hocam..sizin gibi adamlara ihtiyacı var bu memleketin..Arkadaşlar çok uzatmadan Allah herkese şafi ismiyle şifa versin inşallah.. görüşmek uzere


Mesajı Yazan: mahoni
Mesaj Tarihi: 24-Haziran-2019 Saat 12:10
Simyacı kardeş sağol var ol.
Önce bi dişini halletsen daha iyi olmaz mı?
Belki de problem diş kaynaklıdır. En azından bademcik ameliyatını boşuna yaptırmamış olursun.
Yani fikrim bu.
Şifa diliyorum sana ve herkese kardeşim


Mesajı Yazan: TheyLike12
Mesaj Tarihi: 29-Haziran-2019 Saat 22:43
Merhabalar forumda uzun süredir başlıkları okuyorum 2.5-3 senedir ağız kokusu problemi çekiyorum. Başlarda ne olduğunu neyden kaynaklandığını bilmiyordum. Dişimde çürük var diye dişçiye gitmiştim askeri revirde kanal tedavisi ile kullanabileceğim 3 dişi direk çekti çok zor günler atlattım. Neyse konumuza gelelim. 20 Haziranda bademcik ameliyatı oldum.Doktorum aileme bademciğimin arkasının çok iltihaplı olduğunu ağız kokusunun bundan kaynaklı olduğunu söyledi. Bugün ameliyatın 9.günü. Ağız kokum geçmedi çok fazla başlık okudum bademcik ameliyatı ile ilgili iyi ve kötü. Doktoruma kontrole gittiğimde en az 2 hafta 3 hafta hatta 1 ay beklemen dedi ama ben inanıyorum ki 1 ay sonra da geçmeyecek. Artık umudum kalmadı ben ailemi ikna etmeye çok uğraştım bundan 5-6 ay önce Anneme bademcik taşlarının olduğunu ağız kokusu yapabileceğini söylediğimde bana ağzından baktığın zaman bademciklerini göremezsin gibi cevaplar veriyordu... Neyse şu an bademciklerimin olduğu yerde hâla yara var çok çok düşük bir ihtimal olsa da geçer belki... Bıktım artık otobüste yer olmasına rağmen ayakta gitmekten, kendimi rahatça ifade edememekten, insanlarla konuşamamaktan bazen soruyorum kendime bu kısacık hayatta cidden böyle bir şey için bu kadar çaba mı sarf etmem gerekiyor diye. Bu sene sınav senem. 11.sınıf benim için tam bir rezaletti. O kadar kötü hissediyorum ki kendimi ders çalışmıyorum sadece boş boş oturuyorum bütün gün zaten ameliyat olduğum için dışarı da çıkmıyorum bir şeyler yiyip içemediğim için. Bademcik ameliyatı olmak isteyenler bütün sorularını sorabilir elimden geldiğince yanıtlarım


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 08-Temmuz-2019 Saat 20:31
Yukarıyada daha önceden yazmıstım. Bademcik ameliyatımı oldum üzerinden 10 gün kadar geçti. Kokuda %50 %60 oranında azalma var. Daha önce ağzımdan yoğun bir şekilde gelen kokunun çoğunluğu kesildi. Ve önceden yazmış olduğum gibi burun eğriliğimden dolayı akut rinit ya da kronik olabileceği için doktor bademcik ameliyatımdan sonra bir de burun üzerine yoğunlaşacağını söylemişti. Şimdi burnumdan ara ara küçük sızıntılar şeklinde bir koku hissediyorum. Bu arada doktorun verdiği bir kaç antibiyotik sprey ve sinüs yıkamak için sinüs rinse kullanıyorum. Ve boğazlarım tamamen iyileştikten sonra diş dolgusu yaptırıcam. Gelişmelerden haberdar ederim arkadaşlar.


Mesajı Yazan: mahoni
Mesaj Tarihi: 09-Temmuz-2019 Saat 13:33
Bizi gelişmelerden haberdar et lütfen kardeşim.
Moralini bozma, güzel düşün güzel olacak.
Seninki de sanırım üst solunum yollarından kaynaklı.
Eğer öyleyse dili temizleyerek çok çok azaltabilirsin kokuyo.
Ben öyle yapıyorum ve çok rahatım.
Dilimi epey fırçalıyorum ama. Taaki pembeleşene kadar.
Ozaman koku kalmıyor inan...


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 18-Temmuz-2019 Saat 13:40
Mahoni kardeş moralimi bozmamaya çalışıyorum olabildiğince..Hatta dün psikiyatri,psikolog tedavisine başladım.Bu süreçte kafayı yememek için..Önceden yoğun hissettiğim koku şimdi gün içinde sızıntı şeklinde ve sadece yutkunduğum zaman alıyorum.Belki de ameliyattan sonra geçmiştir psikolojiktir diye psikiyatri,psikolog tedavilerine başladım. Dişçiye gitttim 20'likler çekilcek iki dolgu yapılcak. Yani birçok tedaviyi aynı anda olmaya başladım.Allah sonumuzu hayır etsin..


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 21-Temmuz-2019 Saat 23:42
Arkadaşlar bende bir ay önce bademcik ameliyatı oldum ve gerçekten koku yapacak büyüklüktelerdi.çıkarınca koku azalıyordu.
İlk etmen olarak direkt bademcikleri elemek istedim fakat büyük bir hata yaptım.
Çürük dişim vardı bir tane. Ameliyattan sonra yukarı 20lik dişlerimde de çürük olduğunu gördüm.
Ve bademciklerim alındıktan bir ay sonra bu üç çürük diş sebebiyle tekrardan bademcik taşlarım oluşmaya başladı.
Çürük diş koku etmeniydi fakat en büyük soruna yöneliyim en başta diye düşündüm.Ama sonra öğrendim ki çürük dişler tekrar bademcik taşı oluşumuna sebep oluyormuş. Benden bademcik ameliyatı olacaklara kardeşiniz olarak bir tavsiye vermek istedim.


Mesajı Yazan: Dünya
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2019 Saat 13:38
Ben de bademcik taşı sebebiyle bademciklerimi aldırdım 5 sene kadar oluyor. Koku hafifledi fakat geçmedi. Çünkü başka problemlerde var. Bildiğim kadarıyla bademcik taşı bademcik ceplerinde biriken yemek artıkları. Bademciklerinizi aldırdıktan sonra bademcik taşları nereye tutunup birikiyor?

-------------
Dünya dönüyor.


Mesajı Yazan: ahmetmehmet1
Mesaj Tarihi: 22-Temmuz-2019 Saat 23:25
Orjinalini yazan: Simyacı

Arkadaşlar bende bir ay önce bademcik ameliyatı oldum ve gerçekten koku yapacak büyüklüktelerdi.çıkarınca koku azalıyordu.
İlk etmen olarak direkt bademcikleri elemek istedim fakat büyük bir hata yaptım.
Çürük dişim vardı bir tane. Ameliyattan sonra yukarı 20lik dişlerimde de çürük olduğunu gördüm.
Ve bademciklerim alındıktan bir ay sonra bu üç çürük diş sebebiyle tekrardan bademcik taşlarım oluşmaya başladı.
Çürük diş koku etmeniydi fakat en büyük soruna yöneliyim en başta diye düşündüm.Ama sonra öğrendim ki çürük dişler tekrar bademcik taşı oluşumuna sebep oluyormuş. Benden bademcik ameliyatı olacaklara kardeşiniz olarak bir tavsiye vermek istedim.


bademcik taşı bademciğin içinde olan bir şey. bademcik et parçası içine giriyorlar yemek artıkları sonra bademcik taşı oluyor.

alınan bir bademcik nasıl tekrardan bademcik taşı olacak. orası bomboş duvar.


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 23-Temmuz-2019 Saat 14:27
bademcik ameliyatından sonra bademcik bölgesi boş kalır orada bir taş olsa bile tükürükle geniz akıntısıyla yutulur mideye ulaşır midede erir yok olur bademcik taşı adı üstünde bademciğin oluşturduğu veya bademciğin varlığıyla orantılı oluşan bir taş , eğer çürük diş bir taş oluşturuyorsa bunun adı çürük diş taşı diye farklı bi kavram olurdu olmuyan bademciğin taşını çürük diş nasıl üretiyor bilimsel mantığken ve teknik olarak açıklarmısını Murat Hocam bu soru size değil tabiki Simyacı arkadaşın çelişkili konuşmasına en yetkin sizin yazınızla bir cevap merak ediyorum saygılar.

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 23-Temmuz-2019 Saat 15:04
Kardeşim ben klasik bıçak yöntemiyle oldum termal welding yöntemiyle olmadım.bu yüzden bi kaç parça kalmış o parçalarda tekrardan oluşum oldu.bilseydim termal yöntemle olurdum hiç parça kalmıyormuş.sen hangi yöntemle oldun?


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 11:15
Ahmet kardeşim şöyle söyleyeyim.Bademcik ameliyatı sonrasında eğer parça kalırsa ki bende kalmış vaziyette o et parçaları tekrardan delinip bademcik taşı oluşturuyor.Bilimsel ve mantıken aklına yatmadığını söylemişsin "Atilla Şengör" diye arattır internetten bu kbb uzmanı. Bademcik taşı sayfasına gir yorumlara bakmanı rica ediyorum. Benim şikayetimle ilgili bir çok insanda yazmış hocada yanıtlarında evet böyle durumlarla karşılaşabiliyoruz demiş. Yani benim ağız içinde bir sorunum var minik bir et parçası bile kalsa onu delip taş oluşturuyor. Ha şöyle söyleyeyim eskisi kadar büyük değil tabiki kalan etin boyutları kadar küçük.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 11:15
Orjinalini yazan: bazenhissediyor

bademcik ameliyatından sonra bademcik bölgesi boş kalır orada bir taş olsa bile tükürükle geniz akıntısıyla yutulur mideye ulaşır midede erir yok olur bademcik taşı adı üstünde bademciğin oluşturduğu veya bademciğin varlığıyla orantılı oluşan bir taş , eğer çürük diş bir taş oluşturuyorsa bunun adı çürük diş taşı diye farklı bi kavram olurdu olmuyan bademciğin taşını çürük diş nasıl üretiyor bilimsel mantığken ve teknik olarak açıklarmısını Murat Hocam bu soru size değil tabiki Simyacı arkadaşın çelişkili konuşmasına en yetkin sizin yazınızla bir cevap merak ediyorum saygılar.



Soru için teşekkürler
Boğazı 4 bir yandan limfoid doku sarar. Limfoid doku mikropların geçişini engellemek, onları yakalayıp imha etmek içindir. Boğazın mukoza(deri)si altında kümelenmiştir.
Boğazı doğudan ve batıdan saran limfoid dokuya halk arasında bademcik denir. Bademcikler sağlı sollu boğazın mikrop geçişini kontrol altında tutar. Bunları yerinden alırsanız kuzeyde ve güneyde sessizce bekleyen diğer limfoid dokulara yük biner, kendi görevlerinin üzerinde kapasite ile çalışmak zorunda kalırlar. Kalınlaşıp infeksiyona meyilli bir şekilde ömür boyu kalırlar. Bu sebeple bademciklerin alınması (hayati tehlike yoksa) iki kere düşünülmesi gereken gereksiz bir olaydır.

Bademcikleri alınan herkes ömrünün sonuna kadar çok az bir seviyede, pek az miktarda kronik farinjit ile yaşamayı göze alıyor demektir.

Bu durumda olan bireylerde taş oluşmaz. Kronik infeksiyon oluşur. Eğer bademciklerin locasında taş oluşuyorsa bademcikler alınmamış anlamına gelir.

Bademciklerin kısmi alınmasını daha önce duymamıştım.

Bu satırları yazdığım sırada bir kulak burun boğaz hekimi arkadaşıma telefon açtım. durumu anlattım. Şunları söyledi:

O şahıs başarısız ameliyat edildi ise bademciğin bir kısmı yerinden çıkarılması başarılamadı ise hastaya bunu söylerken, bademciğin bir kısmını alıp bir kısmını isteyerek orada bıraktık demiş olabilir. Dedi.
Bi mahzuru yok. Parçası orada kalabilir. Dedi.
-M


Mesajı Yazan: ahmetmehmet1
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 11:38
Orjinalini yazan: Simyacı

Kardeşim ben klasik bıçak yöntemiyle oldum termal welding yöntemiyle olmadım.bu yüzden bi kaç parça kalmış o parçalarda tekrardan oluşum oldu.bilseydim termal yöntemle olurdum hiç parça kalmıyormuş.sen hangi yöntemle oldun?


thermal welding ile oldum evet, kansız yöntem acısız filan, zaten normal bıçak eskilerden beri olan bir şey, hepsini alması gerekiyor, kbb işi bu, bir bıçak ile bademciğin hepsini alamıyorsa. devlette mi oldun ? normal bıçak kalmadı çünkü çoğu devlet bile thermal ile yapıyor.



Orjinalini yazan: aydinmur

Orjinalini yazan: bazenhissediyor

bademcik ameliyatından sonra bademcik bölgesi boş kalır orada bir taş olsa bile tükürükle geniz akıntısıyla yutulur mideye ulaşır midede erir yok olur bademcik taşı adı üstünde bademciğin oluşturduğu veya bademciğin varlığıyla orantılı oluşan bir taş , eğer çürük diş bir taş oluşturuyorsa bunun adı çürük diş taşı diye farklı bi kavram olurdu olmuyan bademciğin taşını çürük diş nasıl üretiyor bilimsel mantığken ve teknik olarak açıklarmısını Murat Hocam bu soru size değil tabiki Simyacı arkadaşın çelişkili konuşmasına en yetkin sizin yazınızla bir cevap merak ediyorum saygılar.



Soru için teşekkürler
Boğazı 4 bir yandan limfoid doku sarar. Limfoid doku mikropların geçişini engellemek, onları yakalayıp imha etmek içindir. Boğazın mukoza(deri)si altında kümelenmiştir.
Boğazı doğudan ve batıdan saran limfoid dokuya halk arasında bademcik denir. Bademcikler sağlı sollu boğazın mikrop geçişini kontrol altında tutar. Bunları yerinden alırsanız kuzeyde ve güneyde sessizce bekleyen diğer limfoid dokulara yük biner, kendi görevlerinin üzerinde kapasite ile çalışmak zorunda kalırlar. Kalınlaşıp infeksiyona meyilli bir şekilde ömür boyu kalırlar. Bu sebeple bademciklerin alınması (hayati tehlike yoksa) iki kere düşünülmesi gereken gereksiz bir olaydır.

Bademcikleri alınan herkes ömrünün sonuna kadar çok az bir seviyede, pek az miktarda kronik farinjit ile yaşamayı göze alıyor demektir.

Bu durumda olan bireylerde taş oluşmaz. Kronik infeksiyon oluşur. Eğer bademciklerin locasında taş oluşuyorsa bademcikler alınmamış anlamına gelir.

Bademciklerin kısmi alınmasını daha önce duymamıştım.

Bu satırları yazdığım sırada bir kulak burun boğaz hekimi arkadaşıma telefon açtım. durumu anlattım. Şunları söyledi:

O şahıs başarısız ameliyat edildi ise bademciğin bir kısmı yerinden çıkarılması başarılamadı ise hastaya bunu söylerken, bademciğin bir kısmını alıp bir kısmını isteyerek orada bıraktık demiş olabilir. Dedi.
Bi mahzuru yok. Parçası orada kalabilir. Dedi.
-M


Bademcikleri alınan herkes ömrünün sonuna kadar çok az bir seviyede, pek az miktarda kronik farinjit ile yaşamayı göze alıyor demektir.

bademciği alınan kişiler, azda olsa kronik farenjit sebebi ile ağız kokusu da olabiliyor mu demek ? bende de var farenjit kronik,


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 14:30
Orjinalini yazan: ahmetmehmet1

bademciği alınan kişiler, azda olsa kronik farenjit sebebi ile ağız kokusu da olabiliyor mu demek ? bende de var farenjit kronik,



Bademciklerin alınması ancak çok mecbur olunduğunda mesela yılda 5 veya daha fazla infeksiyon atağı olduğunda, büyüme sebebi ile boğazı daralttığında veya çevreye baskı yaptığında düşünülmelidir. Ağız kokusu veya buna benzer basit bir sebeple bademciklerin alınması çok uygun bir çözüm değildir.
-M


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 16:00
Ahmet kardeşim işin kötü yanı özelde 2bin lira para verip oldum test ücretleriyle birlikte.Biraz araştırsaydım keşke bende çok pişmanım..


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 16:07
Hocam bu durumu değerlendirip kbb uzmanı arkadaşınızı aramanız bir kez daha bizimle ne kadar ilgilenip bizlere ne kadar önem verdiğinizi gösterir. Bunun için canı gönülden teşekkür ederim size tekrar tekrar..
Ameliyatı yapan doktor bana herhangi bir şey söylemedi azını aldık çoğu kaldı vs diye.. Ben ameliyattan bir ay geçtikten sonra kendim bakıp gördüm tekrar oluşumu..yapan doktora da kızmıyorum çünkü bademcik taşına sebep olan şeyi önce bulmalıydım ki tekrarlamasın..


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 21:02
Orjinalini yazan: Simyacı

Kardeşim ben klasik bıçak yöntemiyle oldum termal welding yöntemiyle olmadım.bu yüzden bi kaç parça kalmış o parçalarda tekrardan oluşum oldu.bilseydim termal yöntemle olurdum hiç parça kalmıyormuş.sen hangi yöntemle oldun?


parça kaldığını doktor sizemi söyledi siz boğazınızda aynada baktığında görebiliyomusunuz? bende normal bıçak yöntemiyle oldum doktor hiç öyle bir uyarı yapmadı bende boğazımda bi parça göremedim o yüzden merak ediyorum siz görebiliyormusunz?

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 21:09
Orjinalini yazan: aydinmur

Orjinalini yazan: bazenhissediyor

bademcik ameliyatından sonra bademcik bölgesi boş kalır orada bir taş olsa bile tükürükle geniz akıntısıyla yutulur mideye ulaşır midede erir yok olur bademcik taşı adı üstünde bademciğin oluşturduğu veya bademciğin varlığıyla orantılı oluşan bir taş , eğer çürük diş bir taş oluşturuyorsa bunun adı çürük diş taşı diye farklı bi kavram olurdu olmuyan bademciğin taşını çürük diş nasıl üretiyor bilimsel mantığken ve teknik olarak açıklarmısını Murat Hocam bu soru size değil tabiki Simyacı arkadaşın çelişkili konuşmasına en yetkin sizin yazınızla bir cevap merak ediyorum saygılar.



Soru için teşekkürler
Boğazı 4 bir yandan limfoid doku sarar. Limfoid doku mikropların geçişini engellemek, onları yakalayıp imha etmek içindir. Boğazın mukoza(deri)si altında kümelenmiştir.
Boğazı doğudan ve batıdan saran limfoid dokuya halk arasında bademcik denir. Bademcikler sağlı sollu boğazın mikrop geçişini kontrol altında tutar. Bunları yerinden alırsanız kuzeyde ve güneyde sessizce bekleyen diğer limfoid dokulara yük biner, kendi görevlerinin üzerinde kapasite ile çalışmak zorunda kalırlar. Kalınlaşıp infeksiyona meyilli bir şekilde ömür boyu kalırlar. Bu sebeple bademciklerin alınması (hayati tehlike yoksa) iki kere düşünülmesi gereken gereksiz bir olaydır.

Bademcikleri alınan herkes ömrünün sonuna kadar çok az bir seviyede, pek az miktarda kronik farinjit ile yaşamayı göze alıyor demektir.

Bu durumda olan bireylerde taş oluşmaz. Kronik infeksiyon oluşur. Eğer bademciklerin locasında taş oluşuyorsa bademcikler alınmamış anlamına gelir.

Bademciklerin kısmi alınmasını daha önce duymamıştım.

Bu satırları yazdığım sırada bir kulak burun boğaz hekimi arkadaşıma telefon açtım. durumu anlattım. Şunları söyledi:

O şahıs başarısız ameliyat edildi ise bademciğin bir kısmı yerinden çıkarılması başarılamadı ise hastaya bunu söylerken, bademciğin bir kısmını alıp bir kısmını isteyerek orada bıraktık demiş olabilir. Dedi.
Bi mahzuru yok. Parçası orada kalabilir. Dedi.
-M


hocam açıklama için teşekkürler fakat bademciğini aldıran herkes kronik faranjit az miktarda yaşama durumunu garanti olarakmı risk alıyor yoksa kişiden kişiye değişiklik gösteren birşeymi bu kesin bir sonuçmu mutlaka olan birşeymi? cahile anlatır gibi anlatabilirsiniz hocam bu ana kadar hiç bademcik ameliyatının kronik farenjit oluşumu yapar gibi bir bilgi işitmedik bunlar yeni öğrenilen çalışmalar mı yoksa pek bilinmiyen bilgiler ve araştırmalar mı? bize hep klasik sebepler anlatıldı yazıldı reflü kötü ağız bakımı stres mikroplara karşı dirençsizlik kötü beslenme vesaire gibi , ama bir ameliyata bağlı kronikleşirse bu asla iyileşmez anlamına geliyor sizinde dediğiniz gibi oysa çevresel faktörlerden veya bireyin hatalarından yapılan kronik durumlar önlemlerle yokedilebilir. Bu durum her bademcik ameliyatı geçirende garanti oluşurmu veya zaman zaman mı oluşur daima mı oluşur ? teşekkürler hocam

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 24-Temmuz-2019 Saat 21:51
Bademciği alınan herkes farinjit olmak zorunda değildir. Fakat ömrünün sonuna kadar farinjit olmaya meyilli olarak kalır. Hatta sık tekrarlayıp kronikleşen bir farinjit bu insanlarda daha sık görülür.
Çok mecburiyet varsa bademcikelrin alınmasına tereddüt edilmemelidir.
-M


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 25-Temmuz-2019 Saat 08:33
Orjinalini yazan: aydinmur

Bademciği alınan herkes farinjit olmak zorunda değildir. Fakat ömrünün sonuna kadar farinjit olmaya meyilli olarak kalır. Hatta sık tekrarlayıp kronikleşen bir farinjit bu insanlarda daha sık görülür.
Çok mecburiyet varsa bademcikelrin alınmasına tereddüt edilmemelidir.
-M


teşekkürler hocam , hocam konuyla ilgisi yok ama sadece bir merak bir insan bedeni genel tüm hastalıklara kronikler başta olmak üzere bunlara karşı direncini nasıl artırabilir nasıl kuvvetlendirebilir bunun basit ve etkili yöntemleri varmıdır ? mesela birçoğumuz için basit ve bukadar kolaymı dediğimiz ama bilimsel olarak bilmediğimiz vücudumuzun direncini bağışıklığını güçlü tutan birşeyler besin olabilir bir sportif faaliyet olabilir vs bir yöntem birşey varmıdır merak ettiğim için soruyorum hocam teşekkürler.

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: Simyacı
Mesaj Tarihi: 25-Temmuz-2019 Saat 09:41
Ben kendim aynada baktığım zaman görebiliyorum. Ameliyat olmadan önceki nokta nokta oluşumlar şimdide olmaya başladı daha minik minik.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 25-Temmuz-2019 Saat 17:44
Orjinalini yazan: bazenhissediyor

bir insan bedeni genel tüm hastalıklara kronikler başta olmak üzere bunlara karşı direncini nasıl artırabilir nasıl kuvvetlendirebilir bunun basit ve etkili yöntemleri varmıdır ?


Soru için teşekkür ederim
Sihirli bir formülü yok
Bu soruyu bana sık sorarlar. cevap olarak "her organ sistemini kendi fabrika ayarında tutun" diyorum. Bu davranış, organizmayı iyileşme yörüngesine doğru zorlayacaktır.
Örneğin midenizi aşırı yemek ile esnetip büyütmeyin, uykunuzu gereksiz yere geciktirmeyin, tuvaletinizi bekletmeyin geciktirmeyin, gereksiz yağlı kızarmış suni boyalı gıdalar yemeyin, naylon kumaş giymeyin, aşırı zayıf/güçlü ışıkta okumayın, burnunuzda kulağınızda vücudunuzun herhangi bir yerinde kirlilik barındırmayın, dar elbise ayakkabı giymeyin. ve daha yüzlerce kural düşünebiliriniz.

Bunların hepsi birleşince sağlık durumu kendiliğindenn gelişecektir

-M


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 25-Temmuz-2019 Saat 21:48
Orjinalini yazan: Simyacı

Ben kendim aynada baktığım zaman görebiliyorum. Ameliyat olmadan önceki nokta nokta oluşumlar şimdide olmaya başladı daha minik minik.


Allah yardımcın olsun umarım düzeltilecek tekrarlanıcak birşey varsa güzel yapılır inşallah.

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 25-Temmuz-2019 Saat 21:52
Orjinalini yazan: aydinmur

Orjinalini yazan: bazenhissediyor

bir insan bedeni genel tüm hastalıklara kronikler başta olmak üzere bunlara karşı direncini nasıl artırabilir nasıl kuvvetlendirebilir bunun basit ve etkili yöntemleri varmıdır ?


Soru için teşekkür ederim
Sihirli bir formülü yok
Bu soruyu bana sık sorarlar. cevap olarak "her organ sistemini kendi fabrika ayarında tutun" diyorum. Bu davranış, organizmayı iyileşme yörüngesine doğru zorlayacaktır.
Örneğin midenizi aşırı yemek ile esnetip büyütmeyin, uykunuzu gereksiz yere geciktirmeyin, tuvaletinizi bekletmeyin geciktirmeyin, gereksiz yağlı kızarmış suni boyalı gıdalar yemeyin, naylon kumaş giymeyin, aşırı zayıf/güçlü ışıkta okumayın, burnunuzda kulağınızda vücudunuzun herhangi bir yerinde kirlilik barındırmayın, dar elbise ayakkabı giymeyin. ve daha yüzlerce kural düşünebiliriniz.

Bunların hepsi birleşince sağlık durumu kendiliğindenn gelişecektir

-M


sağolun varolun hocam verdiğiniz cevap tam özünde bir cevap ne mutlu faydalı güzel bilgilerle bilgilenenlere.

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: Belinda
Mesaj Tarihi: 14-Temmuz-2020 Saat 19:18
Bademcik ameliyati olduktan sonra benim gibi ağıznda kuruluk; tükuruk seviyesinde iyice azalma olan varmı yada bununla ilgili fikri olan sürekli su bitki çayı sıvı türevleri içmek zorunda kalıorm

-------------


Mesajı Yazan: Ethic1
Mesaj Tarihi: 15-Temmuz-2020 Saat 21:35
Yeni olduysan normal, bir süre sonra geçiyor.


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 16-Temmuz-2020 Saat 05:37
Belindacım oil pulling yapmalısın türkçesi yağ çekme hindistan cevizi yağı susam yağı ile yapıyorlar hindistan cevizi en makbulü 1 yemek kaşığı soğuk sıkım olucak yağ buna dikkat et ağzına atıcaksın ve ağzında emiceksin dişlerinin arasından gecirisiceksin bi nevi ağzında çalkala yağı 20 dk sonra beklet etkisi olsun diye en az 10 dk en fazla 20dk ne kadar çok durursa o kadar iyi bu arada ağız kokusu için içine 2 3 damla soğuk sıkım tarçın yağı karanfil yağı biberiye yağı koyabilirsin bunlar hem ağız kokusu hem lenf sistemi hemde tükürüp bezlerini çalıştırıyorlar bi nevi vücudun bağışıklık sistemini uyarıyorlar böylece daha çok tükürük salgılaniyor. Oil pulling nasıl yapıcağını youtubeden sitelerden öğren uygula her gün mümkünse şöyle yap en iyi yapma şekli budur :
Sabah kalk hiç bisi yeme dilini dil fırçasıyla temizle en arka köke kadar florurduz bir dış macunu sürebilirsin fırçaya ben öyle yapıyorum sonra 1 yemek kaşığı yağı al çalkala 10 20 dk işini hallettikten sonra tükür ağzını şu ile durula hemen sonrasında dişlerini fırçala ve sonrada yemek ye bekleme yok bide bunun üstüne 1 yemek kaşığı yağ + içine karanfil tarçın biberiye yağları koyarsan 2 3 er damla ( soğuk sıkım yağlar olucak yoksa at çöpe) ağız kokusuna en faydalı yağlar bunlar dene aktarsan alma yağları mümkünse internetten güvenilir markalardan al . Bir günde sonuç alamazsın en az 1 hafta yapıcaksın.


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 16-Temmuz-2020 Saat 05:40
Bu yağlar ağızdaki yararlı bakterilere zarar vermiyor.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 16-Temmuz-2020 Saat 16:24
Orjinalini yazan: Murat880

Bu yağlar ağızdaki yararlı bakterilere zarar vermiyor.


Yararlı/zararlı bakteri diye bir şey yoktur. hepsi zararlıdır. Fırsatını bulduğunda hepsi ahstalık yapar ve hatta hayati tehlike yaratabilir.

Yağlar bir film (tabaka) yaparak bakterilerin üzerini örterler. Anaerop bakteriler bu örtünün altında çoğalırlar, büyürler, salyadan korunmuş olurlar, sayıları artar.

Bakterielrin bazıları yağları gliserole kadar parçalayıp enerji kaynağı olarak kullanır ve sizin verdiğiniz yağ ile beslenirler, daha gürbüz, daha gelişmiş ve sayıca daha artmış olarak hayatlarına devam ederler.

Ağızda yağ bulunuyorken mukozanın yüzeyi bir tabaka ile kapatılmış olduğu sırada dakikalar için koku (kaybolmaz ama) algılanmaz olur.

Ağzınıza yağ alarak yapılacak tuhaf uygulamalar ağız kokusunu gidermek bakımından isabetli olmayabilir.
-M


Mesajı Yazan: Belinda
Mesaj Tarihi: 19-Temmuz-2020 Saat 06:40
Bademcik ameliyatini 2 yıl önce oldum yaklaşık ondan sonra basladi bu kuruluk ve gecmio...olmadan önce sorun yoktu acaba ters giden biseylermi oldu ameliyatta

-------------


Mesajı Yazan: ahmetmehmet1
Mesaj Tarihi: 19-Temmuz-2020 Saat 23:42
Orjinalini yazan: Belinda

Bademcik ameliyatini 2 yıl önce oldum yaklaşık ondan sonra basladi bu kuruluk ve gecmio...olmadan önce sorun yoktu acaba ters giden biseylermi oldu ameliyatta


bende de vardı. b12 vitamini, d vitamini kullanınca geçti. devam ediyorum tabi.


Mesajı Yazan: Belinda
Mesaj Tarihi: 10-Ağustos-2020 Saat 23:50
Hicc ne yapsam gecmio salagen duydum bi kac kisiden acaba bu salageni kullanmaya baslasam sürekli olarak bi yan etkisi olurmu bana...?

-------------


Mesajı Yazan: Belinda
Mesaj Tarihi: 10-Ağustos-2020 Saat 23:55
Ahmetmehmet1 kullandim duzenli olarak bi faydasi olmadi

-------------


Mesajı Yazan: nisaluce
Mesaj Tarihi: 15-Ağustos-2020 Saat 02:16
Belinda, romatoloji doktorum salageni vermekten kaçınıyor, dayanabildiğin yere kadar dayan diyor ben kullanmadım, kullanan arkadaşlar salagen kullanıldığında normalden farklı bir kıvamda su gibi bir tükürük artışı olduğunu aynı zamanda terlemelerinde de artış olduğundan bahsediyorlar.


Mesajı Yazan: mahoni
Mesaj Tarihi: 16-Ağustos-2020 Saat 08:07
Belinda hanım merhaba
Sizin gen konusunda bilgili olduğunuzu duydum forumda bir arkadaştan.
Bu konuda yazınız varsa atarmısınız bana lütfen ?
Yani gen tadavisi hangi ülkelerde yapılıyor?
Sanırım Hollanda da varmış’ diye duydum.
Kokuya hangi gen’in sebep olduğu bulunabiliyor mu gerçekten?
Ne biliyorsanız paylaşır mısınız lütfen?
Sevgiyle kalın 🙏🏾


Mesajı Yazan: Belinda
Mesaj Tarihi: 16-Ağustos-2020 Saat 22:52
Yabancilarin halitosis hastalarinin bize benzer bi forumu var~~bad breath forum~~ die bakabilirsnz orda bahsedilmis gen mutasyonlarndan

-------------


Mesajı Yazan: nisaluce
Mesaj Tarihi: 18-Ağustos-2020 Saat 23:40
Eğer durumumuz genetik olsa doğuştan ağzımız kokmaz mıydı? Bende 32 yaşındayım ve son 5 senedir var, aniden ortaya çıktı çok şiddetli olarak insanlar açıkça söylediler yüzüme, ağız kokusuyla aynı anda dilimde beyazlık ortaya çıktı, dilimi 18 yaşımdan beri fırçalıyordum ve her dilimi fırçaladığımda dilim pembe renkli olurdu ve ağzım çok ferah olurdu, ancak dilim beyazladığında dil fırçalama ile geçmiyor, arada b12 kullandığımda geçici olarak daha pembe daha iyi olabiliyor ancak 5 senedir ne yaptıysam eski haline dönmedi, kuru bir dilim var, boğazımda kuru, dilimin üzerindeki papiller özellikle orta kısımda 2 mm kadar uzunlar, bugune kadar dilimi en iyi temizleyen beyazlığa dolayısıyla kokuya en etkili fırça colgate zigzag fırçanın arkası oldu.


Mesajı Yazan: Anonim
Mesaj Tarihi: 22-Ekim-2020 Saat 23:18
Selam herkese, biraz yaşadıklarımdan ve hastalığımın durumundan bahsedeceğim. Bir çoğumuz benzer sorunları yaşıyoruz zaten fikir alış verişi olması açısından ve bu durumu ailem dahil hiç kimseyle paylaşamadığımdan içimi dökmek istedim.Oncelikle bu sorunun tam olarak kaç yaşında başladığını hatırlamıyorum ama küçüklüğümden beri var. Şuan 19 yaşındayım çok istediğim bir bölümü okumama rağmen ona bile hevesim kalmadı şuan uzaktan evet ama açıldığında ne yapacağım insanlarla nasıl iletişim kuracağım ya da kurabilecek miyim bunları düşünmekten alıkoyamıyorum kendimi:/ Her neyse yaşadığım ve bu soruna neden olabilecek sağlık problemlerinden bahsedeyim kendimi bildim bileli geniz akıntım var, yaklaşık 4 sene önce reflu olduğumu öğrendim, burnumda biraz kemik egriligi varmış yaşamımı etkilemeyecek şekilde(doktor böyle söyledi) onun dışında bademcik taşı vardı kesin bundan kaynaklandığını düşünüyordum kafaya koymuştum ameliyat olacaktım en son özelde ameliyat oldum başlarda iyi anlamda etki etti belkide psikolojikti bilemiyorum ama sonrası yine aynı ama en azından kafamdan bu durumu atmıştım. Saplantı haline getirmiştim çünkü bunu. Şuan ki durum ise gaviscon kullanıyorum reflu için bir çoğunuz biliyordur zaten (bir haftadır falan kullanıyorum) o ilacı kullanmaya başladıktan sonra ağız kokum azaldı ama hala vardı kbb ye gittim geniz akıntım için bana sinüzit ve faranjit olduğunu söyledi çok ilgisizdi zaten ilaç yazıp yolladı. 2 gündür o ilaçları kullanıyorum bir tanesi balgam sökücü bir diğeride antibiyotik. Ve şuan koku belki en fazla %10 falan vardır yani benim sorunum tip2 ve tip3 diye düşünüyorum. Bu kbb doktorunun verdiği ilaçlar bitince büyük ihtimal yine eskiye dönecek durum ama bu seferde çörek otu yağı kullanmayı düşünüyorum burun damlası şeklinde belki geniz akıntıma çözüm olabilir. Bir gelişme olursa yine belirtirim. Amma da uzun yazmışım ama iyi hissettirdi bu sorunumu paylasabilmek sizleri tanımasamda iyi ki varsınız demek istiyorum.. Allah herkese en kısa zamanda şifâ versin inşallah 😞😞


Mesajı Yazan: nicksizz4
Mesaj Tarihi: 20-Haziran-2021 Saat 20:23
Yarın sabah ameliyat günü almaya gideceğim. Dualarınızı bekliyorum. Süreci burdan paylaşacağım bu başlık altında takip edebilirsiniz.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat