Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Biteral tetradox !

Nereden Yazdırıldığı: Agiz Kokusu+
Kategori: AĞIZ KOKUSU Soru ve cevapları
Forum Adı: Ben iyileştim
Forum Tanımlaması: Ağız kokusundan kurtulup iyileştiyseniz bize anlatınız
URL: http://www.agizkokusu.org/forum/forum_posts.asp?TID=1507
Tarih: 22-Kasım-2024 Saat 05:45
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.06 - http://www.webwizforums.com


Konu: Biteral tetradox !
Mesajı Yazan: hakan44
Konu: Biteral tetradox !
Mesaj Tarihi: 14-Ağustos-2014 Saat 12:11
merhaba daha önce biteral kullanıpta ağız kokusu geçen arkadaşlar forumda gördüğüm için bitarel tek başına alıp denemiştim ancak kokuya herhangi bir etkisi olmamıştı geçenlerde doktor tetradox ve biteral verdi ilaç içeli 3.günüm ve kokuda yarı yarıya hafifleme var bu neyin ipucusu olabilir acaba?



Cevaplar:
Mesajı Yazan: afaff
Mesaj Tarihi: 14-Ağustos-2014 Saat 17:17
bu ilaçların ikisi de antibiyotik biterali tek başına kullandığında etki etmediğine göre tetradox işe yaramış olabilir


Mesajı Yazan: hakan44
Mesaj Tarihi: 15-Ağustos-2014 Saat 10:10
şans eseri ilaç iyi gelip beni iyileştirse acaba kokunun ilacı bıraktıktan sonra geri gelme ihtimali var mı beni düşündürüyor ..?


Mesajı Yazan: mahoni
Mesaj Tarihi: 26-Eylül-2014 Saat 19:31
Ben 10 gun nıdazol kullandıgımda koku tamamen kaybolmustu ve dunyaya yenıden gelmıs gıbıydım.Ama ılacı kestıkten hemen sonra koku gerı geldı. Durum bu


Mesajı Yazan: erkannn1
Mesaj Tarihi: 30-Ocak-2015 Saat 10:26
Mahoni nidazol icince koku yaninda dildeki beyazlikda gitmismiydi?


Mesajı Yazan: ncort
Mesaj Tarihi: 20-Mayıs-2015 Saat 01:00
Orjinalini yazan: erkannn1

Mahoni nidazol icince koku yaninda dildeki beyazlikda gitmismiydi?

Gitmedi bende ama kokuyu sifirladi.


Mesajı Yazan: mahoni
Mesaj Tarihi: 22-Mayıs-2015 Saat 12:38
Erkan kusura bakma inan daha yeni gordum mesajını!
Dildeki beyazlık gitmişmiydi,dikkat etmedim.
Ama bende pas rengi bir tabaka oluyordu.
Koku sıfır olsa dahi o tabaka vardı.


Mesajı Yazan: allahkurtarsın
Mesaj Tarihi: 28-Şubat-2017 Saat 01:05
Merhaba arkadaşlar öncelikle hepinizi sevgiyle selamlıyorum Murat hocamıza da teşekkür ediyorum
Arkadaşlar bende burdaki çoğu arkadaşımız gibi ağız kokusuna sahiptim gitmediğim dahiliye kbb dişçi kalmadı çoğu sallamadı diş fırçala vb git dedi her seferinde daha çok bunalıma girdim şu an Türkiye'nin en iyi universitelerinden birinde en iyi bölümlerden birini okuyorum ama 1 dönemde gittiğim ders sayısı bir elin parmağını geçmez artık evime kapandım bu koku yüzünden ta ki bir hafta öncesine kadar
Arkadaşlar problem ağızda dışkı kokusu dilimin arkasında ağır koku boğazımda hafif ama sürekli beyaz bisey dilimin yoğun pasi flagly ile geçme halsizlik yorgunluk sabah inanılmaz derecede ağır koku sürekli diş çürüğü ( diş ipi gargara ve diş fırçalamaya rağmen ) artan göz bozukluğu vs
Geçenlerde şurda bir arkadaşımız bi doktora online soru sormuştu cevap olarak oksijenli su ve karbonatlı gargarayi bir hafta önermişti doktor bende onu yaptım koku gün içinde çok azaldı ama ağızda acı tat hala mevcut yani flagly etkisi yaptı bu iki ayrı gargara
Murat hocam peki bu yazdıklarımdan nasıl bi sonuca varabiliriz şimdi Saygılarımla


Mesajı Yazan: ahmetmehmet1
Mesaj Tarihi: 28-Şubat-2017 Saat 17:34
kbb gittin mi ? burun eti yada sinüzit olabilir. ek olarak çürük varsa yaptır.


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 01-Mart-2017 Saat 21:45
Orjinalini yazan: ahmetmehmet1

kbb gittin mi ? burun eti yada sinüzit olabilir. ek olarak çürük varsa yaptır.


reis sen iyileşmedinmi bademcik ameliyatı olduğun halde?

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: ahmetmehmet1
Mesaj Tarihi: 02-Mart-2017 Saat 17:28
Orjinalini yazan: bazenhissediyor

Orjinalini yazan: ahmetmehmet1

kbb gittin mi ? burun eti yada sinüzit olabilir. ek olarak çürük varsa yaptır.


reis sen iyileşmedinmi bademcik ameliyatı olduğun halde?


azaldı . tabi ben bademcik ameliyatını bademcik büyüdüğü için oldum. bademcik o kadar büyümüş ki yutkunmada takılıyordu doktorlar ameliyat sırasında farketmişler normalde küçük gözüküyor ama dalınca ameliyatta.


Bademcik taşın varsa zaten hayatın boyunca temizleceğine ağız kokusu çok kötü yapıyor ameliyat olmak daha iyidir. Bademcik taşı koku yapar temizlesende.

Benim sorun ise geniz akıntısı ve burun kaynaklı ameliyat olacam yazın.


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 03-Mart-2017 Saat 15:07
Orjinalini yazan: ahmetmehmet1

Orjinalini yazan: bazenhissediyor

Orjinalini yazan: ahmetmehmet1

kbb gittin mi ? burun eti yada sinüzit olabilir. ek olarak çürük varsa yaptır.


reis sen iyileşmedinmi bademcik ameliyatı olduğun halde?


azaldı . tabi ben bademcik ameliyatını bademcik büyüdüğü için oldum. bademcik o kadar büyümüş ki yutkunmada takılıyordu doktorlar ameliyat sırasında farketmişler normalde küçük gözüküyor ama dalınca ameliyatta.


Bademcik taşın varsa zaten hayatın boyunca temizleceğine ağız kokusu çok kötü yapıyor ameliyat olmak daha iyidir. Bademcik taşı koku yapar temizlesende.

Benim sorun ise geniz akıntısı ve burun kaynaklı ameliyat olacam yazın.


hmm sağolun haklısınız fakat devlet hastanesi doktorlarına göre öyle bi problemim yok fakat ben bademciklerimden artık çıkartıyorum çıkarttığımda kokunun taşlar dururkenkine göre %80 civarında oran bile söylüyorlar yani kafadan bayağı azaldığını söylüyorlar tespitime göre sorunum orda ama sizle birlikte geniz akıntımda mevcut geniz akıntımla ilgili doktor sinüzit filmi çekti bilimsel olarak görünmüyor dedi ama bu nasıl işki herzaman boğazımda bembeyaz balgam özellikle acıktığım zamanlarda artıyor bu Geniz eti denen şey le bi ilgisi olabilrimi bu akıntının acaba

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: denizedogru
Mesaj Tarihi: 04-Mart-2017 Saat 15:21
Hocam geniz akıntısı direkt alerjik reaksiyon olarak ortaya çıkabilir mi yoksa alerji burnumuzu etkilediği için mi geniz akıntısı ortaya çıkıyor? Geniz akıntısı olanların genelde burnundan nefes alma sorunu var.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 05-Mart-2017 Saat 21:16
Neredeyse bütün geniz akıntıları aslında belirli bir oranda (az veya çok) alerjik cevap sebebi ile ortaya çıkar.

-M


Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 06-Mart-2017 Saat 19:10
HIMM ŞU MESELE.. KENDİ DENEYİMLERİMİ AKTARAYIM.. GENİZ AKINTIM TATLI YEDİĞİMDE BOĞAZIMI TIKAYACAK KADAR ARTIYOR.. ÇAY VE KAHVE DE DAHİL.. SİYAH ÇAY ÖZELLİKLE MAHVEDİYOR.. BİR ANDA HIZLI VE ÇOK YEMEK YEDİĞİM DE AKINTIM ÇOK ARTIYOR.. SÜT İÇTİĞİMDE ARTIYOR.. MEYVE BİLE OLSA ÇOK ŞEKERLİ MEYVELER YEDİĞİMDE ARTIYORDU BUNLARA DENEME YANILMA YOLUYLA KENDİM BULDUM VE ŞU AN HAYATIMDA YOKLAR İNANILMAZ RAHATIM.. GÜNDE EN AZ 2.5 LİTRE SU İÇİYORUM VE İKİ ÖĞÜN BESLENİYORUM.. SÜREKLİ BİRŞEYLER ATIŞTIRMAK VE YEMEKTE AKINTIYI ARTIRIYOR.. SABAH VE AKŞAM ARASINDA SADECE SU İÇİYORUM.. VE GENİZ AKINTIM ÇOK AZ ŞU ANDA EN AZINDAN BENİ RAHATSIZ ETMİYOR KALDI Kİ BEN BU AKINTIDAN DOLAYI DİŞ FIRÇALAMAKTA ZORLUK ÇEKEN BİRİYDİM MİDEM AĞZIMA GELİRDİ.. EKSTRA HİÇBİR İLAÇ HİÇBİR OPERASYON SİZİ İYİLEŞTİRMEZ.. İYİLEŞMEYE KENDİNİZE İYİ BAKMAKTAN BAŞLAYIN..


Mesajı Yazan: allahkurtarsın
Mesaj Tarihi: 06-Mart-2017 Saat 22:40
Arkadaşlar öncelikle herkese selamlar murat hocama saygılar şunu söylemek istiyorum 21 yaşındayım Şu yaşta hayatımın en güzel yılları mahvoldu daha söyleyecek bişey de yok hepiniz hakkınızı helal edin benden bu kadar Saygılarımla


Mesajı Yazan: denizedogru
Mesaj Tarihi: 07-Mart-2017 Saat 09:26
Çözümü bulduk iki öğün yiyeceğiz ve atıştırmak yok.


Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 10-Mart-2017 Saat 11:13
İRANLI DR.FERİDUN BATMANGHELİDJ
..
SADECE SU İLE ÜLSER TEDAVİSİ
..
İranlı hekim Dr. Feridun Batmanghelidj, suyun hastalıklara iyi geldiğini, insanı iyileştirdiğini hapishanede öğrenmiş.
Bunu şu şekilde anlatıyor:
“1979’da, İran Devrimi patladığında, ben siyasi bir tutuklu olarak hapiste bulunuyordum.
Bir gün, koğuşta, mahkûmlardan birinin, koridorda, iki büklüm olmuş vaziyette, inanılmaz mide sancılarıyla kıvrandığını gördüm.
Beni görünce ızdıraplı bir sesle “Ülserim beni öldürüyor” diye seslendi. “İyileşmek için ne yaptın?” diye sordum.
'‘Üç adet Tagamet ve bir şişe dolusu antiasit aldım ama bana mısın, demedi’ diye cevap verdi.”
İKİ BARDAK SU
Dr. Feridun Batmanghelidj, 10 saatten beri bu şekilde ızdırap içinde sancı çeken hasta mahkûma, gayri ihtiyari müdahale eder ve ölmek üzere olduğunu düşündüğü adama iki bardak su içirir.
Fakat ne görsün, adam çok geçmeden kıvranmaktan kurtulur.
Ağrı 8 dakika içinde geçiyor.
Daha sonra hastası 3 saatte bir 500 mL (1 küçük pet şişe ya da 2 büyük su bardağı) su içmeye devam ediyor.
Akut dönem geçtikten sonra hastaya yemekten yarım saat önce 250mL yemekten 2.5 saat sonra 250mL ve aralarda istediği kadar su içmesini öneriyor.
.....
YEMEKTE SU YOK
Yemeklerde su vermiyor.Bu uygulamayı sürüdürüyor ve hasta iyileşiyor.
Yıllarca mide ağrısı çekmiyor.
O günden sonra Dr. Batmanghelidj, suyun şifa verici etkisi üzerine çalışmalarını yoğunlaştırma kararı alır.
..
3000 ÜLSER HASTASI
SADECE SU İLE İYİLEŞTİ
Cezaevinde kaldığı 2,5 yıl içerisinde, yaklaşık 3 bin peptik ülser hastası tutuklu ve hükümlüyü iyileştirir.
Tabi ki ilaç olarak yalnızca su kullanmıştır!
..
LÜTFEN BENİ HAPİSTEN ÇIKARMAYIN
Hapse girdiğinden bir yıl sonra ilk duruşmaya çıktığında hâkime;
insan sağlığı için çok önemli bir buluş yaptığını, yaptığı bu buluşun İran ve Batı tıp dergilerinde yayınlanması için bir makale yazdığını söylüyor.
İdam edilmeden önce bu yazıyı kendisine teslim etmek istiyor.
Hâkim duygulanıyor ve cezasını 3 yıla indiriyor.
..
2,5 yıl kadar sonra tahliye vakti geldiğinde,
“Lütfen izin verin, ben bir müddet daha burada tutuklu kalmak istiyorum, zira araştırmalarımın en önemli evresine girmiş bulunmaktayım ve bu kadar çok hastayı, dünyanın hiçbir yerinde bu koşullarda bulamam” diyerek, hapishane müdürüne ricada bulunur.
...
GÖNÜLLÜ MAHKUM
Böylece Batmanghelidj, bir müddet daha gönüllü olarak hapis yatar ve çalışmalarını sürdürür.
Hapiste iken keşfinin ilk duyurusunu Iranian Medical Association'da yayınlatır.
Tebliğinin bir tercümesini de “The Journal of Clinical Gastroenterology,
1983 Haziran sayısında misafir editör olarak yayınlatır.
Bugün, bütün dünyaya sesini duyurabilmiş ve ekol oluşturmuştur.
...
BIOSAAT
Dr. Feridun Batmanghelidj ,insanın doğal olarak bir bıolojik saati olduğunu tespit eder.
Yemeklerde su içildiği zaman mide pH 'ının yükseldiğini tespit ederek yemekte kesinlikle su içilmemesini söylüyor.
Midenin yemek esnasındaki pH 'ı 1.5
Suyun pH 'ı ise 6-7 ..
Yemeklerde su içilirse pH yükselecek ve kimyasal sindirim yavaşlayacaktır.
Sindirim yavaşlayınca besinler midede daha uzun süre kalacaktır.
Besinler suyunda etkisiyle iyice şişecektir.Midede şişkinlik nedeni budur.
Midenin salgıladığı pH 'ı 1.5 olan asitler , bu şişkinlikle yukarı doğru basınç yapacaktır.
Mide kapağını zorlayarak yemek borusuna kaçış olacaktır.
Yemek borusu mide duvarı gibi kalın ve dayanıklı değildir ve çok hassastır.
Yukarıya kaçan bu asitler yemek borusunu tahriş ederler ve yangı başlar.
Bu reflüdür.
Bu asitler daha yukarıya çıkarak boğazıda tahriş ederler ve yutkunma zorlukları başlar.
..
Bilinen yanlışlık mide çok asitlidir.
Bunun için antiasidler kullanılmalıdır.
Antiasidler sindirimi yavaşlatmaktan başka bir işe yaramaz
ve reflüyü tedavi etmez.
Dr. Feridun Batmanghelidj bu basit ama köklü çözümü bulunca su ile reflü tedavisi olumlu sonuçlar vermiştir.
******
Midedeki besinler kimyasal sindirimden sonra oniki parmak bağırsağına geçerler,
Oniki parmak bağırsağını pH ''ı ise 9 'dur.
Alkalidir ortam...
Pankreas bu sırada devreye girer ve bıkarbonat salgılar,besinleri alkali yaparak ortamı uygun hale getirir.
Eğer midede besinler uzun süre kalırlarsa yukarı olduğu gibi aşağıya doğruda basınç uygularlar ve pH 1.5 olan asit oniki parmak bağırsağına besinlerden önce geçerek burasını tahriş eder.
Buda oniki parmak bağırsak ülseridir..


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 11-Mart-2017 Saat 13:43
Bu yazıyı internetten aldınız. Kimbilir hangi siteden kopyaladınız. Bu sebeple orada yazanların yanlış ve yalan olduğunu bilmeden topluma yayılmasına destek verdiniz. Olayın (sizin kontrolunuz dışında olarak) biraz çarpıtıldığını bilmiyordunuz. Ama şimdi öğrendiniz.

Söz konusu makalenin orjinali buradadır. Bi karşılaştırın bakalım. Makalenin orjinali ile ilave edilip çarpıtılmış kısımları ayırın diye yolluyorum:

http://www.drmurataydin.com/arsiv/Peptic.1.pdf - http://www.drmurataydin.com/arsiv/Peptic.1.pdf


-M


Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 12-Mart-2017 Saat 21:29
Murat Hocam öncelikle bu yazıyı internetten almadım. Takip ettiğim bir doktorun paylaşımını aktardım. Hem yazılanları kendim de uyguladigim ve faydasını gördüğüm için hem de kendisine güvendiğim için. İkincisi makalenin orjinalini attığınız için teşekkür ederim. Her ne kadar güvendiğimiz insanlar da olsa yazılan yazıların gerçekliğini araştırmak gerekiyor bu konuda haklısınız ve bu algiyi oluşturmaya çalıştığınız için de ayrıca tesekkr ederim. Lakin makaleyi okuduğum da ben bir carpitilma göremedim. Yazı da sadece makale yok makaleden kesit var diğer kısımları şahsiyetin sitesindeki biyografi den alınmış bazı kısımları da kendisi tarafından yapılan yönteme açıklama olarak yazılmış. Yani tam bir makale çevirisi olduğunu zaten söyleyemeyiz. Elbette bu paylaşım da ki cümlelerle makalenin orjinalinde ki cümlelerin motomot aynı olmasını bekleyemeyiz. Önemli olan su dur ki; Bilimsel veriler de bir carpitilma söz konusu olmaması. "Yemeklerden yarım saat önce şu ve yemekten 2.5 saat sonra su içmek " bu cümle makale de de aynen geçiyor kaldı ki ben de bu cümleye binaen bu yazıyı paylaştım. Bunun doğruluğun da bir sıkıntı yok. Sizin tedirginliginizi anlayamadım bu yüzden. Ve yazı da bu su icme metodunun ciddiyetinden bahsedildiği için makalenin diğer bölümlerin den bahsedilmemis olsa gerek. Makale de bu metodun tek avantajından bahşedilmiş o da şu : yüksek idrar hacmi bazı hastalarda sodyum kaybına neden olabilir ve bu da kramp oluşturabilir ve tuz takviyesi yapmak gerekir. Bir de gece tuvalete kalkmanin zor olduğundan bahşedilmiş.. bir de hematemez ve melena hastalarınin tedavi şeklinden bahşedilmiş.. Ben neye takildiginizi anlayamadım.. Bu su içme yönteminin yanlış mi olduğunu düşünüyorsunuz ? Yoksa bu yazının internet paylaşımı old düşündüğünüz için bilinçsizce paylaşılmış olduğundan mi uyarmak istediniz ?


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 13-Mart-2017 Saat 21:37

Şifa hanım /bey

İnternetten almadığınızı ifade ediyorsunuz ama bu yazı Rukiye hanımın 14 Ağustos tarihli geridonusumprojeleri.com sitesindeki yazısından kopyalanmıştır. Veya bir kaç yerde aynalanmıştır.


Her hangi bir şeyden tedirgin değilim. Herhangi bir şeye takılmadım. Su içilmesine de karşı değilim. Sistematik bir usul ve peryodizm ile su içmenin ülsere faydalı olması değerlidir. Ancak ağız kokusu ile ilişkilendirmekte zorluklar olabilir.

Çeviri yazı kasıtlı veya kasıtsız yapılmış tıbbi yanlışlar içermektedir. Pankreasın bikarbonat salgılması, duodenal ülserin oluşma mekanizması, asitler şişkinlik yapıp mide kapağını zorladığı ve buna benzer bazı noktalarda hekim olmayan birisi kendi senaryolarını yazıya monte etmiş görünüyor.

Makalenin başka yerlerinde de benzer müdahaleler var. Mahkumun tahliye protokolu, tutukluluk ve mahkumiyet hikayesi de orjinaliyle örtüşmüyor. Yazılanlar mağduriyet derinliğini artırmak amacıyla olsa gerek biraz dramatize edilmiştir.

İnternet sitelerinin içerisinde neredeyse yok denecek kadar az sayıda kaynak doğruyu ifade etmektedir. Bu haberin içinde su içmenin ülser üzerine faydalı olduğu anlatılmış. Güzel bir bilgidir. Ancak çeviren şahıs yeterince tarafsız ve zannedildiği kadar masum kalmamıştır. İnternet sitesi kaynaklarından bir bilgiyi alınca saima orjinalinden doğrulamamız iyi olur.

-M


Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 14-Mart-2017 Saat 14:40
Hocam belki de rukiye hanım başka yerden kopyalamıştır. Bunu bilemeyiz.. Kaldı ki ben hocanın sayfasından aldım. Verilen bilgiler de bir yanlışlık göremiyorum. Pankreas bikarbonat iyonu salgılar sekretin hormonu ile.. Bu bir insanın uydurduğu bir bilgi değil her yerde geçen genel bir bilgidir. Neyse konu bu değil zaten konu ağız kokusu da değil konu su içmenin bile bir prosedürü vardır ve bunun doğru uygulanması bir çok hastalığı tedavi edebilir.. Ağız kokusuna da gelince elbette direkt bir etkisi yoktur ama ek yöntemlerle kokuya etkisi olduğunu deneyimledim. Zira sindirimi rahatlatıyor bu su içme şekli daha kolay sindirim olmasını sağlıyor.. Şu an diyetime ara verdim ve bu içme yöntemini hala uyguluyorum ve günde 2,5 litre su içiyorum koku bayağı azaldı tatlı vs yediğim halde.. Ama tabi sıfırlanması için uzun soluklu bir yöntem lazım.


Mesajı Yazan: aydinmur
Mesaj Tarihi: 16-Mart-2017 Saat 14:16
Şimdi şöyle bir durum var:
Mekanizmasını izah etmezsek iddia ettiğimiz olgu hipotezden öteye gidemez.

Şöyle bir örnek vereyim:
Şimdi 1 milyon diyabet hastasına bir anket yapsam.
Sorsam: Kaç numara pantolon giyiyorsunuz?

Cevapların içerisinde elbette belirli bir beden numarası, diğer beden numarasından biraz fazla çıkacaktır. Diyelim ki 42 beden pantolon giyenlerin sayısı fazla çıkmış olsun.

Şimdi ben 42 beden pantolon giymek insanı diyabet yapar diyebilir miyim?

Hayır diyemem.
Çünkü mekanizma meçhul ise istatistik istatistikten ibarettir.

Su içen mahkum örneğine geri dönelim.
Mesela 10000 kişi su içince peptik ülser ağrısı kayboluyor. O halde ben şimdi su ülseri iyileştirir diyebilir miyim? Hayır diyemem. Mekanizmasının ne olduğunu açıklamak şarttır. Zaten makalenin yazarı da bunu kendi ağzıyla söylemiştir.
Beni anlıyor musunuz?
Bu bilgi değersizdir su içmeyin demedim. Su içmek peptik ülseri iyileştirmez de demedim. Su içmeye karşı da çıkmadım. Ancak ispatsız , belirsiz, yollara saplanmamak lazımdır, peşinden gitmemek, boşa mesai ve umut bağlamamak lazımdır.


Benzer itirazlarımı hacamat adı verilen hurafe ve garabet temsilcisi uygulama için de yaptım. Orasını burası kanatıp iyleştim diyen mazoşist bir uygulamadır. Hiç bir ispatlanmış bilim desteği bulunmamaktadır. Alkali diyet için de itiraz ettim. Dikkat ediniz mekanizması belli değilse bilim zemininde ispatlanmış ve açıklanmış bir mekanizma yok ise hep itiraz ettim. Çünkü şarlatanlar, para, sükse peşinde olan sahtekarlar bu şekilde ortaya çıkarlar. mekanizması belli olmayan dedikodu ve hurafelerin arkasında gizlenirler. Sizleri bunlardan korumak isterim. Uyanık olun.

Gelelim bireysel çıkarımların değerlendirilmesine.
Birisi gazoz içince dizimdeki yara iyileşti diyebilir. Kafama mıknatıs koydum, kabızlığım iyileşti diyebilir, biyomanyetik rezonans, yaptırdım tırnağım uzadı diyebilir. Hatta bunu 20 kişi söylemiş olabilir. Bu, onların bireysel deneyimidir. Genele yansıtmak için mekanizmanın bilim zemininde ispatlanması gerekir. Gazoz dizdeki ekleme veya yaraya nasıl etki ediyorsa bunu ispatlamak gerekir. Ancak o zaman genele seslenip davet edip gazoz için iyileşin diyebiliriz.

Bilmem bu konuda yeterince net olabildim mi

Ben bir burun damlası geliştirdim. Tip 1+2 kokular için mükemmel sonuçlar aldım. Hatta çığır açacağını düşünüyorum. Bu kadar güveniyor olmama rağmen ne formülünü verdim ne de sattım ne de hediye ettim. İçinizden bana para teklif edenlriniz oldu, imza karşılığı kendi üzerinde kullanmamı isteyenleriniz oldu, Ankara'dan İstanbuL'dan buraya gelip ilacı kullanmak isteyenler oldu (arzu ederse kendisi anlatsın), ama uygulamadım. Çünkü bilim desteği ve mekanizmanın ispatı henüz yapılmamıştı. Bu konuda ne kadar titiz olunması gerektiğini örnek vermek için yazdım bunları.

Bir kaç kişi kendini jiletleyip kanatıp parçalayıp iyileştim dedi diye peşinden koşmayın diye anlattım. mekanizması ve bilim desteği olmayan yollara sapmayın. Hurafelerin peşinden umut ve paranızı harcamayın. Bu beden bizim değil.

-M







Mesajı Yazan: sifa
Mesaj Tarihi: 22-Mart-2017 Saat 10:21
SİZİ ÇOK İYİ ANLIYORUM HOCAM. BU SAYFA SİZE AİT VE SİZİN AÇTIĞINIZ BİR PROTOKOL DE YANLIŞ İŞLEMLERİN YAPILMASI YA DA BİLİMSEL DAYANAĞI OLMAYAN MEVZULARIN UYGULANMASI SİZİ BİZİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ İÇİN ÜZER. AMA SİZ DE BİZİ ANLAYIN.. ŞU AN YAPMAKTA OLDUĞUM DİYETİN BİLİMSEL İSPATI OLANA VE YAYINLANANA KADAR BEKLEYEMEM.. BELKİ BİR 5 SENE YA DA 10 SENE SONRA HERKES BÖYLE BESLENECEK ARTIK DOKTORLAR BİLE BUNU TAVSİYE EDECEK AMA BEN BU GÜZEL ZAMANLARIMI HEBA EDEMEM.. 20 Lİ YAŞLARIM KABUS GİBİ GEÇTİ 30 YAŞIMA GELDİM SAYILIR.. 30 LU YAŞLARIMI DA HİÇ BİRŞEY YAPMADAN VE BU KABUSLA YAŞAYARAK GEÇİREMEM.. KBB OLAYINA ÇOK UĞRAŞTIM SONUÇ ALAMADIM AMA ŞİMDİ BEN YAPTIĞIM BU DİYETLE İYİLEŞTİĞİMİ GÖRÜYORUM VE SIFIRLANACAĞINA DA İNANIYORUM.. ÇÜNKÜ SONUÇ ALDIM ÇOK AZALDI.. ELBETTE ŞARLATAN DOKTORLARA PARA KAPTIRMAMAK LAZIM AMA BEN BU DİYETLE İLGİLİ HİÇ DOKTORA GİTMEDİM ŞU AN GİTMEYE BAŞLAYACAĞIM O DA TOKSİNLERİ VUCUTTAN ATAMADIĞIM İÇİN DOKTORA İHTİYACIM VAR.. YOKSA ŞU AN GÖZÜM AÇIK SAF DEĞİLİM.. DOKTOR NE DERSE ONU UYGULAMAYACAK KADAR BİLİNÇLİYİM.. YANİ MURAT HOCAM BEN SİZİ ANLIYORUM DA SİZ DE BİZİ ANLAYIN....


Mesajı Yazan: sorunvar
Mesaj Tarihi: 18-Şubat-2018 Saat 21:19
arkadaşlar merhaba ;
bundan 13 yıl önce birden bire ağzım bildiğiniz lağım gibi kokmaya başladı dişlerimin hepsini yaptırdım gitmedi sonra hepiniz gibi kbb - iç hastalıkları sonra tekrar dişçi endoskopi ler sürdü durdu hiç bir doktor net birşey söylemedi anti depresan veren oldu kokuyu tek yok eden şey alkol olarak çare buldum biraz votka içtikten sonra arkadaşlarımla yüz yüze konuşabilir hanımıma yaklaşabilir oldum tabi derken alkolik.çözümün bu olmayacağını bu durumu bir şekilde halletmem gerektiğini 1 ay önce kendi kendime söz vererek başladım.
bu site yi buldum hepinizin önerileri okudum biteral iyi geldi diyen yazıyı okuduktan sonra 3 gün önce aldım ve koku gitti .inşallah gelmez.
sizlerden ricam bu durumun ilk başlangıcı nda neleri yanlış yapıyorduk da böyle oldu hepimizin ortak noktaları çıkacak mı paylaşalım .
ben mesela

13 yıl önce
gece uyumadan önce yemek yeme alışkanlığım oldu
3 ayda 15 kilo aldım
hiç alkol kullanmazdım 4-5 bira içmeye başladım
reflü gastirit teşhisi konuldu
helikobakter çıktı

derken o nalet koku ortaya çıktı
şu anda mide ile ilgili problemim yok proton pompası bile kullanmadan durabiliyorum yanma yok helikobakter negatif ama koku duruyor özüme işledi sanki
sizin denememi önereceğiniz bişey varsa yazın lütfen .



Mesajı Yazan: effect
Mesaj Tarihi: 12-Nisan-2018 Saat 19:13
Orjinalini yazan: sorunvar

arkadaşlar merhaba ;
bundan 13 yıl önce birden bire ağzım bildiğiniz lağım gibi kokmaya başladı dişlerimin hepsini yaptırdım gitmedi sonra hepiniz gibi kbb - iç hastalıkları sonra tekrar dişçi endoskopi ler sürdü durdu hiç bir doktor net birşey söylemedi anti depresan veren oldu kokuyu tek yok eden şey alkol olarak çare buldum biraz votka içtikten sonra arkadaşlarımla yüz yüze konuşabilir hanımıma yaklaşabilir oldum tabi derken alkolik.çözümün bu olmayacağını bu durumu bir şekilde halletmem gerektiğini 1 ay önce kendi kendime söz vererek başladım.
bu site yi buldum hepinizin önerileri okudum biteral iyi geldi diyen yazıyı okuduktan sonra 3 gün önce aldım ve koku gitti .inşallah gelmez.
sizlerden ricam bu durumun ilk başlangıcı nda neleri yanlış yapıyorduk da böyle oldu hepimizin ortak noktaları çıkacak mı paylaşalım .
ben mesela

13 yıl önce
gece uyumadan önce yemek yeme alışkanlığım oldu
3 ayda 15 kilo aldım
hiç alkol kullanmazdım 4-5 bira içmeye başladım
reflü gastirit teşhisi konuldu
helikobakter çıktı

derken o nalet koku ortaya çıktı
şu anda mide ile ilgili problemim yok proton pompası bile kullanmadan durabiliyorum yanma yok helikobakter negatif ama koku duruyor özüme işledi sanki
sizin denememi önereceğiniz bişey varsa yazın lütfen .



Bu şekilde aniden ortaya çıktı ise anlattıklarınızdan ihtimalle sizin mideden geliyor. Benim de mide konusunda çok fena sıkıntılarım oldu çok sıkı bir detox ve şekerden undan uzak bir diyetle iyileşebilirsiniz bence. O dönem gökçek tonik gökçek iksir kullandım inanılmaz iyi geldi. Gümüş suyu kullandım o da çok işe yaradı. Yalnız şu yöntemle düzeldim giyemem çünkü çok fazla yöntem deneyerek mide kaynaklı sorunlarımdan kurtuldum, bende de reflü ve gastrit vardı şimdi esamesi yok.
Bu arada alerjiniz varsa (pinner test ) öneririm. Hafif alerji bile mideyi etkiliyor.
Bunların hepsini uyguladım.


Mesajı Yazan: bazenhissediyor
Mesaj Tarihi: 21-Nisan-2018 Saat 13:25
(A)ğzınmı kokuyor derdin büyük :)
(Ğ)uu diye bir nefes veriyorsun insanlar burun tutar
(I)yy diye bir ses çıkar toplumun içinden
(Z)amanında fırçalamadın o dişleri tabi çekiyorsun şimdi

(K)oklamaktan sıkıldın sende kendi ağız kokunu
(O)n iki yaşından beri çekiyorsun bu durumu
(K)urtarmadı hangi ilacı kullandıysan yinede
(U)nutma ki birgün belki geçecek bu illetde
(S)adece geçen zamana üzülüyorsun
(U)nutmaya çalışsanda o seni unutmuyor AĞIZ KOKUSU :)

Dinlediğiniz için teşekkür ederim şiirimi.

-------------
sabaha kadar boş konuşarak kabullenilmektense mezara kadar konuşulmayanları düşünerek dışlanmayı yeğlerim..      


Mesajı Yazan: Reisbey233
Mesaj Tarihi: 28-Nisan-2018 Saat 10:04
Su olayi dogrudur gecen yaz bir hafta boyunca cok su icerdim ve bi sabah uyandim koku yok tamamen gitmisti ama kahvaltidan sonra tekrar geri geldi ve devam 4 yildir cekiyorum bu lanet kabir azabini ve surekli aile baskisi evlendirmeye calisiyorlar bunun yuzunden evlenmiyorum nasil bir aci ceken bilir ve doktorlar artik kenara cekildi hic bisey yapamiyorlar en son gittigim gastro uzmani pisikiyatriye yolladi sende saplanti olmus dedi.senin agzin koksun sende evlenme sendede saplanti olur demedim ama sessizce ve disari ciktim suan dunyayla kavga edebilecek sinirdeyim.

-------------
Allahimyardimet



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat