Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat

Ben

Nereden Yazdırıldığı: Agiz Kokusu+
Kategori: GENEL AĞIZ SAĞLIĞI soru ve cevapları
Forum Adı: Söyleyeceklerim var
Forum Tanımlaması: Bize ağız sağlığınız hakkında yaşadıklarınızı anlatın
URL: http://www.agizkokusu.org/forum/forum_posts.asp?TID=2857
Tarih: 21-Kasım-2024 Saat 20:05
Program Versiyonu: Web Wiz Forums 8.06 - http://www.webwizforums.com


Konu: Ben
Mesajı Yazan: hush
Konu: Ben
Mesaj Tarihi: 14-Mart-2021 Saat 20:43
Merhaba Herkese
Bu konuyu açma sebebim çok uzun zamandır aklımdakileri ve yaşadığım şeyleri kimseye anlatamamanın verdiği ağırlık hissi.
Yaklaşık 7 yıldır psikiyatriye gidiyorum. Terapi gördüm, antipsikotik ve antidepresan ilaçlar aldım, uzun uzun hislerimi anlattım, beni yataktan çıkartmayacak kadar güçsüz bırakan ilaçlar kullandım ve hiçbiri işe yaramadı. Önce depresyon başladı. Okulu bıraktım, telefon numaramı ve sosyal medya hesaplarımı kapattım. Günlerce uyumadım ya da günlerce yataktan dışarı çıkmadım. Sadece bir şeyler izliyordum. Sonra izleyememeye başladım. Dikkatimi hiçbir şeye veremiyordum, sürekli ağlıyordum, düşünemiyordum, herhangi bir günaydın bile sinirden ağlatacak kadar sinirlendiriyordu beni ve daha fazlası. Sonra okb geldi. Ellerimi ne kadar yıkarsam yıkayayım temiz olmuyordu. Her gün banyo yaptım, cildimi yakacak kadar sıcak suyla yıkandım, ellerim sürekli acıyordu, bir günde 4 tane tişört değiştiriyordum vs. Bu hastalık dizilerdeki gibi değil ama. Kendimi temizlemeye ne kadar kafayı takmışsam etrafım da o kadar pisti çünkü temizlik yapmak beni çok yoruyordu. Günlerce hiç uyumadan temizlik yaptığımı biliyorum. O yüzden çoğu zaman pis bazen ise açık kalp ameliyatı yapılabilecek kadar temiz bir odam vardı. Sonra anksiyete geldi. Hala anksiyete ile uğraşıyorum. Bu hastalığı uzun uzun anlatmama gerek yok. Söyleyebileceğim tek şey 24 saat boyunca korku içinde yaşıyorum. İnsan uyurken korkar mı ya da hep mi diye soran olursa evet. Uyumak benim için uyanık kalmaktan çok daha korkunç. Uyanık kaldığımda da tüm enerjimi kafayı yememek için harcıyorum. Bunları söylerken de minicik bir abartı bile yapmadım.
İşte durum bu iken doktorlar da soruyorlar neyin var diye. Cevap verebiliyor muyum? Hayır. Beni hayatta tutmalarını sağlayacak kadar açıklayabiliyorum ancak. Durum bu iken gelip kendimi açıklamak ve kendi hayatıma şöyle bir baktığımda benden küçük arkadaşlarıma bir iki şey söylemek istedim.
Öncelikle neden bunu yaşadığımıza dair çok düşündüm. Sadece ben de düşünmedim hatta. Burada bu konuyu düşünen, bu hastalıktan kurtulmak için çabalayan yaklaşık 7-8 kişiyle yüz yüze görüştüm. Hepsinin bu konu hakkındaki düşüncelerini, özel hayatlarını, hatta bazılarının gece hayatını, eğitimlerini, siyasi görüşlerini, burçlarını, sevdiği ya da sevmediği yemekleri konuştum. Ortak bir şey aradım. Ama yok. ''Neden'' sorusunun cevabını bulamadım. Eğer bu soruyu düşünüyorsanız kendinizi çok paralamayın. Bulursanız benimle paylaşın ama. Ben çok uğraştım ama bulamadım.
Üniversiteyi bırakan ya da üniversiteye gitmeyenler için açtım aslında bu başlığı. Hayatımdaki en büyük pişmanlık okulu bırakmaktı benim için. Bilerek ve isteyerek bırakmadım, arkadaşlarımı ve hayallerimi bıraktığım için o kadar acı çekiyordum ki bana ihtiyacı olan insanlar olmasaydı çoktan bitirmiştim ama yine de keşke diyorum. Keşke. Şu an düşündüğüm tek şey bu. Sakın kendinizi eve kapatmayın. Dışarıda neler olur bilmiyorum ama kötü şeyler yaşamak hiçbir yaşamamaktan daha korkunç değil. Dermanı ve çaresi olmayan hiçbir şey kötü değil. Tecrübe ve hayat. Ben bu hayatı yaşamadım. Sevgilimden ayrıldım diye depresyona girmedim. Hayat çok boş yea diye varoluş sanrılarıyla debelenmedim. Sınavlardan kalma korkusu olmadı. İşe girmedim. İşten kovulmadım. istifa etmedim. Hiçbir şey olmadı. Uzay kadar büyük bir hiçlikte korku ve kaygıyla debelendim. Üniversiteye gitseydim belki şu an yine bunları yaşıyor olacaktım. Ama yine de 19-25 yaşında yaşamayacaktım. Kendinizi kapatmayın. Yıllarca ne konsere gittim ne arkadaşlarımla oturup karşılıklı sohbet ettim. Keşke yapsaymışım. Şu an konsere gittiğimde normal davranıyor muyum? Bana 2 metreden daha yakın herhangi bir insanın yanında hiç normal değilim. Hem de kocaman ışıl ışıl harflerle hiç. Ama artık umrumda değil. O kadar yoruldum ki. İnsanların sorunumun ne olduğunu anlamaması yeterli.
Evet bunu söylemek için buradayım. Yıllardır kendimle bile konuşmuyorum bu konuyu. Doktorlara derdimi anlatamadığım için artık oyun gibi geliyorlar bana. Kimin bana ne kadar yardım etmesini istiyorsam öyle konuşuyorum. Onlar beni tedavi etmeye çalışıyor. Ben onları manipüle ediyorum. Bazıları az çok anlıyor durumu. Bazıları komik bir şekilde acı çekiyor beni anlamak için. Taa ki yeni bir krize kadar. Ne derdimi anlatabiliyorum ne normal olabiliyorum.
Son olarak karaciğerinize baktırmanızı tavsiye edeceğim. Benim karaciğerimde minik bir damar toplanması varmış. Görüştüğüm kişilerden iki tanesinde daha bu durum vardı. Bu konunun sonuna kadar ne yazık ki gidemedim ama geniz akıntısı dışında başka ortak noktamız yok diyebilirim. Eğer ortak bir nokta bulursam burada paylaşacağım.
Kendini kapatan çok fazla insan var biliyorum. Günün sonunda ne olduğu önemli bile değil. Bilerek yapmayın bunu. Umarım bir gün kurtulabiliriz bundan. Ben çok ders aldım yaşadığım şeyden. Sadece keşke bu kadar acı bir şekilde almasaydım diyorum.



Cevaplar:
Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 14-Mart-2021 Saat 21:22
bağırsak saglıgı bozuk bır cok yakınım var başka forumlarda kronık kabızlık ıbs hastalıkları cekenlere sordum hıc bırınde agız kokusu yoktu olayı ozetlemek gerekırse buyuk bı kısmımızın hatta buna %90 bı oran bıle verebılırım forumdakı gozlemlerımden genız akıntısının kokulu olması sınuslerle ılgılı bır sorun var sureklı bakterıyel akut sınuzıt yasıyoruz kanımca bunu tetıkleyen bır sey var burun ıcınde.
nefes kokusu oldumu ornegın bagırsaktan vs cogunlukla h2 gazı gıbı kokusuz gazlar oluyor forumdakılerın mesajlarına bakaraktan soyluyorum. benım lısede arka sıralardan cok ıyı bı arkadasım vardı tabı o zamanlar agız kokusu yok bende varsada azdı emınım arkadasımın nefes kokusu vardı bunu fark edıyordum ama genız akıntısı gıbı degıl veya kötu kokulu degıl bagırsak saglıgı galıba kotu oldugu ıcın agzındakı kokuyu dahada uzaga yayıyordu dıslerını fırcalasa agzı kokmaz yanı suna baglıcam etrafınızdakı cogu kısının bagırsagı bozuk mıdesı bozuk agzı kokmuyor anlamıyorsunuz bende anlamıyordum ama artık anlıyorum bızım genız akıntımız asırı kokulu ben ınsanların yanında yemek bıle yıyemıyordum o kadar etrafa yayılıyordu.

-------------
Yaşam,bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir; çünkü yaşam bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça, kendini tanıyabilir.         


Mesajı Yazan: Murat880
Mesaj Tarihi: 14-Mart-2021 Saat 21:25
hıkayeni okurken cok üzüldum umarım bır gun ıyileşirsin

-------------
Yaşam,bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir; çünkü yaşam bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça, kendini tanıyabilir.         


Mesajı Yazan: hush
Mesaj Tarihi: 14-Mart-2021 Saat 23:23
Teşekkür ederim. Umarım bir gün hepimiz iyileşiriz.
Yazdığın diğer şeylere de katılıyorum. Midesinde helico olan ama bu sorunu yaşamayan çok tanıdığım var. Reflü olduğu halde bu problemi yaşamayanlar var. Evet bunlar sıkıntı çıkartabiliyor ama bizim sorumumuz bence biraz daha farklı.



Sayfayı Yazdır | Pencereyi Kapat